Akşener'in danışmanı: İyi Parti, sessizce konuşuluyor

Akşener'in danışmanı: İyi Parti, sessizce konuşuluyor

Yeniçağ gazetesi yazarı ve İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in danışmanı Murat İde, İyi Parti'ye yönelik "gündem oluşturamıyor" eleştirilerine yönelik, " Bence konuşuluyor da, birincisi, sessizce konuşuluyor.. İkincisi ise, "İyi dile" karşı bir dil geliştiriliyor..Belli ki, mevzu laboratuvar aşamasında.. Ülkemiz için her şey daha iyi olsun da, gerisinin önemi yok.. E zaten iyi insanlar da, her şey 'Daha iyi' olsun diye çıkmadılar mı yola?" diye yazdı.

Murat İde'nin Yeniçağ'daki yazısı ( 28 Aralık 2017) şöyle:

Kanun Hükmünde Kararname polemiğine Başbakan Binali Yıldırım noktayı koydu:

-Aynen yürüyecek.. Dilinde de bir sorun yok..

***

İktidarın elindeki 'Demokles'in Kılıcı'nın gazabına uğramamak için diş sıkan TÜSİAD bile eleştirdi.. "Yol arkadaşım, dava arkadaşım, adayımız, kardeşim Abdullah Gül" bile eleştirdi.. Barolardan tutun da sendikalara kadar toplumun hemen her kesiminden sesler yükseliyor.. Siyasi partiler, 'İttifak' edenlerin dışında, hep bir ağızdan 'yanlış' diyor..

Türkiye'yi "İleri Demokrasi" ile buluşturduğunu iddia eden iktidarın cevabı bu:

-Aynen yürüyecek.. Dilinde de bir sorun yok..

***

Sosyal medyada 'Halk Özel Harekat' (HÖH) diye uyduruk bir yapının paylaşımlarıyla tehditler havada uçuşuyor.. Ne de olsa, kararnamenin "gelecek zamanlı dilinden" gerekli sonuç çıkarılmış.. Kararnamedeki dilin ve tarifin, olmayan huzurumuzun dibine, bırakın dinamit koymayı, pimi çektiğini görmemek için, ayrı bir dünyada yaşıyor olmak lazım..

Bakıyoruz, aynı dünyada hatta aynı ülkedeyiz.. Ama bu hayati risk ortadayken ve herkes gücü yettiğince neden yanlış olduğunu anlatmaya çalışırken, iktidarın cevabı kısa ve net:

-Aynen yürüyecek.. Dilinde de bir sorun yok..

***

İttifak arazisinden gelen aykırı bir ses ise, Hülya Avşar'dan bile atar-gider yiyen bir büyük siyasetçi tarafından püskürtüldü.. MHP milletvekili Atila Kaya'nın "Hukuk devletinin tabutuna son çivi çakıldı" sözleriyle yansıttığı toplumsal vicdanı, biraz da vicdansızca eleştiren siyasetçimizin karşısında neyse ki bu kez Hülya Avşar yok.. Bu kez karşısında, toplumsal vicdana tercüman olabilen, 'Hürriyetçilik ve Şahsiyetçilik' ilkesine sıkı sıkıya bağlı ve adap edep bilen biri var da mevzu uzamıyor..

Müttefik yapıdan bile ses geliyor, soru geliyor, eleştiri geliyor.. Başbakan cevabında, hiç oralı değil:

-Aynen yürüyecek.. Dilinde de bir sorun yok..

***

Yıllardır AKP'ye oy veren meslektaşlarımı aradım meraktan.. 11 gazeteci ile konuştum.. 8'i, aramızda kalmak kaydıyla, dilinde de içeriğinde de sorun olduğunu söyledi.. Bu arkadaşlar yalnızca oy vermiyor.. İktidarın kalemşorluğunu da yapıyor.. Onlar böyle söylüyor, savunacak, tutunacak dal arıyor.. Başbakan kararını çoktan vermiş:

-Aynen yürüyecek.. Dilinde de bir sorun yok..

***

Tabii bu cevabın, Binali Yıldırım üretimi olmadığını bilmeyeniniz yoktur.. Cevabın telif hakları büyük olasılıkla Cumhurbaşkanı'nda..

Bilemedim şimdi.. Muhtemel ki ülkedeki herkes deli, yalnızca iktidar akıllı..

Kararnamenin dilinde sorun var mı yok mu kararı siz verin..

Ama artık milletle aynı dili konuşmadıkları kesin..

Aksaray ve Yozgat konuşmalarında konuya değindi, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener.. Cumhurbaşkanı, Sudan'da, ecdadımızın eli değmiş bir adayı istedi.. Restore edecekler.. İtirazım yok.. Bu tür çabaları da hep saygıdeğer bulmuşumdur..

Ancak, Meral Akşener'in işaret ettiği önemli bir nokta var.. Diyor ki:

-Ege'de burnunun dibindeki 18 adamız işgal altında.. Adam 'sıkıysa gel al' diyor.. İktidardan vatan toprağı adalarımız için ses çıkmadığı gibi, Sudan'dan ada istiyorlar.. Adam kendi toprağımız için kafa tutuyor, ses verin.. Devlet yönetmek ciddiyet ister..

***

Ben Sudan'daki, ecdat eli değmiş adayı ne yapacaksınız demiyorum.. Diyorum ki, şehitlerimizin emaneti 18 adamızı, bu işgalden kurtarın.. Ki, Sudan'daki projeniz içime sinsin.. 9 Eylül günü, işgalcinin döküldüğü Ege'de boynum bükükken, Sudan'daki adayı alkışlamaya dermanım yok..

İktidara yakın bir gazeteci arkadaşa ait bu söz.. Bir davet için kendisini arayıp hal hatır sorduğumda böyle dedi;

-Daha iyi olsun diye çabalıyoruz..

O da benim hatırımı sorunca dedim ki, "İyi dedikçe iyi oluyoruz.. Bu aralar biz böyle diyoruz.."

Hemen devreye girdi:

-Zaten, biz de "Daha iyi" diyerek, farkımızı koyuyoruz ortaya..

Karşılıklı tebessüm ettik tabii.. "Her şey daha iyi olsun da, biz de sözlere ayar vermeyelim" dedim..

***

Bunu niye yazdım.. "İYİ" sözünün etrafından dolaşan diyalogdaki seviye umarım ülkemizi sarar..

İyi insanlar ortaya çıktı çıkalı demek herkes dile dikkat ediyor..

Ee sonra da diyorlar ki, "İYİ parti neden az konuşuluyor.."

Bence konuşuluyor da, birincisi, sessizce konuşuluyor.. İkincisi ise, "İyi dile" karşı bir dil geliştiriliyor..

Belli ki, mevzu laboratuvar aşamasında.. Ülkemiz için her şey daha iyi olsun da, gerisinin önemi yok..

E zaten iyi insanlar da, her şey "Daha iyi" olsun diye çıkmadılar mı yola?