Aladağ davası avukatı İşler, MHP'nin af teklifine tepki gösterdi: Cezasızlık hatta teşvik hali var

MHP’nin Meclise sunduğu af teklifinin kabul edilmesi durumunda, 301 madencinin yaşamını yitirmesinde sorumluluğu bulunan Soma patronu Can Gürkan'ın da serbest kalması gündeme gelecek. Duruma tepki gösteren Soma aileleri “Zaten verilen karar içimize su serpmemişti. Bu tasarıyı kabul etmiyoruz” dedi. Aladağ davası avukatı Evren İşler, de, "Cezasızlık hatta teşvik hali var. Bu fiilen cezasızlık anlamına gelecektir" sözlerini kullandı.

13 Mayıs 2014 tarihinde 301 işçinin yaşamını yitirdiği Soma katliamına ilişkin 51 kişinin yargılandığı davada, Maden Patronu Can Gürkan’a 15 yıl, şirket yöneticileri Ramazan Doğru, Akın Çelik, İsmail Adalı ve Ertan Ersoy’a ise 22.5 yıl hapis cezası verilmişti. Aileler karara "patronlara ödül verseydiniz" diyerek tepki gösterirken şimdi ise gündeme gelen af aileleri daha da tedirgin ediyor.

Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren Ali Kavas’ın eşi Gülten Kavas, “301’in katilleri nasıl serbest kalabilir? 301 candı, evlattı, babaydı, eşti. Zaten 15 yıl verdi, cezayı tartışırken şimdi ise affı tartışır olduk. Onlar cezalarını çekmeli. Mahkemedeki gerekçeli karara baktığımızda mahkemenin verdiği cezalar için, siyasi baskı altında bu cezaları veriyorum, dediği açıkça görülebilir. Şimdi de gelmişler aftan bahsediyorlar. Bizler daha aldıkları ceza ile içimize su serpememişken tartışılan bu tasarıyı asla kabul etmiyoruz” dedi.

Af teklifinin Soma katliamı sanıkları için tartışılmasının bile aileleri üzdüğünü belirten Kavas, “Biz bu davanın peşinde olduğumuz, kamuoyu baskısı yarattığımız için ceza verildi. Bu olmasaydı salarlardı onları. Şimdi ise 301 kişiyi öldürenlere bu af niye? Bu bile bile gelen katliamdı. Olan ailelere oldu, 301 can öldüğünde nasıl biz yandıysak şimdi yine biz yanacağız. Af için 301’in katillerini mi beklediler. Umarım kabul edilmez. Eğer faydalanırlarsa biz aileler olarak tepkimizi elbette göstereceğiz” diye konuştu.

"Soma'nın katillerine ödül olur"

Madende eşi Mustafa Kaya’yı kaybeden Naciye Kaya ise, “Af yasa tasarısının, katliam sanıklarını da kapsamasına inanın hiç şaşırmadım. Parası olan kazanır diye bir şey var ya, güçlüler garibanları ezer. Onlar zaten az da olsa ceza almışlardı. Yapacaklarını yaptılar yine. Verilen cezayı bile sindiremezken artık ödül gibi ceza değil, Soma’nın katilleri için ödül olur. İnsan hayatının bu kadar ucuz olduğunu bildim de bu kadar basit olduğunu bilmiyordum. 100 değil 200 değil 301 kişi. Bu burada kalmamalı bizler tepkimizi yine göstermeliyiz.  Adaletsizlik had safhadayken bununla bir kez daha adaletsizlik katmerlenmiş oldu” dedi.

"Ölüm sayısını düşürmek için aksine ceza vermeniz lazım"

75 aydır Taksim Galatasaray Meydanı’nda ‘İş cinayetleri son bulsun, başka iş cinayetleri olmasın’ talebiyle nöbet tutan Adalet Arayan İşçi Aileleri de af teklifine tepki gösteriyor.

Davutpaşa patlamasında kardeşini kaybeden Adalet Arayan İşçi Ailelerinden Hakkı Güleç şunları söyledi:

“Meclise bunu sunan hangi siyasi parti olursa olsun kendini vicdanen sorguya çekmesi lazım. İş cinayetlerinde, farklı şekillerde insanlarını kaybeden ailelerin yerine kendilerini koyarlarsa bu teklifi kime göre getirdiklerini üç aşağı beş yukarı ortaya koyarlar. İş cinayetleri, tamamıyla rant, çıkar, menfaat elde etmek için insanların hayatını göz göre göre hiçe sayan olaylardır. Buna neye göre af getireceksin? Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa’da birinci. Senin bu ölümleri indirebilmen için caydırıcı cezalar vermen lazım. MHP ve AK Parti bu teklifi geçirdiğinde ne olacak? Bu çıkarcılara ‘Bizim ülkemizde işçi hayatı değersizdir, istediğiniz kadar ölüme imza atabilirsiniz. Biz bununla alakalı size her türlü esnekliği sağlayacağız’ mesajı veriyor. Bu ülkeyi yöneten insanların bunu analiz etmesi lazım. Bugün iş cinayetlerinde ölen kişi sayısı savaşlarda ölen insanlardan fazla. Sen bu insanların adalet arayışını engelliyorsan, mevzuatta var olanı yerine getirmiyorsan üstüne bir de suçluları aklayıp da dışarı çıkarırsan bu toplumda infiale yol açar. Biz aileler olarak bunu kesinlikle kabul etmiyoruz.”