İstanbul, 17 Ağustos (DHA)- Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, yaklaşık 6 bin 100 uluslararası yatırımcının katıldığı telekonferansta; Türkiye ekonomisinin öncelikleri ile kısa, orta ve uzun vadede atılacak adımlara ilgili olarak, ve “Sermaye kontrolleri ajandamızda değil ve olmayacak” dedi.Albayrak’ın telekonferansta şu değerlendirmelerde bulundu:“Bugün içinden geçtiğimiz süreçte yaşanan dalgalanmaların, karşılaştığımız zorlukların farkındayız. Ülkemizin potansiyelini de biliyoruz. Atacağımız adımlarla süreçten daha güçlü çıkacağız.\"IMF ile herhangi bir görüşmemiz yoktur. Bundan sonra da şimdiye kadar olduğu gibi yabancı para fonlamalarımızı uluslararası piyasalardan sağlamaya devam edeceğiz. Temel amacımız doğrudan yatırım çeken, bölgenin yatırım merkezi bir ülke olmaktır.“Piyasalarda son dönemde yaşanan dalgalanmaların Türkiye ekonomisinin temel göstergeleri ile ilgisi yoktur. Bu durum tamamıyla politik gelişmeler ve yatırımcıların Türk Bankacılık sektörüyle ilgili algılarındaki bozulmayla ilgilidir.“Türkiye hiçbir zaman piyasa dışı kuralları hayata geçirmemiştir. Sermaye kontrolleri hiçbir zaman gündemimizde olmadı ve olmayacak.“Türk bankacılık sistemi sağlıklı ve güçlü, açık döviz pozisyonu yoktur. Bankacılık sektörü mevcut volatiliteyi yönetebilecek kapasitededir. Bankacılık sektörüne destek verme konusunda tereddüt etmeyeceğiz.“Bankalardan son dönemde büyük bir mevduat çıkışı yaşanmamıştır.“Enflasyonu düşürmek en önemli önceliğimiz. Mümkün olduğunca kısa sürede enflasyonu tek haneye indirmek istiyoruz. Enflasyonla mücadelede para politikaları tek başına yeterli değildir. Merkez Bankası’nı mali politikalarla destekleyeceğiz.“Para politikaları ve mali politikaların koordineli ve dengeli olması gerekiyor.“Mali disiplinden taviz vermeyeceğiz. Bu kapsamda yapısal reformları önceleyeceğiz. Mali disiplin ekonomimizin en temel çıpalarından biri olacak.“Çok ciddi bir tasarruf politikasına gidiyoruz. Tüm bakanlıklara bu konuda hedefler verildi. Bunun yanında gelir tarafında da pozitif performans gözlemliyoruz.“Yeni makro ihtiyati tedbirler, sıkı makro ve mali politikalarla daha sürdürülebilir bir büyümeyi yakalayacağız.”