'Aldatılmaya gönüllü insan sayısı hiç de az değil'

'Aldatılmaya gönüllü insan sayısı hiç de az değil'
T24 - 12 Eylül öncesi Devrimci Yol hareketinin liderlerinden Oğuzhan Müftüoğlu, AKP’nin darbeyle hesaplaşma söyleminin kaba bir aldatmaca, bu söylemin arkasına takılan liberal ve solcuların ise ‘aldanmaya gönüllü insanlar’ olduğunu söyledi. ‘Evet’çi liberaller utanacak Anayasa değişiklik paketinin oylanacağı referandum için geriye sayım sürerken, referandumun 30 yıl sonra 12 Eylül tarihine denk gelmesi nedeniyle partiler arasında “12 Eylül ve anayasasıyla hesaplaşma” tartışması yaşanıyor. Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP “evet” oyu isterken paketin 30 yıl sonra 12 Eylül’le en büyük hesaplaşma olduğu tezini işliyor. Ancak 12 Eylül’ün 90 gün gözaltı, işkence, idamla yargılanma, 10 yıl cezaevi gibi her türden bedelini ödeyen kitlesel sol/sosyalist hareketlerin liderleri, 12 Eylül’le hesaplaşma tezine karşı çıkarak referandumda “hayır” çağrısı yapıyor. 12 Eylül öncesi Devrimci Yol hareketinin liderlerinden, 12 Eylül sonrası Türkiye çapında binlerce kişinin yargılandığı Devrimci Yol davasının 1 numaralı sanığı Oğuzhan Müftüoğlu da referandumda “hayır” oyu kullanacaklarını açıkladı. Cumhuriyet gazetesinden Erdem Gül2ün haberi; Müftüoğlu, AKP’nin referandum kampanyasındaki tezlerinin ikna edici olup olmadığı, geçici 15. maddenin kaldırılmasının darbecilerin yargılanması anlamına gelip gelmeyeceği, BDP’nin boykot kararı, referandumda çıkacak sonucun sol/sosyalist hareketlerin geleceğini nasıl etkileyeceği soruları çerçevesinde gazetemize açıklamalarda bulundu. Müftüoğlu’nun görüşleri şöyle: AKP aldatmacası: AKP’nin anayasa değişiklik paketini 12 Eylül ve darbecilikle hesaplaşma olarak sunmaya çalışmasının çok kaba bir aldatmaca olduğu elbette görmek isteyenler için çok açık bir şey. Doğrusu AKP’nin 12 Eylül’le hesaplaşmak gibi bir derdi olduğuna inanmak için ya salak olmak lazım ya da aldatılmaya gönüllü olmak... Ama bizim ülkemizde aldatılmaya gönüllü insan sayısı doğrusu hiç de az değil, diğerini de zaten Aziz Nesin söylemişti.  Başbakan’ın idam edilenler için ağlaması: Bunun iki nedeni var. Birincisi kendisi için asıl önemli olan yargı erki üzerindeki kontrolünü pekiştirmeye dönük hususları saklamak. İkincisi ise halkoylamasında yüzde 50’yi geçebilmek için ihtiyacı olduğu desteği sol ve asıl olarak da sağ kesim içinden temin etmek. Sol değerlere inancını yitirmemiş hiç kimsenin bu tür basit siyaset oyunlarından etkilenmesi düşünülemez.  AKP yüzde 10 barajının üzerinde oturuyor: AKP’nin yaptığı 12 Eylül anayasasını ve 12 Eylül darbesinin üstüne kurulan düzeni sermayenin ve emperyalizmin bugünkü ihtiyaçları doğrultusunda biraz değiştirmekten ibarettir... AKP de hâlâ 12 Eylül ürünü yüzde 10 barajının üstünde oturuyor, YÖK vb. bütün 12 Eylül kurumları da sürüyor. Bu yüzden bugün 12 Eylül’e karşı mücadele AKP tarafından sürdürülen 12 Eylül uzantısı düzene karşı mücadele etmekle mümkündür. Bana göre bugün devrimciliğin ölçütü budur.  Devrimciler için ağlaması: Bir arkadaşım söz etmişti: Borges’in ‘Dünyanın ahlaksızlık tarihinden seçmeler’ diye bir kitabı varmış. Bana göre Erdoğan’ın üç beş aklı karışık solcuyu kandırabilmek için başvurduğu bu tür numaraları söz konusu kitapta birkaç satırlık bir yeri hak etmenin ötesinde hiçbir mana ifade etmez.  Darbeciler yargılanacak propagandası samimiyetsizlik: Zamanaşımı engelini ortadan kaldırmak için yapılan teklifleri kabul etmemiş olmaları samimiyetsizliklerini göstermeye yetiyor. Ama zaten şimdi artık mesele 12 Eylül’le hesaplaşmak meselesini böyle bir iki kişinin göstermelik bir yargılanmasına indirgemek saçmalıktan başka bir şey olmaz. 1991 yılında tahliye olduğum zaman cezaevinin kapısında bütün 12 Eylül yargılamalarının yok sayılması gerektiğini söylemiştim, ama bakın arkadaşlarımızdan bazıları hâlâ Devrimci Yol davasının uzantısı bir davada yargılanmaya devam ediyor.  Liberaller 12 Eylül cuntasını da savundular: Ülkemizdeki bazı liberal aydınların AKP’nin kazandığı büyük güç karşısında gözleri kamaşmış durumda. Bu yüzden AKP’nin gönüllü savunuculuğunu üstlenmiş durumdalar. Bu onlar için gerçekten utanç verici bir durumdur. Onlardan bazıları geçmişte 12 Eylül cuntasını savunuyorlardı, şimdi hatırlatılmasından bile utanırlar. Gelecekte de bugünkü tutumlarından utanacaklar. Onların solculuğun ne olup olmadığı hakkında konuşmaları gerçekten çok komik.