'Aldatırsa ayrılırım’ yalanmış

'Aldatırsa ayrılırım’ yalanmış
İlişki terapisti Mehmet Sungur, evliliklerde 'Aldatırsa ayrılırım diyenlerin' çoğunun yalan söylediğini iddia ediyor. Sungur, Haber Türk gazetesinden Füsun Saka ile gerçekleştirdiği söyleşide bir ilişkiye dair tüm itiraf edilmeyenlere parmak basıyor. Kadınlar artık daha güçlü, daha talepkar.... Erkekler zaten kadınları anlamıyor... Artık kimse alternatifsiz değil... Kadın-erkek ilişkilerindeki değişim, dönüşüm hakkında herkesin bir fikri var. Ama biz, çıkmaza giren ilişkileri; aşk, evlilik, sadakatsizlik konularını bir soralım dedik. Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği Başkanı, ilişki terapisti Prof. Dr. Mehmet Sungur, ‘Sen, Ben ve Aramızdaki Her Şey’ adlı son kitabında kadın-erkek ilişkilerindeki hassas konulara dokunuyor. Aşkevlilik- sadakatsizlik üçgeninde nerede yer aldığımızı, “Aldatılırsa arkama bakmadan giderim” diyenlerin neden gidemediklerini anlatıyor. Sungur’a bu konularda aklımıza takılan soruları sorduk... ‘Aşk bir görme kusurudur’ - Hayatında sadakatla ilgili problemi olmayan var mıdır sizce? Yok gibi aslında. Aşk, evlilik, sadakatsizlik üzerine yazılanlar tesadüf değil. İnsanlar bu üçlüden birine, hayatlarının bir aşamasında mutlaka rastlıyor. Çünkü insanın gözünü yakalayan çok şey olur ama gönlünü yakalayan iki-üç şey vardır. Ve hepimiz, aşkın bir görme kusuru olduğunu biliyoruz. Bu kusur evlilikten sonra düzeliyor, insan görmeye başlıyor. - Birine aşık olunca bize neler oluyor? Karşısındaki insanda ne görmek istiyorsan onları görmeye başlıyorsun. İyi şeyler bekliyorsun. Sana “Güzelsin, mükemmelsin, anlamsız hayatıma anlam getirdin, ruh ikizimsin” diyor. Aşk bu haliyle görme kusuru zaten. Her insan, “Benim aşkım sonsuza kadar sürecek” diyor. - Aşk sonsuza kadar sürüyor mu peki? Aşk bitiyor. “Bir daha aşık olmayacağım” diyor herkes, ama sonra oluyor. ‘Sadece masalımızın kahramanından vazgeçiyoruz’ - Bu ne demek şimdi? Masallarımızın kahramanlarından vazgeçiyoruz çünkü. Masallarımızdan ise asla vazgeçmiyoruz. Dolayısıyla başkasına aşık olabiliyoruz. Aşk, hayal ettiğinizle gerçek arasındaki farktır. Bunu fark edinceye kadar geçen zamandır. Her aşk yerini sevgiye bırakmıyor. Aşk büyük bir ihtiyaç, yaşamın sıradanlığına başkaldırı. ‘Aşk bir duygu ve bütün duyguların ömrü vardır’ Aşk bazen çıkmazdır ama içinden çıkmak istemediğin bir çıkmazdır. Çünkü onunla her şey anlam kazanıyor; günlük yaşamın sıradanlığı, trafik bile hoş görünüyor. Bu yüzden insanlar aşık olmayı, aşık olduğu kişiden daha çok seviyor. O duygu, belirli bir zaman diliminde o kişiye yöneliyor. Yoksa hep aynı kişiye aşık olunurdu, ama ben öyle birini görmedim. Aşkın sonsuza kadar devam etmesine imkan yok. Aşk bir duygudur ve tüm duyguların ömrü vardır, bir gün biter. Birine öfkelendiğinizi düşünün; iki ay sonra aynı öfkeyi duyuyor musunuz? Evlilikte ‘batık maliyet’ hesabı - Peki sadakatsizlik ne zaman başlar? Evlilikte ‘ben’leri koruyarak ‘biz’ olmak önemlidir. Sadakatsizlik ise ‘biz’i yok etme riskini göze almaktır. Fakat çoğu kişi, “Nasılsa duyulmaz” diye, bunu göze almadan sadakatsizlik yapıyor. Daha çok erkekler böyle davranıyor, çünkü sevgiyle aşkı, aşkla seksi birbirinden daha net çizgilerle ayırıyorlar. Sadakatsizlik yapan erkek, karısını sevmediğini düşünmez, onu durumdan ayırır. Ama bir kadının sadakatsizlik yapması için, ilişkisini gözden çıkarmış olması gerekir. Uğruna sadakatsizlik yaptığı kişide çok önemli şeyler bulmuş olması lazım; diğerinde bulamadığı şefkat, anlayış, ilgi ya da zeka... - Sadakatsizlik hepimizin başına gelebilir mi? Hepimiz insanız, birimizin başına gelen herkesin başına gelebilir. “Benim eşim yapmaz” diye düşünülür, “Yaparsa ayrılırım” denir. Hele erkekler, eşlerinin sadakatsizlik yapabileceğini akıllarına bile getirmek istemez. Sadakatsizliği değerlendirirken kibirden kurtulmak lazım. Sadakatsizliğe rağmen ilişkisine devam edenlere “Onursuz” diyenler, kendi başlarına geldiğine gidemezler... - Bu ilginç gerçekten... “Sadakatsizlikle karşılaşırsam ilişki biter” diyenlerin oranı yüzde 90’dan fazla. Ama sadakatsizliğe uğrayanların yüzde 60-75’i ilişkisine devam ediyor. - Neden? Gidemiyor çünkü bu ilişki için çok yatırım yapmış. Birine bu kadar yatırım yaptıktan sonra gitmek kolay mı? Ekonomide buna ‘batık maliyet’ denir. İnsanın bir karar verirken, ilerideki avantaj ve dezavantajlarını düşündüğü sanılıyor. Oysa insanlar karar alırken, geçmişte bu karar için yaptıkları yatırımlara bakıyor. Sevginin üç hali - Sevginin türleri var mı? Üç türü var: ‘Eğer’, ‘çünkü’ ve ‘rağmen’ sevgileri. ‘Eğer’ sevgisinin anlamı şudur: “Ben seni severim, sen de beni seversen.” ‘Çünkü’de şu anlamlar var: “Seni seviyorum çünkü gördüğüm insanlar içinde en anlayışlısı sensin, sevmeyi biliyorsun, popülersin.” ‘Rağmen’ sevgisinde ise kişi, kim olursa olsun her şeye rağmen sevilir. Sevgi sevecenliğin kendisidir.