Aleviler Demokratikleşme Paketi'ne temkinli yaklaşıyor

Aleviler Demokratikleşme Paketi'ne temkinli yaklaşıyor

Hükümetin ay sonuna kadar açıklamayı planladığı Demokratikleşme Paketi'nin içeriğinde tam olarak nelerin yer alacağı bilinmese de medyada çıkan haberlerde, Cemevlerinin 'vakıf' ya da 'inanç ve kültür merkezi statüsü kazanacağı' ve dedelere maaş bağlanacağı iddia ediliyor. Ancak Alevi kuruluşlarının büyük bir bölümü, paket hazırlanırken, sürece dâhil edilmemiş ve görüşlerinin alınmamış olmasından rahatsızlık duyuyor.

 

Alevi kuruluşlarından ortak açıklama

 

Alevi kuruluşlarının büyük bir bölümü, paket hazırlanırken, sürece dâhil edilmemiş ve görüşlerinin alınmamış olmasından rahatsızlık duyuyor.Deutsche Welle'den Hülya Topçu'nun haberine göre, Türkiye, Avrupa, Kuzey Amerika ve Avustralya'daki Alevi örgütleri bir süre önce yaptıkları yazılı açıklamada, bu konuda hükümeti sert bir dille eleştirdi. Açıklamada, hükümetin Cemevlerini 'tekke'ye, Alevi dedeleri ise 'devlet memuru' statüsüne indirgemeye çalıştığı ileri sürüldü. Bu açıklamaya imza atan kuruluşlardan birisi de Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu.

Federasyon Başkanı Hüseyin Mat, hükümetin Alevilerle ilgili çalışmalarını 'samimi bulmadıklarını' söylüyor: "Hükümet bu paketi hazırlarken, ne bir sivil toplum örgütüne, ne temsil edilenlerin olduğu kuruluşlarının yöneticilerine ya da Alevilere, Kürtlere, diğer etnik kimliklere 'biz böyle bir paket hazırlıyoruz, bir demokrasi paketi hazırlıyoruz, görüşleriniz, düşünceleriniz nedir' diye sormamıştır. AKP sadece kendi içinde bir şeyler hazırlamaya çalışıyor, demokrasi paketi diye bir şeylerle uğraşıyor, ama içeriğinin ne olduğunu kimse bilmiyor. Bugün kime sorarsanız sorun, bir demokrasi paketi hazırlanıyor, bir süreç var ama orada ne olduğu, kimse tarafından bilinmiyor. Böyle bir süreçte siz, nasıl güvenebilirsiniz? Nasıl bir samimiyete inanabilirsiniz? Bu da çok ciddi biçimde tartışılması gereken konulardan biri."

 

Alevi dedelere maaş bağlanması

 

Medyadaki haberlerde, pakette, 'Alevi dedelerine maaş bağlanacağı'nın da yer aldığını hatırlatan Hüseyin Mat, bunu eleştiriyor. Mat, "Alevi dedeleri Aleviliğin inanç olarak kabul görmesini isterler. İbadet yerlerinin Cemevi olarak kabul görmesini isterler. Diyanet İşleri gibi bir kurumun laik düzende olmaması gerektiğini söyler, bunun lağvedilmesi gerektiğini söylerler. Aleviler devletin, hükümetin bütün inançlara, sadece Alevilere değil, bütün inançlara eşit mesafede bakmasını isterler, tarafsız olmasını isterler. Bizim istek ve taleplerimiz bunlar. Biz bu bağlamda hükümetin demokratikleşme paketi adı altında kamuoyuyla paylaşacağı yeni programın samimiyetten uzak, içi sadece sulandırılmış, toplumlar arasında bir çatışma yaratma üzerine kurulu bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz" diyor.

 

Cem Vakfı farklı görüşte

 

Şu günlerde Cami-Cemevi projesine verdiği destek nedeniyle bazı Alevi kuruluşları tarafından eleştirilen Cem Vakfı ise farklı görüşte. Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, Demokratikleşme Paketi ile ilgili henüz bir açıklama yapmak için erken olduğunu söylüyor. Alevilerin genel bütçeden din hizmetlerine ayrılan paydan yararlanmak istediğini belirten Doğan, 1997 yılında dönemin hükümetinin, Cemevlerine hukuki statü tanınacağını vaat etmesine rağmen bunun şimdiye dek uygulamaya geçirilmediğini söylüyor ve 'Cemevlerine resmen hukuki statü tanınmasını istiyoruz' diyor.

Doğan, dedelere maaş bağlanmasının da bir yasal hak olduğu görüşünde: "Cemevleri boş binalar değil, burada dini hizmetler görülüyor. Bu hizmetleri Bu hizmetleri vermekte olan insanlar bin yıldır Anadolu'da Aleviler, Bektaşiler, Mevleviler ve Arap Alevileri değimiz Nusayriler, yani bütün bu grupların inanç önderleri, hak aşkına yaparlar bunu. Herhangi bir ücret de almazlar. Ama buna mukabil Sünni İslam'ı camilerde ifade eden ve o hizmeti yapan, ismine hoca, müezzin ya da müftü adını verdiğimiz insanlara, haklı bir biçimde, onların yaşam standartlarını hem korumak, hem de insanca bir hayat sürdürmelerini sağlamak amacıyla devlet, bir maaş bağlıyor. Aynı şekilde Alevi dedelerine, Bektaşi, Mevlevi ve Nusayri inanç önderlerine de bu olanakların tanınmasını ve bunun bir yasal hak olarak bu pakette yer almasını bekliyoruz doğrusu."

 

'Pakette başka neler olmalı?'

 

Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, bunun yanı sıra Demokratikleşme Paketi'nde olması gereken bir başka önemli noktayı ise şöyle açıklıyor: "Cemevlerine hukuki statü tanınması ve dedelerin özlük haklarının tanınması dışında, bu inanç sisteminin, yani Alevilerin İslam anlayışının sürekli olarak okul programlarında yer alması ve bunun eğitime dahil edilmesi ve bu işin yine bilenleri tarafından verilebilmesi için eğitmenlerin yetişmesi gerektiği, bunun için bir okul açılması gerektiği talebi vardı. Bunlar belirli oranda cevabını bulacak diye umut ediyorum."

İzzettin Doğan'a göre, Demokratikleşme Paketi'nde Alevilere hak tanınması önemli ama asıl önemli olan verilen sözlerin tutulması: "Bütün hükümetler Alevilere bu sözleri vermişlerdir. Sözleri vermişlerdir ama sözü yerine getirmemişlerdir. Yani seçimden seçime belki Aleviler'in reaksiyonunu önlemek ya da mümkünse biraz oy alabilmek için 'biz bunları yapacağız' demişlerdir ama ortaya elle tutulur bir şey çıkmamıştır. Yani yine Aleviler kendi Cemevlerini yapıyorlar, dedelik hizmetini kendileri ifa etmeye çalışıyorlar. Tahmin ediyorum bu demokratikleşme paketinde bazı cevaplar ortaya çıkacak. Ama dediğim gibi hayata geçirilmesidir aslolan. Onu da zaten bugüne kadar nasıl takip ettiysek, bundan sonra da takip edeceğiz."