T24 - Yeni anayasa sürecinde görüşleri alınan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevilere ait dergahların geri verilmesini talep etti.Radikal gazetesinden Rıfat Başaran'ın haberi şöyle: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu bünyesinde kurulan alt komisyonlar yeni anayasa için görüş almayı sürdürürken, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Alevilere ait dergahların geri verilmesini istedi. Sivil toplum örgütlerinin görüşlerini almak için kurulan alt komisyon, önceki gün yoğun bir çalışma yaparak, TÜSİAD, TESEV, TESAV, MÜSİAD, Diyanet Vakfı ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı’nı dinledi. Görüşmelerde, Hacı Bektaş Veli Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez, Alevilerin tepkilerini özetle şöyle dile getirdi: ‘Anadilde eğitim sağlansın’ “Eşit yurttaş temelinde bir anayasa yapılması gerekiyor. Zorunlu din dersi kaldırılmalı. Devlet dini tarif etmemeli. Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalı, denetleyici bir kurum oluşturulmalı. Nefret suçlarının önlenmesi için, bu konuda anayasaya hüküm konulmalı. Ayrımcılık engellenmeli. Anadilde eğitim sağlanmalı. Bu konuda anayasal güvence getirilmelidir. Cemevleri ibadethane olmalıdır. Alevilere ait dergâhlar Alevilere teslim edilmelidir.” Geçmez’e, ‘Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması Yasası’nın kaldırılmasına nasıl baktıkları da soruldu. Bunun üzerine Geçmez, “İçinde şapka, harf devrimi gibi devrim yasalarının hükümleri var. Bunların tümünün kaldırılmasını istemiyoruz. Bu yasa dururken de bize dergâhlarımız verilebilir” yanıtını verdi. Diyanet Vakfı adına da Prof. Mehmet Akif Aydın bilgi verdi. Aydın, Selçuklu devletinden bu yana devlet ve din işlerinin ilişkisinin bulunduğunu belirterek, din işlerinin cemaatlere bırakılamayacağını söyledi. Zorunlu din dersi konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararına uyulması gerektiğini ifade eden Aydın, din kültürü eğitiminin zorunlu, din öğretiminin de seçmeli olması gerektiğini anlattı. TÜSİAD: AİHS’deki tanım esas alınmalı TÜSİAD’ın sunumunu Yönetim Kurulu üyesi Volkan Vural yaptı. Vural, parlamenter sistemin devamından yana görüş belirtti. Yeni anayasada kimlikler, din ve vicdan özgürlüğü, kuvvetler ayrılığı gibi konuların uzlaşmayı hedefleyen, geniş katılımı teşvik edecek bir süreçle çözüme kavuşturulması gektiğini savunan Vural, şu görüşleri dile getirdi: “Yeni anayasa toplumun üç bölenini üç birleştirene dönüştürmeli. Siyasi partilere dair yasaklar Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile uyumlu şekilde düzenlenmeli. Cumhurbaşkanının yetkileri sınırlandırılmalı. Mevcut anayasadaki laiklik maddesi yerine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ndeki din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili tanımı esas alınmalı. Anadilde eğitim konusunda dünyadaki modeller incelenerek Türkiye’ye en uygun yöntem belirlenmeli. Seçim barajı kaldırılmalı.” TEPAV temsilcileri ise anayasa değişikliğine gidilmeksizin yapılacak bir cumhurbaşkanlığı seçiminin kriz yaratacağını savundu. Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Cem Toker, ‘tam başkanlık’ sistemini savundu.