ALEVİLİK MÜFREDATINDA SONA DOĞRU  ANKARA (A.A)

-ALEVİLİK MÜFREDATINDA SONA DOĞRU  ANKARA (A.A) - 08.10.2010 - Devlet Bakanı Faruk Çelik, din dersi kitapları için Alevilikle ilgili müfredat hazırlayan komisyonun çalışmasını tamamlayarak raporunu geçen hafta kendisine teslim ettiğini belirterek, ''Şimdi bunun nasıl, ne şekilde kitaplara yerleştirileceği konusu çalışılıyor'' dedi.   Bakan Çelik, Habertürk televizyonunda canlı yayına katılarak, gündemle ilgili soruları yanıtladı.  Bir grup Alevi vatandaşın, yarın Ankara'da zorunlu din derslerini protesto etmek amacıyla 24 saatlik oturma eylemi yapacağının hatırlatılması üzerine Çelik, konuya bu sorunlar son zamanlarda ortaya çıkmış gibi yaklaşılmasının doğru olmadığını, Alevilerin sorunlarının tarihsel derinliği bulunduğunu söyledi. Alevi Çalıştayları sürecinde Alevilerin sorunlarının çözümü için birtakım öneriler ortaya çıktığını belirten Çelik, bunlardan birinin Madımak Oteli'nin yeniden düzenlenmesi olduğuna işaret etti. Hükümet olarak Madımak'ı kamulaştırdıklarını, ancak mal sahibinin kamulaştırma bedeline itirazı nedeniyle sürecin kesintiyle uğradığını anlatan Çelik, ''Eğer kamulaştırma bedelinde itilaf çıkmamış olsaydı bugün Madımak, Alevi kesimlerle ve Sivaslılarla bir araya geldiğimizde tasarladığımız gibi yeni şeklini çoktan almış olacaktı'' diye konuştu.   Zorunlu din dersi konusundaki taleplere de değinen Bakan Çelik, çalıştay sürecinde Anayasa'nın 24. maddesinin göz önünde bulundurularak, din kültürü ve ahlak bilgisi dersi ile din öğretimi ayrımının dikkate alınması yönünde değerlendirmeler yapıldığını dile getirdi.  Bakan Çelik, zorunlu din dersi konusunda Alevi bir vatandaşın iç hukuk yollarını tükettikten sonra AİHM'e başvurduğunu ve mahkemenin 2007'de müfredatın ihtiyaçlara cevap vermediği yönünde karar verdiğini anımsattı. Bunun üzerine Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün ders kitaplarına Alevilikle ilgili bölümler eklediğini ve bunu AİHM'e gönderdiğini belirten Çelik, ''Müfredatla ilgili yapılan bu çalışmanın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen, Milli Eğitim Bakanlığına, bu çalışmada bir eksiklik var yönünde bir dönüş olmadı'' dedi.   Bu çalışmadan sonra AİHM'e yeni bir başvuru söz konusu olduğunu belirten Bakan Çelik, hükümet olarak hukuki süreçlerin ötesinde sivil örgütlerle bir araya gelmeye, onların istek ve önerilerini almaya karar verdiklerini söyledi. Bu görüşmelerde müfredatla ilgili bir komisyon kurulması yönünde karar çıktığını ifade eden Çelik, şöyle konuştu:  ''Komisyon çalışmasını tamamlayarak, hazırladığı raporu geçen hafta bana teslim etti. Şimdi bunun nasıl, ne şekilde kitaplara yerleştirileceği konusu çalışılıyor. Bu tamamlandıktan sonra Alevi kesimleriyle bir araya geleceğiz ve 'kitap taslağı budur, sizin bu konuya bakışınız nasıldır' diyeceğiz. Din Öğretimi Genel Müdürlüğü bu yerleştirmeyi kasım ayında yapacak. Biz de Alevilerle toplantıyı kasım ayının sonunda gerçekleştirebiliriz. Aralık ve ocak ayında yeni sezona yetişmesi için bu çalışmaların tamamlanması gerekiyor.'' Bakan Çelik, 2011-2012 eğitim yılına yeni ders kitaplarıyla girilmesini hedeflediklerini de bildirdi.  -''İSLAMİ YORUMLARINA SU KATACAK DAVRANIŞ İÇİNDE DEĞİLİZ''-  ''Yarın Ankara'da oturma eylemi yapacak Alevilere bir çağrınız olacak mı'' sorusu üzerine Çelik, ''Bu yaklaşım içerikten yoksun. Gerek yargıda gerek siyasi anlamda tartışılan konunun dışında bir yaklaşım bu'' dedi.  Sağlanan diyalog ortamının iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, ''sorunlar devam ederse varlığım devam eder anlayışı''nın doğru olmadığını söyledi. İktidar olarak çözüm yolunda önemli bir mesafe aldıklarını belirten Çelik, şöyle devam etti: ''Alevi kardeşlerimizin sorunları bizim iktidarımız zamanında ele aldı. Onların İslami yorumlarına su katacak bir davranış içinde olmadık, kesinlikle olmayız. Bizim görevimiz taleplerini yerine getirmek.  Oturacaklar mı otursunlar, yürüyecekler mi yürüsünler. Demokratik ülkede bunları çok doğal karşılıyoruz, ancak 'hiçbir şey yapılmıyor' türündeki yaklaşımları da, 'yürüdük bu hakları aldık' yönündeki sözleri de doğru bulmuyorum. Siz yürüyün talepte bulunun ama bilin ki, yönetim olarak biz dersimize çalışıyoruz ve takvim içinde sorunları çözeceğiz.'' Bakan Çelik, cemevlerinin statüsü konusunda çalışan komisyonun çalışmalarının referandumdan önce tamamlandığını, ancak bu önemli konunun referandum sürecine kurban edilmemesi için kamuoyuyla paylaşmadıklarını söyledi.  Komisyonun alternatifli bir çalışma yaptığını ifade eden Çelik, şu anda hangisinin mevzuat açısından uygun olduğunun değerlendirildiğini bildirdi. Bakan Çelik, Sivas ve Maraş olaylarıyla ilgili Mecliste komisyon kurulmasının sağlanacağını da belirtti.  -''BAŞÖRTÜSÜ İÇİN EK 17. MADDE YETERLİ''- Başörtüsü tartışmaları konusundaki soruları da yanıtlayan Çelik, üniversitelerin kapısına gelen öğrencilerin ya eğitim ya inanç özgürlüğü gibi bir tercihle bırakılmasının bu çağda kabul edilebilir bir uygulama olmadığını söyledi. Çelik, konunun insan hakları ve inanç özgürlüğü bağlamında ele alınması gerektiğini dile getirdi.   Başörtüsüyle üniversiteye girilebilmesi için hukuki anlamda YÖK'ün çıkardığı ek 17. maddenin yeterli olduğunu belirten Bakan Çelik, inanç açısında da Diyanet İşleri Başkanlığının, başörtüsünün dini bir vecibe olarak takıldığını net şekilde ifade ettiğini söyledi.  ''Başörtüsünün kamu kurumlarında da serbest bırakılabileceği yönünde endişeler olduğunun'' hatırlatılması üzerine Bakan Çelik, ''Bizim öteden beri konuştuğumuz konu, üniversiteyle ilgili boyutudur. İlerde şöyle mi olur böyle mi olur varsayımlarıyla hareket ederek bu çocukların eğitim özgürlüğünü kısıtlamaya hiçbir hakkımız yok'' diye konuştu. YÖK'ün yapısıyla ilgili soruyu da Çelik, ''Vakıf üniversiteleri mütevelli heyetleri tarafından yönetiliyor. Bu şekilde bir sivilleşme olabileceği gibi, YÖK'ü tümden kaldırıp, farklı bir otorite de oluşturulabilir. Şu andaki YÖK'ün yapısı ve anayasal bir kurum olarak varlığından rahatsızız, değiştirilmesinden yana olduğumuzu ifade ediyoruz'' diye yanıtladı.