Sevilla maçının primine ilişkin satırlarla gündeme damgasını vuran Alex de Souza'nın biyografisinin yer aldığı kitapta birçok perde arkası olay daha ortaya çıktı. Aykut Kocaman’ın teknik direktör olduğu sezonda Young Boys’a elendikleri Şampiyonlar Ligi öne eleme maçında başkan Aziz Yıldırım'ın çok kızdığını söyleyen Alex, "Kötü sözler söyledi. Sonra benim yanıma gelerek, ‘Young Boys’a kaybedeceksek sana ihtiyacım yok. Türklerle kaybetmeye razıyım. Eşyalarını topla ve git’ dedi" iddiasında bulundu. Tartışma sonrası Aykut Kocaman’ın yanına gittiğini söyleyen Alex, "Olanları anlattım. Bana kendisinin de benzer şekilde gittiğini söyledi. Belki de onunla anlaştığım tek andı" ifadesini kullandı.
Fanatik'te yer alan habere göre, Alex de Souza’nın biyografisinden Fenerbahçe kariyerine ilşkin satır başları şöyle:
"Galatasaray’a karşı oynanan şey futbol değil savaştı. Oyuncu değilsiniz, asker gibi savaşıyorsunuz. İlk yıl bunu anlamadım. Ancak Denizli faciası sonrası (Son haftada kaybedilen şampiyonluk) ilk kez korktum taraftarlardan. Çok kızmışlardı. En çok da bana kızmışlardı…”
Sözleşmem biterken Benfica ile Borussia Dortmund, teklif yaptı. Fenerbahçe evimin önünde güvenlik dikti. Kimin gelip gittiğini kontrol ediyorlardı. Ben ise gitmek istiyordum. İstanbul’da işimin bittiğini düşünüyordum. Aziz Yıldırım o süreçte beni ayağa kalkıp alkışladı, destekledi. Fakat ilerleyen yıllarda bunu hep yüzüme vurdu, ‘Ben seni destekledim’ diye…
Aykut Kocaman’ın bazı şeylerinden nefret ediyordum. O teknik adam olabilmek için bir hayli lobi yaptı… Andre Santos da Kocaman’ın benim bazı yönlerimi kıskandığını söylüyordu… Kulüpte en çok golü o atmıştı ve ben de çok gol atıyordum. Belki bu yüzden aramızda bir arkadaşlık olamadı. Bu gittikçe kişisel bir duruma dönüştü. Belki benim bir yabancı olarak ondan daha fazla efsane olabileceğimi düşündü.”
Aykut Kocaman’ın teknik direktör olduğu sezonda Young Boys’a elendik ve Şampiyonlar Ligi’ne gidemedik. Başkan çok kızdı, kötü sözler söyledi. Sonra benim yanıma gelerek, ‘Young Boys’a kaybedeceksek sana ihtiyacım yok. Türklerle kaybetmeye razıyım. Eşyalarını topla ve git’ dedi. Aykut Kocaman’ın yanına gittim. Olanları anlattım. Bana kendisinin de benzer şekilde gittiğini söyledi. Belki de onunla anlaştığım tek andı.
Fenerbahçe’yi Taffarel ve Pereira’ya sordum. Sonrasında karım da doğum yapmıştı. Bana ev, araba, tercüman ve 20 uçak bileti önerdiler. Yani gelmem için her şeyi yaptılar. Türkiye’de yarı Tanrı gibi olacağımı söylediler…
Sevilla maçının devre arası başkan soyunma odasına geldi. ‘Bu maçı kazanırsanız 1 milyon değil 1.5 milyon dolar prim vereceğim’ dedi. Bunu o bize önerdi, biz sunmadık. Kimse 500 bin için daha fazla koşmadı. Kazanmak için oynadık. Primi zaten hakettik. Başkan, Chelsea maçından sonra ödeyeceğini söyledi. Başkana primi sormaya gittim. Ödemeyeceğini söyledi. Chelsea’yi yenemediğimiz için. Ben ikisinin farklı şeyler olduğunu, bunu bize kendisinin önerdiğini söyledim. Bugüne kadar da bize Sevilla maçının primini ödemedi.
Aykut Kocaman bana kaptan olamayacağımı ancak 2. ya da 3. kaptan olarak kalabileceğimi söyledi. Ben de ilk kaptan olmayacaksam, 2 veya 3. olmam dedim. Bana baktı ve, ‘Tamam Alex. Ben yeni bir kaptan bulacağım’ dedi. Ben de teşekkür edip antrenmana döndüm. 2-3 gün sonra başkan Aziz Yıldırım aradı. Kaptanı değiştirme kararının önceden alındığını söyledi. Ama sonra kimseyi bulamayınca kaptan olmaya devam ettim."