Ali Babacan'dan Erdoğan'a: Hiçbir yere kaçamazsınız, bu ülkede enflasyonun da hayat pahalılığının da sebebisiniz
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "Hiçbir yere kaçamazsınız, bu ülkede enflasyonun da hayat pahalılığının da sebebisiniz" dedi.
Babacan, İstanbul Çekmeköy İlçe Kongresi'nde konuştu.
“Tüm Türkiye’yi karış karış geziyoruz. Bir süredir de İstanbul sokaklarındayız. Hep beraber bir tarihe tanıklık ediyoruz. Baskının, yasakların, kahrın, zulmün ve adaletsizliğin sona ereceği bir sürece tanıklık ediyoruz. Demokrasinin ve atılımın dirildiği bir döneme tanıklık ediyoruz. Bizler, DEVA kadroları şu anda bir tarih yazıyoruz.
“Türkiye’de herkes adalet arıyor”
Türkiye’de herkes adalet arıyor. Kötü yönetimin yoksullaştırdığı halkımız adalet arıyor. ‘Kredi almak değil, ürünümü satmak istiyorum’ diyen esnaf adalet arıyor. Mülakatlarda elenen, tweet atarken 10 kere düşünmek zorunda bırakılan, işsizliğe ve umutsuzluğa terk edilen gençler adalet arıyor. DEVA Partisi, adalete susamış insanların sesidir. Bizler zulme sessiz kalmanın zulme ortak olmak anlamına geldiğini biliyoruz. Susmuyoruz, korkmuyoruz.
Sorunlar artıyor. Bütün bu sorunların kesişme noktası, adaletin olmaması. Bir ülkenin temelini adalet oluşturur. Haksız bir şekilde terörle suçlanan insanlar şu anda adalet arıyor
“Türkiye’de birileri, 'Terörle mücadele ediyoruz' diye diye kendi vatandaşıyla kavgaya tutuşmuş”
Bu ülkede 2016-2020 yılları arasında silahlı terör örgütü suçundan tespit edilen en az 1 milyon 576 bin 566 adet soruşturma başlatılmış. Türkiye’de birileri, 'Terörle mücadele ediyoruz' diye diye kendi vatandaşıyla kavgaya tutuşmuş. Maalesef FETÖ’ye, PKK’ya karşı verilen haklı mücadelede kurunun yanında yaş da yanıyor. Birtakım anayasal haklarını kullanan vatandaşlarımızın terörle suçlandığını görüyoruz.
“İnsanların aklıyla dalga mı geçiyorsunuz?”
Gelelim sayın Erdoğan’a, tüm istihbarat birimleri kendisine bağlı olduğu halde, doğru veya yanlış, eksik veya fazla istihbarat bilgisi önüne konduğu halde kendisine soranlara “Kandırıldım” diyor, konuyu kapatıveriyor. Vatandaş yargılansın, hiç umurlarında değil.
“Bu mu sizin gücünüz, bu mu adaletiniz?”
Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. 1,5 milyon teröristin olduğu bir ülkeyi düşünebiliyor musunuz? İnsanların aklıyla dalga mı geçiyorsunuz? Gücünüz postacı Ömer’e, öğretmen Ayşe’ye, esnaf Mehmet’e, akademisyen Şebnem’e mi yetiyor? Bu mu sizin gücünüz, bu mu adaletiniz? Mazlumların ahını alan bir iktidar oldunuz. Zayıfların, mazlumların, garibanın tepesinde o yargının kılıcını sallayanların elinden o kılıçları alacağız, kırıp atacağız.
“Ülkemizde artık nöbetleşe zorbalığa son vereceğiz”
Ülkemizde artık nöbetleşe zorbalığa son vereceğiz. Suçu başkasına at formülüyle sorunlara çözüm bulmaya çalışıyorlar. KHK meselesine değinmek istiyorum. Ortada gerçekten çok ciddi bir sorun var. Uygulanan yargısız infaz nedeniyle büyük sorunlar çekiyor. Bağımsız ve tarafsız bir yargı kararı olmadan, kimin nasıl hazırladığı belli olmayan listelerle yüzbinlerce insanın kamudan ömür boyu men edilmesi hangi kitapta yazıyor? KHK yoluyla haksızlığa uğrayan vatandaşların feryadını duyuyoruz. Mutlaka gereğini yapacağız. Yargının bağımsız ve tarafsız çalışmasını sağlayarak adalet neyse onu sağlayacağız.
"Şimdi de fahiş fiyatın sorumluluğunu market zincirlere atıyorlar"
Memlekette kur yükseldi. Taraflı partili cumhurbaşkanı ve akraba bakanın göreve başladığı ilk dönemden bugüne bakın dövizde korkunç artış var. Eğer siz fahiş etiketler alıyorsanız, asıl fahiş etiketler köprü ve otoyol ücretlerinde. Eğer fahiş fiyatlardan bahsediyorsanız, asıl fahiş fiyatlar faturalarda. Zammı yapan Erdoğan'ın başında olduğu hükümet değil mi? Erdoğan'a soruyorum. Marketlere Ticaret Bakanlığı'nı saldınız. Siz kendi belirlediğiniz fahiş köprü ve otoyol fiyatlarıyla mücadele etmek için kimi görevlendireceksiniz?
"Hiç öyle sorumluluğu sağa sola yıkmayın"
"Ben burada Cumhurbaşkanı’na tekrar söylemek istiyorum. Sayın Erdoğan, hiç öyle sorumluluğu sağa sola yıkmayın, hiçbir yere kaçamazsınız. Siz bu ülkede enflasyonun da hayat pahalılığının da sebebisiniz. Tek imzalı yetki. Çok istiyordun.
Üç yıl geçti, karne kötü. Artık bu iktidar döneminin sonuna geliyoruz. Bu iktidarın büyük ortağı da küçük ortağı da müsait bir yerde inecekler"