‘Ülkemizi suç örgütleri arasında bölüştürenlerin hevesini kursaklarında bırakacağız’
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in açıklamalarına isim vermeden göndermede bulunarak, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tutumunu açıklamaya ve hesap vermeye davet etti. Babacan, Meclis’te derhal bir soruşturma komisyonu kurulması gerektiğini söyledi.
Babacan, partisinin genel merkezinde yaptığı açıklamayla gündemi değerlendirdi. Babacan, “Sayın Cumhurbaşkanına sesleniyorum. Her konuda tek yetkili olmayı çok istediniz. Bu, tek ‘hesap verme’ makamında olmaktır. Ortaya çıkan bu vahim tablonun tek bir nihai sorumlusu vardır, o da sizsiniz! Derhal sizi o makama getiren milletin karşısına çıkın ve hesap verin. Çıkın tutumunuzu, görüşlerinizi ortaya koyun. Ya atadığınız bakanınıza, görev verdiğiniz parti yöneticilerinize sahip çıkın ya da bu insanları görevden alıp yargının işini rahat yapmasını sağlayın.” dedi.
Babacan şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkeyi suç örgütlerinin oyun alanına çeviren, onlara her türlü ayrıcalığı tanıyıp ülkeyi korku egemenliğine hapseden yöneticileri hak etmiyoruz. Hukuku hiçe sayıp, tüm yargı mekanizmasını baskı altına alıp sonra da utanmadan, sıkılmadan, yüzü dahi kızarmadan ‘yargı gereğini yapsın’ diyerek adeta milletle dalga geçen zihniyeti hak etmiyoruz.”
“Her evde, her sokakta, her köşe başında bu vahim iddialar konuşuluyor fakat her konuda açıklama yapma gereği duyan sayın Cumhurbaşkanı tek bir kelime dahi etmiyor. Tek bir savcı dahi soruşturma başlatmıyor. Daha evvel ‘Ülkemizi 90’ların karanlığına son sürat götürüyorsunuz’ demiştim. Siz bugün 90’lara bile rahmet okutuyorsunuz.”
“Hukukun dışına çıkan ve bunun toplumsal sonuçlarını hesap edemeyen ferasetsiz insanların yönettiği bir ülke olmayı hak etmiyoruz. Suç örgütleriyle aynı çuvala girmiş olanların yönettiği bir ülke olmayı hak etmiyoruz. Suç örgütlerinden, mafyadan medet uman ve toplumu baskı altına almak için bu hukuk dışı yapılara alan açan, adaletten nasibini almamış insanların yönettiği bir ülke olmayı hak etmiyoruz.”
“Ortalama bir demokraside sadece bir tanesi bile hükümetleri sallamaya yetecek kadar vahim olan iddialar toplumun önüne saçılıyor. Fakat ülkeyi yönetenler ya sessiz kalmayı tercih ediyorlar ya da her zamanki gibi birtakım ezberlere sığınıp konuyu sulandırmaya çalışıyorlar. Devlet vakarıyla iddialara cevap vermek yerine, devletin bekası söyleminin arkasına sığınarak insanların aklıyla alay ediyorlar. Her başları sıkıştığında ‘dış mihraklar’ masalı anlatmanın kâr etmediğini göremeyecek kadar da milletten kopmuş durumdalar.”
“Sorun, hukuk devletinin katledilmiş olmasıdır. Sivil toplumun, özgür basının ve ifade özgürlüğünün yok edilmiş olmasıdır. Tarafsız ve bağımsız yargının ortadan kaldırılmış olmasıdır. Adaletin olmadığı, kurum ve kuruluşların liyakatsiz insanlarla doldurulduğu, bir grup insanın kendini hukukun üstünde gördüğü bir ülkede mafya da olur suç örgütleri de cirit atar. Öyle bir an gelir ki, yönetenlerin de bunları engellemeye gücü yetmez. Tek kelime edemezler, yorum dahi yapamazlar. Çünkü kurdukları bu çarpık düzenin gün gelir esiri olurlar.”
“Vicdan sahibi, ülkesini seven her yurttaşımızı ülkesine sahip çıkmaya çağırıyorum. Tüm hukuk ve yargı temsilcilerini ülkemize hep birlikte sahip çıkmak için göreve çağırıyorum. Savcılarımızı göreve çağırıyorum! Bu ülke hakikatleri, bir organize suç örgütü liderinin ağzından çıkan sözlerde değil, yürekli bir cumhuriyet savcısının kaleminden çıkan iddianamede aramalı.”
“Sayın milletvekillerine ve Meclis’te grubu bulunan tüm siyasi partilere sesleniyorum. Derhal bir soruşturma komisyonu kurun ve bu korkunç iddiaların açığa kavuşması için çalışmalara başlayın. Halk iradesinin temsilcisi olmak, milletin emanetine sahip çıkmak bunu gerektirir.”
“Bu büyük millet, bu iktidarın işkencesine biraz daha sabredecek ama ilk seçimde milletimiz gereken cevabı verecek ve bu iktidarı tarihin çöplüğüne atacaktır. Daha iyi günler göreceğiz. Yarınlar korkaklara ait değildir. Tüm yaptıkları rezilliklere, iftiralarına, çetelerine rağmen bu yoldan vazgeçmeyeceğiz.”
“Varsın, iktidar ortağının arka bahçesi olan suç örgütlerinin, çetelerin sözcüleri bizi tehdit etsin… Biz; tüm tehditlere rağmen, yolumuzdan asla dönmeyeceğiz. Enseyi karartmaya gerek yok. DEVA bir harekettir. DEVA, popülizm yapmaz. Bu büyük değişime önderlik edecek hareket olduğumuzu biliyoruz. Daha büyük bir şeye inanıyoruz, milletimize inanıyoruz. Siz de inanmak zorundasınız. DEVA Partisi ve tertemiz kadroları bu ülkenin pisliklerini temizleyecek.”