Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük bir servet kaybına neden olduğunu ve Türkiye’nin döviz bulması gerektiğini belirterek, “1999 depreminden Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri oldu. Doğru yönetilmezse bu depremin arkasından da arka arkaya ekonomik krizler Türkiye’yi vurur. Bunun ülke için çok kötü sonuçları olur” diye uyardı.
TV5'in sorularını yanıtlayan Babacan, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler sonrası gittiği bölgeden gözlemlerini aktardı. Bölgede sivil toplum kuruluşları ile merkezi hükümetin bir arada çalışamadığını ve kimi köylerde hâlâ ciddi sıkıntıların yaşandığını söyleyen Babacan, imar affına da değindi. Babacan, yapılacak her affın, "O anki yapılarla alakalı bir karar almış olursunuz. Ama geleceğe doğru tehlikeli koskoca bir kapı açarsınız" şeklinde olacağını belirtti.
Çok zor bir sürecin içinde olunduğunu söyleyen Babacan, "İç finansmanın yanında bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir" diyerek önlemlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Babacan, "Bu depremde büyük bir servet kaybı yaşandı. Bu depremde ciddi bir finansman ihtiyacı oluştu. Bu sadece iç finansmanla çözülecek bir sorun değil. Çünkü depremin yaralarını sarabilmek için harcanacak rakamların çoğu cari açığı artıracak rakamlar. İç finansmanın yanında bir de dış finansman gerekiyor. Türkiye yeteri kadar döviz kaynağı bulamazsa bu depremin yaralarını sarmak için yeni bir ekonomik kriz dalgası daha gelebilir. Çok dikkatli yürütülmesi gereken bir süreçten bahsediyoruz" dedi.
"Hükümetin kafa sadece şu anda müteahhitliğe yetiyor. Başka bir şey yaptıkları yok" diyen Babacan, "Devletin bütçesi bir havuz. Farklı farklı akarları var. Bunun nereye harcanacağına da bütçe hakkı deniliyor. Bütçe hakkı da meclisin. Hükümet Meclis'e sunuyor, Meclis bu bütçeyi kabul ediyor. Devlet bu şekilde yönetiliyor" ifadelerini kullandı.
Babacan, Halk TV’de ise ekonomik kriz vurgusu yaparak, şöyle dedi:
“Zaman alacak ama ülke bu yükün altından kalkacak. Ama bunların eline kalırsa zor. Düz yolda otobüsü deviren, 2018’den bu yana defalarca ekonomik kriz yaşatan bir hükûmetin böylesine büyük ekonomik maliyetin altından kalkması, makroekonomik ve finansal açıdan doğru yönetmesini mümkün görmüyoruz.
1999 depreminden Kasım 2000 ve Şubat 2001 krizleri oldu. Doğru yönetilmezse bu depremin arkasından da arka arkaya ekonomik krizler Türkiye’yi vurur. Bunun ülke için çok kötü sonuçları olur. Bunun nasıl yönetileceğini biz biliriz, ehil kadrolarla bu yapılır. Yapılacak çok iş var. Hepsi ehil kadro gerektiriyor. Öyle, ‘Bu benim hemşerimdir. Bu, oğlumun damadının arkadaşıdır’ diye görevlendirmelerle çözülemez bu sorunlar.”