DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi ile birlikte 3'lü ittifak kurulup kurulmayacağı ittifakları konuşmanın erken olduğunu belirterek, "Şu an hiçbir ittifakta olma gibi bir durumumuz yok ama seçim günü yaklaşırken bütün alternatiflere bakacağız" dedi.
"İttifak veya koalisyon şu anda bunların hiçbirisi bizim gündemimizde değil. Biz hiçbir ittifakın içinde değiliz. Bizim şu an hiçbir ittifakta olma gibi bir durumumuz yok ama seçim günü yaklaşırken bütün alternatiflere bakacağız" diyen Babacan, devamında, "Yani tek başımıza mı gireriz, ittifak içinde mi oluruz veya cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda kendi adayımızla mı çıkarız ya da başka partilerle ortak bir aday üzerinde mi mutabık kalırız; bunlarla ilgili hiçbir kararımız yok. Bunları kendi partimizin içinde dahi görüşmüyoruz. Kendi içimizde dahi 'Şöyle mi yapsak, aday kim olsun' falan türü şeyler hiç konuşmuyoruz. Çok erken olduğunu düşünüyoruz. Bu kadar erken bir şekilde bu konuların gündeme gelmesinin de Türkiye için iyi olmadığını düşünüyoruz" sözlerini kaydetti.
Partisinin Sivas il kongresinde konuşan Babacan, şu ifadeleri kullandı:
“Gücü ele geçirenin zayıfı ezdiği, nöbetleşe zorbalığın hüküm sürdüğü bir Türkiye’ye, bir daha asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’yi, öfkeye teslim etmeyeceğiz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki; her gecenin bir sabahı, her kışın bir baharı, her kavganın bir barışı vardır. Kutuplaşmadan, bağırış çağırıştan kimseye bir hayır gelmez. Adaletsiz hesaplaşma huzur getirmez. İşte biz bu nöbetleşe zorbalık dediğimiz yola, bu kısır döngüye girmeyeceğiz.”
“Yola çıkarken yazdığı hedeflerin, ideallerin, sözlerin hepsini yolda yürürken kaybetmiş bu iktidarı ilk seçimde uğurlayacağız. Ancak ülkemizin bir intikam ve rövanş sarmalına, bir devri sabık dönemine girmesine de izin vermeyeceğiz. AK Parti’ye destek vermiş tüm vatandaşlarımıza sesleniyorum: Hiç kaygınız, korkunuz, endişeniz olmasın. Kazanılmış haklarınızın, helal lokmalarınızın hepsinin güvencesiyiz. Tüm haklarınız, hukukla teminat altındadır. Bugünkü iktidar tarafından iade edilmemiş, gasp edilmiş tüm hakları da derhal tanıyacağız. Şu anda küçük, marjinal bir grup var. Daha muhalefetteyken iktidarın gidici olduğunu anlayınca parmak sallıyor. Bunları görüyoruz. Hiç merak etmeyin o devirler bitti. Biz o parmak sallayan zihniyete de pabuç bırakmayız. Kimse boşuna heveslenmesin.”
“Sosyal yardımlar için kimseyi devletin kapısında süründürmeyeceğiz. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımızı kendimiz tespit edeceğiz. Bir hanenin aylık geliri neymiş, o eve ayda ne kadar para giriyormuş, buna bakılacak. Baktık ki dengesizlik var, asgari yaşam şartlarını sağlayacak rakam neyse onu devlet olarak ödeyeceğiz. Hiçbir ev açlığa, yokluğa terk edilmeyecek. Biz buna asgari geçim desteği diyoruz.”
“Bugünkü sosyal yardım mekanizmalarından asla geri düşmeyeceğiz. Kimse, kimseyi kandırmasın. Tüm o sosyal yardımlar devletin kasasından, bu milletin vergilerinden ödeniyor. Bugünkü iktidar kasayı boşalttığı için, ülkenin rezervlerini tükettiği ve yedek akçelerini sıfırladığı için yapılan yardımlar da yeterli değil. Geçime yetmiyor.”
“Devleti kimsesizlerin kimsesi yapacağız. Halihazırdaki doğal gaz desteği, kömür yardımı gibi uygulamaları güçlendirerek devam ettireceğiz. Yeni doğan bebeklerin sağlıklı yetişmesi amacıyla bir yıl boyunca süt ve bebek maması başta olmak üzere ne destek gerekiyorsa vereceğiz. Hiçbir yeni evli gencimiz ilk bir yılın mali külfetini düşünmeyecek. Biz, her çocuğun rızkıyla doğduğuna inanırız. Bunun sağlanacağı mekanizmaları devletin oluşturması lazım.”
DEVA Partisi’nin tarım eylem planından da bahseden Babacan çiftçilere ve hayvancılara yönelik vaatlerini şöyle anlattı:
“Tarım desteklerini, yani çiftçinin üreteceği ürüne vereceğimiz destekleri daha ekim olmadan önce açıklayacağız ve üretimin olduğu yıl içinde vereceğiz. Çiftçimize kullandığı gübrenin yüzde 50’sini destek olarak vereceğiz. Çiftçilerimizin birikmiş kredi borçlarını önce donduracağız, faizi sıfırlayacağız ve 2 yıl ödemesiz uzun vadeye yayacağız. DEVA iktidarında Ziraat Bankası’nı yeniden çiftçinin bankası yapacağız. İktidarımızın ilk 5 yılında Türkiye’nin tümünde tüm tarımsal sulama yatırımlarını bitireceğiz. Hem çiftçinin üzerindeki maliyeti azaltacağız hem de suyu tasarruflu kullanacağız. Tarımsal sulamada kullanılan elektriğe özel, düşük fiyatlı tarife uygulayacağız. Yem masrafının cinsine göre yüzde 50’ye kadar olan kısmını devlet olarak karşılayacağız.”