DEVA Partisi lideri Ali Babacan, "Seçimi açık farkla kazanmak lazım ki hile yapılamasın. Ayrıca sandıkları korumak lazım. Özellikle oy kullanmayan vatandaşların oylarına mühür basıp tek bir partiye kullanılıyor, bunu daha önce gördük” açıklamasını yaptı.
Babacan Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programına katıldı. Babacan, “Bir beka sorunundan bahsediyorsak, bu ülkeyi ayrıştıranlar, kutuplaştıranlar bu ülkenin bekasını tehlikeye atmaktadırlar. Biz ‘eşit vatandaşlık’ diyoruz. Hâlâ TBMM’de anadili Kürtçe olan bir milletvekili Kürtçe birkaç kelime söylediğinde Meclis zabıtlarına ‘bilinmeyen bir dil’ olarak işleniyor. Şu andaki hükûmetin sorunları çözme kabiliyeti kalmadı. Çünkü sorunları inkâr ediyorlar." dedi. Babacan şu ifadeleri kullandı:
Dinimizin kutsallarını günlük siyasete alet etmek kadar yanlış bir şey olamaz. Siyasi partilerin her birisi ülkeye daha iyi hizmet için bir yarış içerisinde. Önemli olan; bu ülkeye, bu millete hizmet etmektir. Bu ülke için emeği olan, taş üstüne taş koyan herkes büyük sevap işliyor. Eğer mesele hangisi sevap, hangisi günah ise ülkeyi yönetenlerin şeffaflığa, siyasi etik kurallara, muameleye önem vermesi lazım. En önemli husus insanlarla olan ilişkilerdir, hak yememektir, adalettir.
Öğrenciler okula başlamak için sabahın karanlığında evden çıkmak zorunda kalıyorlar. Enerji tasarrufu, diyorlar. Kusura bakmasınlar da akşam yakılan elektrik paralı da sabah ışıklar yandığında bedava mı? Olmamız gereken saat dilimi Doğu Avrupa saat dilimidir.
Türkiye, finans merkezleriyle yakın olması gereken bir ülke. Finans piyasalarıyla, Borsa İstanbul’daki alışveriş saatlerinin örtüşmesi lazım. Kış saati, Türkiye’yi dünyadan koparan yanlış bir uygulama. İktidara gelirsek ilk 90 dakikada derhal değiştiririz.
Son yıllarda artan bir oranda valiler, kaymakamlar partili olarak çalışıyor. Hükümetin bu konuda baskısı oluyor. Kendileri de işgüzarlık yapıyor. Valinin kaymakamın partisi olmaz. Ama asıl sorun cumhurbaşkanıyla oldu. Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir parti genel başkanı olunca tarafsızlık korunamıyor. Anayasa'daki tarafsızlık ilkesi korunamıyor. Bizim öngördüğümüz parlamenter sistemde cumhurbaşkanı tarafsız olup, parti rozetini hemen çıkaracak. Parlamenter sistem konusunda tüm partiler mutabık, tarafsızlık yanlısı. Aynı cumhurbaşkanı başlıyor başka partinin genel başkanına atıp tutmaya. Yemin metni değişmedi, Cumhurbaşkanı partisiyle ilişiğini keseceğine dair yemin edip göreve başlıyor. Şu an bu ülkenin cumhurbaşkanının tarafsız olduğunu söyleyebilir misiniz? Diğer partilere atıyor, hakarete varan şeyler söylüyor. Ama kendisine aynısı yapıldığında dava açıyor. Türkiye şuan tam bir sistemsizlik içinde.
Demokrasilerde irade milletin. Dolayısıyla herhangi bir seçimde kim en çok oyu alırsa ülkeyi yönetir. Bu Erdoğan'ın iradesi değil. Ama dediğim gibi partili bir yönetim olunca herkesle ağız dalaşı oluyor. Seçimi açık farkla kazanmak lazım ki hile yapılamasın. Ayrıca sandıkları korumak lazım. Özellikle oy kullanmayan vatandaşların oylarına mühür basıp tek bir partiye kullanılıyor, bunu daha önce gördük.
Ben Anadolu'nun her köşesini geziyorum. Son 20 yıldır vatandaşın refah seviyesi, işsizlik hiç böyle kötü duruda değildi. Vatandaş umutsuz. Hayat pahalılığı herkesi etkiliyor. Bir yandan devletin açıkladığı enflasyon var, bir yandan çarşı pazarda gördüğümüz gerçek enflasyon. Bir vatandaşımız sosyal medyada yorum yapmış, ben Babacan görevdeyken bir yaz çalıştım ve oyun konsolu aldım, Bugün bir doktor bunu alamıyor. Gençlerimiz ne okuyor ne çalışıyor şu an rakamlar ortada. Her 100 gençten yüzde 28.8'i ne okuyor ne çalışıyor. İmkân sağlanmadığı için kendilerini bir hiç gibi hissediyorlar. Öncelikle gençlere sosyal ve ekonomik güven sağlayacaksınız. İkincisi eğitim. Gençlerimiz sağlıkla ilgili istediği bir bölümü okuyor, bakanlık alım yapmıyor. Üçüncüsü istihdam. Bunları yaptığınızda her şey çözülür.
Öncelikle devlet yönetiminde işin ehli olmak yetmez hem de dürüst olmak lazım. Ben iş başında olduğum dönemlerde, istişare vardı, ortak akıl vardı. Her konu görüşülürdü ona göre hareket edilirdi. Şuan böyle bir şey yok. Şimdi ararlar istişare yapılmadan tek kişinin kararıyla yapılıyor. O yüzden çok hata yapılıyor. Ortak akıl şarttır. Şuan kimse cumhurbaşkanına yanlışsın, hata yapıyorsun diyemiyor. Yargı engel olamıyor. Medya zaten eleştirel bir tutum aldığında cezalandırılıyor. Sivil toplum bastırılmış durumda. Tutuklanmalar çok fazla şuan. AİHM karar alıyor, uygulanmıyor. Bu şu demek 'Benim kafamı bozma'.
Son dakika iki kişinin kulağına birilerinin bir şeyler söylemesiyle karar imzalıyor. Böyle tabii hata yapılır. Hiçbir şey yapılmadı demiyorum, 2002-2007 arasında gayet parlak bir ortam vardı. Ama biz o dönem hukuku ekonomiyi eş zamanlı yürütüp geliştirdik. Ayrıca dürüst ve ehil insanlar vardı. Ortak akıl ve istişare vardı. Dış politika kalmadı, ekonomi politikası yok, eğitim politikası yok, Türkiye'nin hiçbir planı yok. Gittikçe geriye gidiyor. Hukukta dünyada 100.sırada olan ülke tabi geri gidecek.
Ekonomiyi mahvettiler, adalet kalmadı, hukuk kalmadı. Bu ülkeye milyarlarca dolarlık yatırım yapmış adam, şimdi kapıma polis gelse çıkmak zorundayım diyor. Böyle bir ülkede ekonomi düzelmez.
Seçimlerden sonraki ilk 90 gün yapacaklarımızı, tüm plan ve bütçemizi hazırladık. Türkiye'yi bir milyon kilometre fiber ağlarla donatacağız. Bana çok maliyetli değil mi diye soruyorlar. Maliyeti ne biliyor musunuz? Kanal İstanbul'un iki kilometresine harcanan para tüm ülkeye fiber internet getiriyor.
Gençlere 6-25 arası interneti bedava yapacağız. Maliyetini soruyorlar. Mesela duble yollar yapıyorsunuz, paralı değil. Parasını devlet ödüyor. Bir defalık o altyapıyı yapıp geri çekildiğinizde interneti çok hızlı ve bedava yapabilirsiniz. Vergiyi düşürün. Vergide sürümde kazanmak diye bir şey var..
Startup kanunu çıkaracağız, buna özel bir şey gerekiyor. Evden çalışanlara yönelik sosyal güvenlik ve vergi düzenlemesi getireceğiz. Kripto parayla ilgili düzenleme gerekiyor.
Dijital Türk lirası getireceğiz. Silikon Vadisi'ne büyükelçi atayacağız. Türkiye'nin teknoloji merkezleriyle daha yakın olması gerekiyor. Bir tane yüksek teknolojide çalışan bir çalışan Türkiye'ye geldiğinde bu buradaki gençlere büyük istihdam yaratacak.
Her zaman 5 H derim: hızlı, hesaplı, hür, her yerde ve hizmet odaklı. Hesapsız kitapsız verilen garantiler, devletin geçilmeyen otoyollara, kullanılmayan havaalanlarına ödediği garanti devletin kesesinden çıkıyor. Erdoğan'ın 'Ben ekonomistim, siz ne kadar kaynak oluşturursanız, devletin kasasından da bir kuruş çıkmaz' söylemi yanlış. Eğer projelerinizi açık ve şeffaf bir şekilde yapmazsanız, ihaleler öyle olmazsa, kullanılmayan yolları, havaalanlarını devlet ödemek zorunda kalır. Mesela şimdi bütçeye konan rakam 30 milyar TL mertebesinde, şuan meclisteki bütçeye bir baksın Erdoğan.
Parti olarak örgütlenmemiz çok başarılı. Biz diyoruz ki DEVA Partisi bir araya geldiğinde 'biz Türkiye'yiz. Partilerde bilirsiniz güçlü yerler zayıf yerler vardır. Bu bizde yok. Bu çok önemli çünkü çok ayrıştırma var ülkede. Popülizmin rüzgarına kapılmayız. Her geçen gün partiye olan ilgi artıyor."
Güneş ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla her yıl belli dönemlerde saatler bir saat ileri ya da bir saat geri alınıyor. Yaz saati-kış saati olarak adlandırılan uygulama, 2016 yılından beri ülkemizde devre dışı bırakıldı. Hükümet, kış saati uygulamasının iptal edilmesinin daha fazla enerji tasarrufu sağladığını açıklasa da uzmanlar bunun tam tersini dile getiriyor.