ALİ EM: ÖNEMLİ OLAN HAKLARIN ORTAYA KONULMASI ANKARA (A.A)

-ALİ EM: ÖNEMLİ OLAN HAKLARIN ORTAYA KONULMASI ANKARA (A.A) - 21.04.2011 - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ali Em, ''Karar oybirliğiyle alındı, önemli olan sonuçta hakların ortaya konulması, biz onu arıyoruz'' dedi. Em, YSK'dan ayrılırken bağımsız milletvekili adaylarına ilişkin kararı değerlendirdi. İptallerle ilgili kararın gelen yargı kararları çerçevesinde yeniden değerlendirildiğini, bazı siyasi partilerle ile bir kısım bağımsız milletvekili adaylarının itirazlarının bugünkü toplantıda görüşüldüğünü toplantıların değerlendirmelerin yarın da devam edeceğini söyledi. Kararın yargı kararlarının değerlendirilmesiyle oybirliğiyle alındığını vurgulayan Em, ''Kararlar hukuki belgelere dayandırılmıştır. Doğru olan neyse o sonuca ulaşıyoruz'' dedi. Seçim işlerinin süreli işlerden olduğunu, siyasi parti adaylarının incelendikten sonra bağımsız milletvekili adaylarının incelenmesine geçildiğini, eksikliklerin iki günlük süre içerisinde tamamlanmasına yönelik karar alınarak il seçik kurulları aracılığıyla eksik bilgi veya belgelerin araştırılmasını istediklerini belirten Em, ''Süre açısından bağımsız adaylarla ilgili kanunlardaki süreler belli değil. Bugünkü kararımızla siyasi parti adaylarıyla bağımsız adaylar arasında paralellik kurduk. Kriz diye bir şey yok. Seçim hukuku disiplin hukukudur. Her gün toplanıp seçim takvimine ilişkin değerlendirme yapıyoruz'' diye konuştu. Em, mennu hakların iadesine ilişkin değişik yorumlar yapıldığını bunun da kanunların sık sık değiştirilmesinden kaynaklandığını ifade ederek, ''Karar oybirliğiyle alındı, önemli olan sonuçta hakların ortaya konulması, biz onu arıyoruz'' dedi. Siyasi parti adaylarının eksikliklerini parti teşkilatlarına, bağımsız adaylarla ilgili olan eksikliklerin ise il seçim kurulları aracılığıyla adaylara bildirmeye çalıştıklarını ifade eden Em, il seçim kurullarının adaylara ulaşmasında sıkıntı olduğunu ve sorunun da buradan kaynaklandığını söyledi. Em, seçim takvimine göre çalışmaya devam ettiklerini, 11 kişilik kurulun toplanarak karar verdiklerini, her partinin adayının ve bağımsız adayların kanun maddelerine göre değerlendirildiğini bildirdi. -KURULUN AÇIKLAMASINDAN- Yüksek Seçim Kurulundan (YSK) yapılan açıklamada, ''Anayasa'nın 76/2'nci maddesinde belirtilen nitelikte bir ceza mahkumiyeti nedeniyle milletvekili seçilme hakkını yitirmiş kişiler, bu haklarına ancak ve sadece 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesi uyarınca talepleri üzerine mahkemece verilecek 'yasaklanmış hakların geri verilmesi' kararıyla kavuşabileceklerdir'' denildi. Açıklamada, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) döneminde bir kişinin anayasanın 76/2'nci maddesinde sayılan yüz kızartıcı suçlardan olan hırsızlık suçunu işlediği, hakkında verilen hapis cezasının para cezasına çevrildiği örneği verilerek, şunlar kaydedildi: ''Bu durumda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluğu hapis cezasının sonucu olarak uygulandığında bu kişi 53. madde çerçevesinde hak yoksunluğuna maruz kalmayacaktır. Ancak anayasanın 76/2'nci ve 2839 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 11/f maddesi bu tür suçlardan verilen cezaların türüne ve miktarına bakılmaksızın affa uğramış olsa dahi ömür boyu seçilme hakkından yoksunluk getirmektedir. İşte 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ile ilgisi bulunmayan ve seçim mevzuatından kaynaklanan bu yoksunluğun giderilmesi için yasaklanmış hakların geri verilmesi kurumuna yeniden ihtiyaç duyulmuş ve ayrıca yine benzer biçimde belirli mahkumiyetlerden dolayı bazı mesleklerin icrası ve hakların kullanılmasının imkansız hale geldiği anlaşılınca 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na 13/A maddesi eklenmek suretiyle söz konusu kurum yeniden düzenlenmiştir.'' Bu maddenin eklenmesine ilişkin gerekçede yasaklanmış hakların geri verilmesi yolunun kapalı tutulmasının uygulamada ciddi sorunlara yol açacağının belirtildiği ve cezaya mahkum olan kişilerin süresiz olarak kullanmaktan yasaklandıkları hakların tekrar kullanabilmelerine imkan tanıyan düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulduğunun ifade edildiği kaydedildi. Açıklamada ''İşte bu nedenledir ki 5352 sayılı Adli Sicil Yasası'nın geçici 2. maddesinde anayasanın 76. maddesinde veya bazı özel yasalarda sayılan ve affa uğramış olsa dahi bazı görevleri üstlenmeyi veya bazı hakları kullanmayı engelleyen suç ve mahkumiyetlerin adli sicil arşivinden silinemeyecekleri kabul edilmiştir'' denildi. 5237 sayılı TCK'ya ilişkin mahkumiyetler yönünden ortaya çıkan duraksamaların giderilmesi açısından birinci fıkradaki ''5237 sayılı TCK dışındaki kanunların beli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkumiyete bağladığı hak yoksunlukları'' ifadesi ile kastedilenin ne olduğu konusu da irdelendi.  Kurula intikal eden bazı taleplerde bu düzenlemeyle TCK dışındaki yasalarda düzenlenen suçlardan verilen cezalardan doğan hak yoksunluklarının düzeltilmesinin istendiği ifade edilen açıklamada, bu istenmişse de bu düşüncede isabet bulunmadığı kaydedildi.  -YASAKLANMIŞ HAKLARIN GERİ VERİLMESİ- Açıklamada şöyle denildi: ''Esasen madde metninden ve gerekçesinden de anlaşılacağı üzere mahkumiyet hangi yasadan kaynaklanmış olursa olsun, şayet bu mahkumiyet 5237 sayılı yasa dışındaki herhangi bir yasa hükmü gereğince hükümlü yönünden süresiz hak yoksunluğu doğuruyorsa bu yoksunluğun giderilmesi için süre ve diğer koşullar gerçekleştiğinde yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilmesi mümkündür. Bütün bu açıklamalardan sonra bir kez daha vurgulanması gereken husus şudur: Anayasanın 76/2'nci maddesinde belirtilen nitelikte bir ceza mahkumiyeti nedeniyle milletvekili seçilme hakkını yitirmiş bulunan kişiler, bu haklarına ancak ve sadece 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 13/A maddesi uyarınca talepleri üzerine mahkemece verilecek yasaklanmış hakların geri verilmesi kararıyla kavuşabileceklerdir.'' Açıklamada, başvuruların kabul edildiği tarihte yapılan bu hukuki saptamalar sonrasında kurulun 17 Nisan 2011 tarihli kararı ile Harun Özcan, Abdullah Kızılay, Hatip Dicle, Leyla Zana, İsa Gürbüz, Çiçek Otlu, Mehmet Salih Yıldız, Ertuğrul Kürkçü, Nezir Sincar ve Gültan Kışanak'ın seçilmeye engel mahkumiyetleri olduğu ve bu adayların başvuru tarihi itibariyle memnu hakların iadesine ilişkin bir karar ibraz etmediklerinden milletvekili adaylıklarının iptal edilmesine karar verildiği hatırlatıldı. YSK'nın söz konusu kararında, ayrıca, Sebahat Tuncel'in kesinleşmiş, erteli cezasına ilişkin deneme süresi henüz bitmediğinden, Şerafettin Efe'nin ise yatırması gereken parayı yatırmadığından bağımsız milletvekili adaylıklarının iptal edildiği belirtildi.