Eskişehir'de, Gezi Parkı eylemlerine katılan Ali İsmail Korkmaz'ın dövülerek öldürülmesine ilişkin çıkan karara, davanın savcısı Mehmet Kalkan da itiraz etti.
Savcı Kalkan, gerekçeli temyizinde, Korkmaz'ın kafasına ve vücuduna ölümcül üç tekme atan polis Mevlüt Saldoğan'a, "nitelikli yaralama" suçundan verilen on yıl on aylık hapis cezasının bozulmasını ve yerine "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezası verilmesini istedi. Temyizde, polis Saldoğan'ın ilk yaralama eyleminden sonra, kendisine küfrettiği iddiasıyla Korkmaz'ı tekmelemesinin "cinayet kastı" taşıdığı vurgulandı. Savcı Mehmet Kalkan'ın temyiz dilekçesinde sanık polis Mevlüt Saldoğan hakkında Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce on yıl on ay hapis cezası verildiği hatırlatıldı. Korkmaz'ın 2 Haziran 2013 gecesi Yunus Emre Caddesi'ndeki eylemde polisin müdahalesinden nedeniyle Sanayi Sokak'a kaçtığı; dört sivil polisten Ebubehir Harlar'ın tekme atarak, üçünün de çelme takarak, genci düşürdüğü ifade edildi. Dilekçede şöyle denildi: "Ali İsmail Korkmaz'ı Harman Ekmek fırınının karşısında bulunan kaldırıma yatırdıkları, yere düşen ve duvar kenarına sıkıştırılan maktulün bacak-kol-sırt ve kafa bölgesine tekme ve el ile vurarak yaraladıkları; sanık polislerden Mevlüt Saldoğan ve Yalçın Akbulut'un koşarak olay yerine geldikleri, Saldoğan'ın yerde yatan maktule vurduğu, Akbulut'un da eyleme iştirak ettiği, sonrasında maktulün yanından uzaklaştıkları, yerde kalan maktulün küfür etmesi üzerine Saldoğan'ın geri dönerek üç defa göğüs ve baş kısmına tekme attığı anlaşılmıştır." İsmail Saymaz'ın Radikal'de yayımlanan haberine göre, Jandarma Kriminal tarafından kurtarılan Harman Ekmek Fırına'na ait Korkmaz'ın dövüldüğü anlara ilişkin kamera kayıtlarının tanık Semih Berkay Yapıcı'ya gösterildiği ve Yapıcı'nın "Dövülen kişi, Ali İsmail'dir" dediği de anlatılan dilekçede, "Bu görüntülerin yargılama esnasında duruşmada izlendiği, sanıkların bu görüntüdeki kişilerin kendileri olduğunu kabullenmekle birlikte darp edilen şahsın Ali İsmail Korkmaz'dan başkası olduğunu savundukları" vurgulandı. Ancak TÜBİTAK raporuna ve sanıkların da görüntülerdeki kişilerin kendileri olduğunun kabulüne göre; Ali İsmail'i dövenlerin bu kişiler olduğu kaydedildi. Adli Tıp Kurumu'nun raporuna göre Ali İsmail'in dövülmesi ile ölümü arasında illiyet bağı olduğu belirtilerek, şöyle devam edildi:
"Sanık polis Mevlüt Saldoğan'ın; diğer sanıklarla birlikte maktule karşı yaralamaya yönelik saldırıdan belli bir zaman dilimi sonrası bu kez maktulden geldiğini iddia ettiği hakaret sonrasında yenilenen bir kasıtla maktulün kafa bölgesine üç kez tekmeyle vurması eyleminin yaralama kastını aşıp adam öldürmeye yönelik olarak değerlendirilmesi gerektiği..." Bu nedenle Saldoğan hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 87/4. maddesi gereği "nitelikli yaralama" suçundan değil, TCK'nın 81. maddesine göre "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis verilmesi gerektiği vurgulandı.