Gezi parkı davasının beşinci duruşması bugün İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. AİHM kararına rağmen Osman Kavala'nın tutukluğuna devam kararı veren mahkeme heyeti, aralarında Ali İsmail Korkmaz'ın katili Mevlüt Saldoğan'ın da bulunduğu polislerin katılma kararının kaldırılması talebini reddetti. Duruşmada, Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz'a 'Acınızı anlıyorum' diyen Mahkeme Başkanı salondan tepki çekti. Emel Korkmaz, Mahkeme Başkanı'na 'Siz benim acımı anlayamazsınız' yanıtını verdi.
Duruşmada, bütün sanık avukatları tanık Murat Pabuç'un hukuka aykırı bir şekilde tanık olarak dinlenmesi, AİHM'in derhal serbest bırakılması yönündeki kararına rağmen Kavala'nın tahliye edilmemesi, Ali İsmail'in katilinin davaya katılma talebinin kabul edilmesi gerekçeleriyle reddi hâkim talebinde bulundular. Mahkeme heyeti reddi hâkim taleplerini geri çevirdi.
24 Aralık'ta görülen dördüncü duruşmada Ali İsmail Korkmaz cinayetinde ölümcül tekmeleri attığı gerekçesiyle hapis cezasına çarptırılan polis Mevlüt Saldoğan'ın 'zarar gördüğü' iddiasıyla yaptığı katılma talebi kabul edilmişti. Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi de Korkmaz'ın katillerinden Saldoğan'ın katılma talebini kabul eden İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi heyetini, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle Hâkimler Savcılar kurulu'na şikâyet etti. Hâkimlerin görevden uzaklaştırılması ve katılma kararının kaldırılması talep edildi.
Gezi davası sanıklarından Yiğit Ali Ekmekçi'nin avukatı Hasan Fehmi Demir, Gezi parkı davasında şikâyetçi olmayanlar için de katılma kararı verilmesini eleştirerek şunları söyledi:
"Yunus Fındık, 'şikâyetçi değilim' diyor, siz katılmasına karar veriyorsunuz. Ahmet Güçlü, Emre Polat, Erdoğan Akyüz, 'katılmak istemiyorum' diyor. Siz katılmasına karar veriyorsunuz. Bu açıkça kanuna aykırıdır. Mevlüt Saldoğan, Ali İsmail Korkmaz'ın katili. 13 yıl hapis cezası almış eyleminden ötürü"
Saldoğan'ın 'Eskişehir'de Ali İsmail Korkmaz'ın ölümü nedeniyle beni suçladılar, ceza aldım, KHK ile çıktım, aile birliğim bozuldu' sözlerini hatırlatan avukat Demir, "Siz bir katili, katil olduğu için dosyaya katılma talebinin kabul ettiniz" ifadelerini kullandı.
Avukat Demir'in sözlerinin üzerine Mahkeme Başkanı, iddianameye göre polise taş attıkları için katılma talebinin kabul edildiğini ifade etti. Salonda bulunan Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel Korkmaz Mahkeme Başkanı'nın sözlerine itiraz etti. Mahkeme Başkanı'nı 'Acınızı anlıyorum' demesi üzerine Emel Korkmaz da mahkeme Başkanı'na "Siz benim acımı anlayamazsınız yanıtını verdi" Salondan Mahkeme Başkanı'na tepkiler yükseldi.
2 Haziran 2013′te sokak ortasında ölesiyle dövüldükten sonra komaya giren ve 10 Temmuz 2013′te hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz’ın cinayetiyle ilgili ana davada aralarında polis Mevlüt Saldoğan’ın da olduğu 8 kişi yargılanmıştı.
Davanın 14 Temmuz 2014’te Kayseri’de görülen 3’üncü duruşmasında, TİB’den gelen kayıtlarla hazırlanan bilirkişi raporunda sanıkların birbirleriyle yaptıkları görüşmeler tek tek sayılmıştı. Okunan HTS bilirkişi raporuna göre tüm sanıkların ortak telefon görüşmesi mevcuttu. Sanık avukatları bu duruşmada da kamera görüntülerindeki kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını, Korkmaz’ın ölüm sebebinin ise ‘merdivenden düşme’ olduğu iddiasını sürdürmüştü.
Sanık avukatlarının, o gece dövdükleri kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını iddia etmesi üzerine görüntüler TÜBİTAK’a gönderilmiş ve dövülen şahsın Alİ İsmail Korkmaz olup olmadığının tespit edilmesi istenmişti. 12 Ağustos tarihinde dava dosyasına girebilen TÜBİTAK raporunda, Ali İsmail’i döven kişilerin yargılanan sanıklar olduğu tespit edilirken, olay yerindeki kameralara ‘dışarıdan’ müdahale edildiği belirtilmişti. Ali İsmail Korkmaz’ın dövülme anına ait görüntüler, Ali İsmail Korkmaz'ı tekmeleyen fırın sahibi İsmail Koyuncu ve bilirkişi Serkan Uğurluoğlu tarafından 4 kez silinmiş fakat Jandarma Kriminal Dairesi’nin çalışmaları sonucunda kurtarılmıştı.
Ali İsmail Korkmaz’a son tekmeyi atan sanık polis Mevlüt Saldoğan’ın tekme attığı ayağı için ‘sağ ayak bileğinde çatlak’iddiasıyla rapor aldığı ve eylemcilerden şikayetçi olduğu ortaya çıkmıştı.
Ayrıca Saldoğan’ın AKP Batman Milletvekili Ziver Özdemir’le de görüşme yaptığı belirlenmişti. Özdemir, “Olayın ardından polis değil, kızı bana ulaştı” dese de TİB kayıtlarına göre ilk aramayı yapan tarafın Saldoğan değil, AKP milletvekili olduğu belirtilmişti.
Davanın dördüncü duruşmasında TÜBİTAK’ın iyileştirdiği ve incelediği darp anına dair kamera kayıtları izletilen sanıklar görüntülerde yer aldıklarını kabul etmek zorunda kalmışlardı.
Davanın beşinci duruşmasında savcı esas hakkındaki mütalaasında sadece Ali İsmail’e son tekmeyi atan polis Mevlüt Saldoğan hakkında ‘kasten öldürme’ suçlamasıyla müebbet hapis isterken, siviller İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu, Ebubekir Harlar, Muhammet Vatansever’in ‘nitelikli yaralama’dan, polis Yalçın Akbulut’un ‘kasten yaralama’dan cezalandırılmasını talep etmişti. Savcı, polis sanıklar Şaban Gökpınar ve Hüseyin Enginhakkında ise beraat istemişti.
Ali İsmail’e son tekmeyi atan ve hakkında müebbet istenen Mevlüt Saldoğan kendini, “Bugün bu ülkenin sayın cumhurbaşkanı, başbakanı Gezi’nin bir darbe girişimi oldugunu söylüyor. Ben bu darbeyi bastırmakla görevliydim” sözleriyle savunmuştu. Saldoğan’ın avukatı Mutlu Karayılan da müvekkilinin verilen emri yerine getirdiğini belirterek “İçişleri bakanı, vali ve Eskişehir TEM müdürü de davaya dahil edilsin ve ifadeleri alınsın” demişti.
Mahkeme, Saldoğan'a ‘yaralama sonucu ölüme yol açmak’tan verdiği 13 yıl hapis cezasında indirim yaparak 10 yıl 10 ay ceza vermişti.
Yargıtay'ın kararı usul yönünden bozmasının ardından yapılan yeniden yargılamada Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi sanık polis Mevlüt Saldoğan'a tekrar 10 yıl 10 ay hapis cezası vermişti.
TIKLAYIN - Gezi parkı davası 5. duruşma