Mahkeme sanık polisin tutuklanması talebini reddetti

Mahkemede Ali İsmail Korkmaz’ın darp edildikten sonra arkadaşıyla beraber hastaneye gidiş anını gösteren MOBESE kameraları görüntüleri izlendi

2 Haziran'da Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasının ikinci duruşması Kayseri'de yapılıyor. Anne Emel Korkmaz adliyeye girmeden önce gazetecilere, “Acaba sanıkların çocukları babalarına 'neredesin' diye sorduklarında ne cevap veriyorlar? Biz '19 yaşında bir çocuğa kıydık, o yüzden hapiste miyiz' diyorlar. Bunu çok merak ediyorum, sormaya geldim" dedi. Duruşmada dinlenen ilk tanık, tüm sanıkları teşhis etti, Ali İsmail'in linç anlarını anlatırken ağladı. Tanık anlatımına göre polisler Ali İsmail'in kafasına defalarca vurdu, elinde budaklı odun olan bir sivil dövmeye devam ederken polisler “Başımıza iş açacaksın” diye uyardı. Duruşma sona erdi. Sanık polis Yalçın Akbulut’un tutuklanması talebi reddedildi. Tutuklu sanıklarin tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

12. tanık, Tevfik Caner Ertay sanıkların kamera görüntülerindeki   kişinin Ali İsmail Korkmaz değil kendisi olduğunu iddia ettiklerini hatırlatarak iddiaları reddetti. Kendisinin başka bir yerde darp edildiğini söyledi ve işkenceye uğradığını anlattı. Ertay,  "Sanıklar bu davaya ait görüntülerdeki şahsın Ali İsmail değil ben olduğumu söylüyorlar. O ben değilim. Ben o saatte dövülmedim. Başka yerde darp edildim, zaten o kadar ufak tefek değilim ben. Bana işkence eden polisler şu an bu salondalar. Ben de şikayetçi oldum. Beni bagaja sokup işkence ettiler. Bagajı açtılar, amirleri Ayhan Karayel 'İyi yapmışsınız' dedi" dedi.

Adalet Sarayı ve çevresinde saat 05.00’ten itibaren polis geniş güvenlik önlemi aldı. Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, çevre illerden gelenlerle birlikte bin 900 polis, 4 Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ve 1 helikopterin görev yaptığını söyledi.

Duruşma dolayısıyla Adliye binasına çıkan Kocasinan Bulvarı Sümer Üst Geçit'ten itibaren, Erkilet Bulvarı Kaldırım Caddesi ve Barış Manço Caddesi'nin kesiştiği ışıklı kavşak arası saat 07.00'den itibaren araç ve yaya trafiğine kapatıldı.

Adliye çevresi de bariyerlerle kapatılarak iki kademeli güvenlik bölgesi oluşturuldu. Davayı takip etmek için gelen gruplar, Kaldırım Caddesi'ndeki spor tesisleri önünde oluşturulan güvenlik noktasında aranarak birinci güvenlik alanına alındı.

Ali İsmail Korkmaz cinayetinin ana davasının 3′üncü duruşması 14 Temmuz 2014′te yapılacak.

 

Dakika dakika duruşmanın akşam oturumu

 

23:24 Ara kararlar açıklanıyor:

Sanık polis Yalçın Akbulut’un tutuklanması talebi reddedildi. Tutuklu sanıklarin tutukluluk halleri devam edecek. Tanık Sefa Kırbaş’in cep telefonu görüntüleri istendi. Ali İsmail’in bilirkişi raporunda bahsedilen görüşmeleri yaptığı iki kişinin tanık olarak ifadelerinin alınması istendi.

22:39 Mahkeme heyeti talepleri değerlendirmek için duruşmaya 20 dakika ara verdi. Aranın sonrasında ara kararların açıklanması bekleniyor.

22:22 Tutuklu yargılanan sanıkların avukatları farklı gerekçelerle tahliyelerini talep ediyor. Avukatlar Ali İsmail Korkmaz’ın sağlık sorunları olduğunu, tıbbi ilaçlardan ölmüş olabileceğini bu nedenle hastanede kendisiyle ilgilenen tüm doktor ve hemşirelerin davaya müdahil olmasını talep etti. Bir başka avukat ise Ali İsmail’in merdivenden düştüğü için ölmüş olabileceğini söyledi.

22:13 “Tutuklu polis Mevlüt Saldoğan’ın eski AKP Nevşehir milletvekili aday adayı avukatı Mutlu Karayılan: “Ali Ismail bir kazaya kurban gitmiştir. Milli iradeye saldırıdan müebbet alanlar tahliye ediliyor da benim müvekkilim niye tahliye edilmiyor.”

22:11 Sanık avukatı, Ali İsmail’in polis şiddetinden değil merdivenden düşmesi sonucu öldüğünü söylüyor. (Kaynak: Yarın Haber)

22:00 Cumhuriyet savcısı mütalaasında tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamı için mütalaa verdi. Tutuksuz sanık Yalçın Akbulut hakkında tutuklama istedi. (Kaynak: Efkan Bolaç)

21:57 Av.Güray Dağ: Sanık polislerin fiilleri TCK ya göre işkence suçudur, tutuksuz sanıklarda derhal tutuklanmalıdır. (Kaynak: Ezilenlerin HB)

21:47 Müdahil vekili tüm bu tanık anlatımları ve teşhislerine istinaden tutuksuz sanık polis Yalçın Akbulut‘un tutuklanmasını talep ediyor. (Kaynak: @apouyan) Avukat Erdoğan: Tutuksuz yargılanan Yalçın Akbulut, Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin’in tutuklanmasını talep ediyoruz. (Kaynak: @rabiacelik) Avukat Erdoğan: Sanık polis Akbulut aleyhine önemli bilgiler ortaya çıktı. Olayın faili olduğu anlaşılıyor, tutuklanmasını talep ediyoruz. Sanık polis işkenceden bahsedilirken tebessüm ediyor, bu ayıbın artık ortadan kaldırılması gerekir. (Kaynak: Elif Örnek)

21:45 Katılan avukatlarından Ayhan Erdoğan tanık beyanları ve talepler hakkında konuşmaya başlıyor.

21:37 Tanık ifadeleri tamamlandı. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesine söz verildi: Anne Emel Korkmaz: Sabahtan beri çocuğumu katleden kişilerle aynı havayı soluyorum. Soruyorum bir anne buna nasıl dayanır? Baba Şahap Korkmaz: Benin çocuğumun elinde hiçbir cisim yoktu ama onlar küçüçük çocuğa saldırdılar. Hiç mi vicdanınız sızlamadı? Abla Aylin Korkmaz: O kadar çok görüntü çıkıyor ki, hepsinde de bu sanıklar var, hala nasıl inkar edebiliyorlar? Ağabey Gürkan Korkmaz: Sanık avukatlarından biri sınıf arkadaşımdır. Ali hastanedeyken defalarca gelip bilgi aldı, otopsiye geldi, bizden bilgi belge alıp sanık vekili oldu. Vekillikten çekilmesini talep ediyorum. (Kaynak: @apouyan ve @rabiacelik)

21:35 Tanık Ertay kendisine işkence eden Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve Şaban Gökpınar’ı teşhis etti.

21:29 Sanay Sokak’a hayatım boyunca hiç girmedim. O sokağa temmuzda Ali İsmail’i anmak için gittim. (Kaynak: @seldalkan)

21:27 Av. Ayhan Erdoğan: Tanığı dinletme amacımız, dövülenin söyledikleri gibi Caner değil Ali İsmail olduğunu göstermektedir. (Kaynak:Gürkan Korkmaz)

21:17 -  12′inci tanık Tevfik Caner Ertay ifade veriyor:  Önce nasıl işkence gördüğümü anlatacağım. 2 Haziran akşamüstü demokratik hakkımı kullanmak istedim ve işkence gördüm. Yunus Emre Caddesi’nde su ve gaz sıktılar. Otoparka girdim. Otoparkta çevik tarafından darp edildim, sonra gittiler. Otoparktan çıkamadım, saklandım. Gece 2′de yine polisler geldi, yüzüme biber gazı sıktılar, işkence ettiler. Sanıklar bu davaya ait görüntülerdeki şahsın Ali İsmail değil ben olduğumu söylüyorlar. O ben değilim. Ben o saatte dövülmedim. Başka yerde darp edildim, zaten o kadar ufak tefek değilim ben. Bana işkence eden polisler şu an bu salondalar. Ben de şikayetçi oldum. Beni bagaja sokup işkence ettiler. Bagajı açtılar, amirleri Ayhan Karayel “İyi yapmışsınız” dedi. (Kaynak:@apouyan)

21:11 Tanık polis Selçuk Bal, görüntülerde birlikte sohbet ettiği Serkan Kavak‘ı tanımadığını ve elindeki sopayı görmediğini belirtti. (Kaynak:@rabiacelik)

21:00 Avukatlar Selçuk Bal‘a sorular yöneltiyor: -Amirlerinizin talimatlarını harfiyen uyguladınız mı? -Uyguladım dersem yalan söylerim. (Kaynak: @seldalkan) -Size o sokağa girme emri veren amiriniz kimdi? -Hatırlamıyorum. (Kaynak: @apouyan) -Gözaltı yaptınız mı o gece? -Bir kişiye yapacaktım (Doğukan Bilir) elimden kaçtı. (Kaynak: @seldalkan) -Müdahil vekili tanığın başka bir eylemciyi darp ettiği görüntüleri hatırlattı… -Normal bi vatandaştı, darp etmedim, bıraktım. (Kaynak: @apouyan)

20:52 Polis memuru tanıklardan Selçuk Bal‘ın ifadesine geçildi: Terörle mücadelede görevliyim. Olay günü Yunus Emre Caddesi’nde görev aldım. Taş atan göstericileri engellemeye çalıştık. Caddeden sokağa girmeye çalışan göstericilere “Çıkın” dedim. Ben sadece Doğukan Bilir‘e müdahale ettim, sonra sokaktan çıktım. Bir şey görmedim. Ali İsmail denen şahsı hiç görmedim. Zaten maske vardı yüzümde, yüzleri net görmedim. (Kaynak: @apouyan)

20:35 Müdahil vekil Serkan Kavak’a sorular yöneltiyor: -Görüntülerde Doğukan Bilir’i dövdüğünüz görülüyor, kim talimat verdi? -Talimat almadım, bana saldıranlardan biri oldugunu sandım, vurmadım. -Görüntülerde polislerle sıkı fıkısınız, elinde sopayla geziyısunuz, bu hakkı rahatlığı kim verdi? -Bilemeyeceğim (Kaynak: @apouyan) -Av.Ayhan Erdoğan: Polis ajanı mısın? Muhbir misin? Paramiliter güç müsün? -Yanıt yok. (Kaynak: Gürkan Korkmaz)

20:12 Eli meşe odunlu sivil Serkan Kavak ifade veriyor: Ali İsmail’in darp edilerek öldürülmesiyle ilgili hiçbir bilgim yoktur. Olay günü gündüz 2 gibi evden çıktım, yeğenimi ziyarete gittim. Aracımı park edip 7′ye kadar yeğenimin yanında kaldım. Yolda 1000-1500 kişilik bi grup gördüm. Bir eylem vardı. Taşlı sopalı saldırılar, polisin biber gazlı cevabı. Bir ambulans geldi. Ambulansa müdahale ettiler. Taş ve soparlarla. Ben de müdahale ettim ambulansa saldırılmasına dayanamadım. Bana da saldırdılar. Pazar yerinden 8-10 kişilik gruptan birisi bana “Şimdi gel bakalım” dedi. Ambulansın orada tartıştığım çocuktu. Bacağıma ve sırtıma sopalarda vurdular. Sopaya elim çarpınca sopa bana geçti. Salladım etrafa ama kimseye gelmedi. Sopayla koşmaya başladım. Fırının sokağında kendimi güvende hissetmek için polisin yanına geçtim. Polis“Neden elinde sopa var” dedi, ben de anlattım. “Arkada bekle” dediler. Kendimi güvene aldım, arka sokaklardan arabama doğru gittim, oradan da eve geçtim. (Kaynak: @cigdemmater ve @apouyan)

20:06 @EzilenlerinHB Tanık Bedir Gelerli fırıncıyı (İsmail Koyuncu) teşhis etti ve onun sokakta olduğunu belirtti.

19:46 9′uncu tanık Bedir Gelerli, ifade veriyor: Polisler balkona çıkınca içeri girmemizi, yoksa sıranın bize geleceğini söylüyorlardı. Gazdan rahatsız olduğum için çok fazla bakamadım. Olaylar bittikten sonra sivilleri fırının önünde gördüm, ellerinde sopalarla gelene geçene vuruyorlardı. Otelin ordan maskeli sopalı siviller geldi, tam evimin önünde durdular, Serkan (Kavak) polislere biz sizden yanayız diye bağırıyordu. Serkan Kavak, “Yaşım 36, 36 kişiyi götürüceğim diye anlatıyordu, gelip geçeni dövüyorlardı. Serkan’ın tüm konuşmalarını videoya çektim, savcılığa da verdim görüntüleri. Serkan denilen şahıs çok yakımına geldiği için teşhis edebildim. (Kaynak: @EzilenlerinHB)

19:40 @EzilenlerinHB İfadeleri alınan tanıklar 20:30 da arabamız var diyerek Kayseriden ayrılmak istiyor, heyet iki taraf avukatlarının da fikrini istiyor.

 

Polisle çevre illerden gelenler arasında arbede

 

Davayı izlemek için çeşitli illerden gelen gruplar, Kaldırım Caddesi'nden spor tesisleri önündeki arama noktasına kadar sloganlar atarak yürüdü.

Burada aranmadan kendileri için ayrılan alana girmek isteyen gruptaki bazı kişilerle polis arasında kısa süre arbede yaşandı.

Bölgeye gelene kadar 3 kez arandıklarını savunan grup temsilcileri ile polis arasındaki görüşmelerin ardından arama noktası kaldırıldı.     

Kendilerine ayrılan alana geçen gruplar, toplumsal olaylarda yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu ve slogan attı.

     

Annesi oğlunun fotoğrafı ile geldi

 

Duruşmaya katılmak için anne Emel Korkmaz, baba Şahap Korkmaz ve bazı yakınları Hatay’dan Kayseri’ye geldi.

Ali İsmail’in fotoğrafını göğsünde taşıyan anne Emel Korkmaz, duruşma salonu girişinde yaptığı açıklamada oğlunun hesabını sormaya geldiğini söyledi.

Anne Korkmaz Adliyeye girmeden önce gazetecilere, "Acaba (sanıkların) çocukları babalarına 'neredesin' diye sorduklarında ne cevap veriyorlar? Biz '19 yaşında bir çocuğa kıydık, o yüzden hapiste miyiz' diyorlar. Bunu çok merak ediyorum, sormaya geldim" diye konuştu.

 

38 gün komada kalmıştı

 

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, Gezi Parkı eylemleri sırasında ağır yaralanarak, götürüldüğü hastanede 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili olarak 1’i polis memuru 5 tutuklu ile tutuksuz 3 polisin aralarında bulunduğu 8 sanık yargılanıyor.

 

Salona alkışlarla girdiler

 

Ali İsmail Korkmaz davası, bu dava için dönüştürülen konferans salonunda saat 09.40’ta başladı.  Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel ve babası Şahap Korkmaz, ağabeyi Gürkan Korkmaz, kız kardeşleri Melike Çakırkaya, Aylin Taktuk da ellerinde Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğraflarıyla Adliye girişindeki x-ray cihazlarından üstleri aranarak içeri alındı.

Duruşmaya Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel, babası Şahap, ağabeyi Gürkan ile tutuklu sanıklar polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu Muhammet Vatanseven, fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz sanık polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve avukatları katıldı.

250 kişilik duruşma salonu tamamen dolarken, bazı avukatlar duruşmayı ayakta takip etti. Ramazan Koyuncu’nun avukatının davadan çekildiği belirtildi. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi salona alkışlar arasında girdi.

 

Berkin Elvan'ın babası da duruşmada

 

269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan'da duruşmaya katılıyor.

Baba Elvan, "Benim de oğlumu polisler katletti ben de müdahil olmak istiyorum" dedi.

Ahmet Atakan’ın kardeşi Zafer Atakan ile Mersin ve Balıkesir Barosu da davaya müdahil olup, yer almak istediklerini iletti. Ancak, savcı, suçtan doğrudan zarar görmedikleri için katılma taleplerini reddedilmesini istedi.

 

7 aylık Ali Yusuf'un da müdahil olması istendi

 

Duruşmada Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz kucağındaki 7 aylık oğlu Ali Yusuf Korkmaz'ın davaya müdahil olmasını istedi.

Ağabey Korkmaz, "Oğlum hem amcasının adaşıdır hem de onun bayrağını taşıyacak kişidir. Aynı zamanda da ailedendir. Bundan dolayı davaya müdahil olmasını talep ediyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, katılma talepleri için duruşmaya 5 dakika ara verdi. Daha sonra, CMK 237/1 maddesi gereğince taleplerin tamamını reddetti. Daha sonra sanıkların dinlenmesine geçildi.

 

CHP'li vekiller de izliyor

 

Duruşmaya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Gökhan Günaydın, Hüseyin Aygün, Candan Yüceer, Müslim Sarı, Musa Çam, Muharrem Işık, Nuriye Taş ile Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç ve CHP İl Başkanı Mustafa Ayan ile katılıyor.

 

Davanın en kritik tanığı sanıkları teşhis etti

 

Duruşmada ilk olarak dinlenen isim, davanın en kritik tanığı Semih Berkay Yapıcı şunları söyledi:

"Bir arkadaşımla Espark'a gittik. Protestocularla çevik kuvvet arasında çatışma oldu. Sonra TOMA ile çevik barikatı yıktı, herkes kaçmaya başladı. Kız arkadaşımı evine bıraktım ve eve gitmeye çalıştım. Tanımadığım bir kişiyle  fırının olduğu sokağa doğru yürüdük. Sarhoş iki kişi vardı, biber gazı sıkılınca korunmak için fırına girdim. İçeride iki polis ve fırıncılar vardı. Dışarı çıkmak istedim, yine gaz atılınca geri girdim. Bir süre sonra çıkıp eve gitmek istedim, sokaktan 'yapmayın, etmeyin' sesi geldi, Polis Selçuk Bal ile elinde odun bulunan Serkan Kavak bir kişiyi darp ediyorlardı. Bu kişi kurtulup kaçtı sonra. Fırının karşısındaki pasajda saklanan Serkan Kavak bana 'sen kaç, ben çıkacağım' dedi, sonra odunla fırladı. Ali İsmail ile Doğukan Bilir koşarak geliyorlardı. Arkalarından Hüseyin adlı polis kovalıyor, 'tutun' diye bağırıyordu. Doğukan'ı polis Hüseyin ile Serkan Kavak darp ettiler. Doğukan çömeldi, Serkan yardım bahanesiyle onu darp etmeye devam etti."

 

Anlatırken ağladı

 

Tanık Yapıcı ifade verirken, Ali İsmail'in düşürüldüğünü, kafasına polis Mevlüt Saldoğan tarafından defalarca tekme atıldığını ve bilincini kaybettiğini söylediği anlarda durdu, gözyaşlarını tutamadı, su verildi.

 

Anne Korkmaz: Allah korkunuz yok mu?

 

Tanığın bu anlatımları sırasında Ali İsmail'in annesi Emel Korkmaz sanık polise dönerek "Allah korkunuz yok mu sizin?" diye bağırdı.

 

'Polis Saldoğan, Ali'nin kafasına defalarca vurdu'

 

Tanık Yapıcı daha sonra sözlerine şöyle devam etti:

''Ali İsmail'i fırın çalışanlarından biri dengesini bozarak yere düşürdü. Ali İsmail'i polisler, fırıncılar herkes yerde darp etti. Polis Mevlüt Saldoğan, Ali İsmail yerdeyken defalarca tekmeledi. Kafasına defalarca vurdu, son kez yüzüne tekmeyle vurunca Ali İsmail bilincini kaybetti. Yakından baktım Ali İsmail'e, gözleri kapalıydı. Sonra Ali İsmail birden ayağa fırlayıp kaçmaya başladı. Arkasından ilerideki sivil ve polislere 'çevirin, çevirin' diye bağırdılar. İleride polisler bir kez daha yakalayıp, ikinci kez darp ettiler. Elinde budaklı odun olan sivil şahıs da darp edince, polisler "başımıza iş açacaksın" dediler. Polisler bu kez bacaklarına vuruyorlardı. Kalktı ve üçüncü kez darp edilerek gözden kayboldu Ali İsmail."   

 

Sanıkları tek tek elle işaret etti

 

TanıkYapıcı, Mevlüt Saldoğan'ı albümden teşhis etti. Ali İsmail'i darp eden polisi de teşhis etti. Tanık, sanıkları elle göstererek teşhis etti. Yapıcı, fırıncı Ebubekir Harlan'ı ise Ali İsmail'e çelme takıp düşüren kişi olarak teşhis etti.

 

'Her tarafı morluk içindeydi’

 

Anne Emel Korkmaz, görüntülerdeki kişinin Ali İsmail olmadığını öne süren sanık avukatlarından birinin tanığa Ali İsmail'in nasıl düştüğünü ve yakından görüp görmediğini sormasına tepk göstererek iki kez, "Her tarafı morluk içindeydi, vicdansızlar" diye bağırdı.

 

Emel Korkmaz fenalaştı

 

Duruşmada tanık Yapıcı'nın Ekşi Sözlük'te olay gecesi yazdıklarını anlatırken polislerin Ali İsmail'e küfrettiklerini söylediği bölümde ortalık karıştı.

Ali İsmail'in avukat abisi Gürkan Korkmaz ayağa kalkarak sanıklara tepki gösterdi, izleyici sıralarından da kendisine destek geldi.

Anne Emel Korkmaz bu sırada fenalık geçirdi. 5 dakikalık bir kargaşanın ardından duruşmaya devam edildi.

 

‘Elinde sopayla adam dövene polis denir'

 

Sanık avukatının tanığa yönelttiği soruya, müdahil avukatın "Elinde sopa ve copla adam dövene polis denir" yanıtı salondan alkış aldı.

 

Tanık da kamerada

 

Ali İsmail'e saldırının görüntüleri mahkemede izlendi. Tanık Semih Berkay Yapıcı, katibin önündeki bilgisayar ekranından, avukatlar da önlerindeki ekranlardan o anları izledi.

Ekranda tanığın koşarken görüntüsü yer alıyor ve Ali İsmail'in yere düşürüldükten sonra tekmelendiği bölgenin çok yakınında olduğu anlaşılıyor.

 

Ali İsmail'in anne ve babası dayanamadı

 

Kamera görüntüleri izlenirken Ali İsmail'in annesi Emel ve babası Şahap Korkmaz dayanamayarak salon dışına çıktılar.

 

Duruşma salonunda bir kişi gözaltına alınmak istendi

 

Salonda polisin bir vatandaşı gözaltına almaya çalıştığı öne sürüldü, seyircilerin müdahalesi üzerine kısa bir tartışma yaşandı.

 

Salon dışında gösteri

 

Duruşma arasında, dışarıda gösteri yapan topluluğun yanına giden Emel ve Şahap Korkmaz, kürsüde kısa birer konuşma yaptılar, ''Ali İsmail'in katillerinin peşini bırakmayacağız'' dediler.

 

Abi Gürkan Korkmaz: Yargılama iyi gidiyor

 

Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi avukat Gürkan Korkmaz da sanıkların yaptıklarının yanlarına kalmayacağına inandıklarını kaydetti.

       Onurla ve gururla Ali İsmail Korkmaz'ın ailesi olduklarını söylediklerini ifade eden Korkmaz, "Yargılama çok iyi gidiyor. Yargılamanın temel taşları yerine oturuyor. Umarız bu yıl biter. Failleri, sanıkları en ağır ceza ile cezalandırmış olacağız" dedi.

 

Ali ve Berkin'in büstü

 

ayseri Hacı Bektaş-ı Veli Derneği tarafından yaptırılan Ali İsmail Korkmaz'ın büstü annesi Emel Korkmaz'a, Berkin Elvan'ın büstü ise babası Sami Elvan'a hediye edildi.

 

‘Gezi eylemcisi itibar edilemez' sözlerine tepki

 

Tutuklu sanık polis Şaban Gökpunar, tanık Yapıcı'ya 500-600 metreden nasıl teşhis ettiğini sordu.

Yapıcı, "500-600 metre değil, mesafe 20-30 metreyi" dedi.

Polis Gökpunar'ın bu kez mahkeme başkanına, "Gezi eylemlerine katılan şahsın tanık olarak beyanlarına ne kadar itibar edilebilir?" diye sorması salonu karıştırdı.

Müdahil avukatları ile Gürkan Korkmaz ve Ankara'da öldürülen Ethem Sarısülük'ün kardeşi sert tepki gösterdi, salondakiler bağırdı.

 

‘Neden tanığı da öldürmediniz’

 

Müdahil avukatı Ayhan Erdoğan, sanık avukatının tanık Yapıcı'ya polislerin kendisine neden müdahale etmediğini sorması, müdahil avukatlarının ve salondakilerin tepkisini çekti.

Avukat Ayhan Erdoğan sanık avukatına, "Bu neden tanığı öldürmediler diye sormaktır. Sanık avukatının sanıklara neden Ali İsmail'i öldürdünüz diye sorması lazım" dedi, bu sözler, salondan alkış aldı. 

 

'Ali İsmail'in bilinci yerinde değildi’

 

Tanık Turhan Gürler ifadesinde şunları söyledi:

''Ali İsmail, Fırat Köse birlikteydik. 300 kişilik bir grup slogan atıyordu, biz de onlara katıldık. Polis müdahale edilince kaçtık, birbirimizi kaybettik. Sonra tesadüfen Ali İsmail'i gördüm, kolunu tutuyordu, yüzünden darbe almıştı, 'kolum kırıldı herhalde, polis cop vurdu, tekmeledi' dedi, sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. 'Neredeyiz, nereye gidiyoruz' diyordu sürekli. Bilinci yerinde değildi, 'hastaneye gidelim' dedim, Fırat'ı aradım. Hastaneye gittik, Ali İsmail acille SSK hastanesine götürüldü. Akşama kadar bekledik Ali İsmail'i. Ortopedi servisinde adli vaka olduğunu, bakamayacaklarını söyleyerek 'ifadesini versin, öyle gelsin' dediler. Üzerinde kırmızı montu, içinde yeşil tişörtü vardı Ali İsmail'in. Sürekli kafasına cop ve tekme yediğini, nerede olduğunu hatırlamadığını söylüyordu. Sonra birlikte eve gittik. Ertesi gün fenalaştığını ve yoğun bakıma alındığını söyledi Fırat.''

 

Doktor, ‘iki üç güne bir şeyin kalmaz’ demiş

 

Fırat Köse, Ali İsmail'in ev arkadaşı olduğunu söyledi. Köse, "Ali İsmail daha önce konuşmadığı gibi konuşuyordu, tersler gibi. Sonra Turhan aradı, Ali İsmail'in polislerce darp edildiğini söyledi. Onu hastaneye götürdük. Hastanede ifade verdikten sonra gelmesini söylediler, karakoldan karakola üç ayrı karakola gönderdiler, bu sürede fenalaşmış." dedi.

 

Ailesi duysun istemiyordu ‘merdivenden düştüm diyeceğim’ dedi

 

Ahmet Uygun: "Ev arkadaşıyım, onu gördüğümde çok ciddi darbeler almıştı, çok kötü görünüyordu, siviller ve polisler tarafından çok kötü dövüldüğünü, yerde tekmelendiğini söyledi. Doktora cuma günü sınavlarının başlayacağını, kötü bir durum var mı diye sordu, doktor iki üç güne düzeleceğini söyledi. Ortopediye gittik, ifade ver gel dediler, sonra karakola gitti Ali İsmail. Ailesinin bu olayı duymasını istemiyordu, merdivenden düştüm demeyi önerdi, olmaz öyle şey dedik."

 

Hastane ‘ifade versin gelsin’ dedi

 

Okan Korkmaz: "Doktor, Ali İsmail'in omuzunda kırık olduğunu söyledi, başında ve omuzunda darbe izleri vardı. Doktora merdivenden düştüğünü söyledi, sınav haftası olduğu için gerçeği söylemek istemedi. Doktor ağrı kesici verdi, hafıza kaybının geçici olduğunu söyledi, birkaç güne bir şeyi kalmayacağını söyledi. Ortopediden adli vaka olduğunu, çarşı Karakolu'nda ifadesini versin, öyle gelsin dediler. İki karakol gezdik."

 

‘Başım başım’ diye ağlayarak kaçtı

 

Fatih Kırbaş: "Serkan Kavak sokağa geldi, elinde odunla gelmişti, sokağa kimseyi sokmuyordu, ‘ben bu sokağın başbakanıyım, cumhurbaşkanıyım’ diyordu. Fırının önünde sokağa giren 5-10 kişiyi darp ediyordu gaz maskeli, telsizli, sopalı polisler. Eylemci sanıp esnafı dövüyorlardı. Polisler kapı aralarına pusu kurdular. Toma göstericileri püskürtmüştü. Eylemcilerin bir kısmını çevirip ara sokakta dövdüler. Eylemciler zik zak çizip kaçmaya çalışıyordu. Yere düşen Büşra adlı kişiyi Çevik Kuvvet çağırıp bir daha darp ettiler. Bir kişiyi ‘çevir çevir’ diyerek çelme takıp düşürdüler, sendeledi ve can havliyle kaçmaya çalıştı, fırıncı ve polisler yerde darp ettiler, o kişi sonra ‘Başım başım’ diye ağlayarak, can havliyle kaçtı."