Eskişehir’de Gezi Parkı gösterileri sırasında Ali İsmail Korkmaz’ı döverek öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan polis Mevlüt Saldoğan’ın, olaydan birkaç saat sonra hastaneye giderek, ‘sağ ayak bileğinde çatlak’ iddiasıyla rapor aldığı, Saldoğan’ı muayene eden doktorun ise, Ali İsmail Korkmaz’ın beyin kanamasını fark etmeyerek kas gevşetici yazan Dr. Hasan Gülcü olduğu ortaya çıktı.
İsmail Saymaz’ın Radikal’de yer alan haberine göre, Saldoğan, olayın ardından emniyette ifade vererek, ayağının kırıldığını ileri sürdü. Ne var ki savcılığın aylar sonra yaptığı incelemede, kırık ya da çatlak tespit edilmediği gibi, Saldoğan’ın travma anında çekilmiş x ray görüntülerine de hastane kayıtlarından ulaşılamadığı belirtildi.
Üniversiteli Ali İsmail Korkmaz, geçen yıl 2 Haziran’da Eskişehir’deki Gezi Parkı gösterileri sırasında aralarında polis memuru Mevlüt Saldoğan’ın da olduğu bir grup polis ve sivil tarafından dövülmüş ve kırk gün sonra hayatını kaybetmişti. Korkmaz, dövüldükten sonra arkadaşlarının yardımıyla Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gitmişti. O gece acil servis biriminde görevli Dr. Hasan Gülcü, kas gevşetici yazarak, Korkmaz’ı göndermişti.
Korkmaz’dan kısa bir süre sonra saat 03.20 dolaylarında, ölümcül tekmeyi atan polis memuru Saldoğan da hastaneye başvurdu. Dr. Gülcü’nün huzuruna çıkan Saldoğan, ‘sağ ayak üst kısmında ağrı’ şikayetinde bulundu. Dr. Gülcü de yaptığı muayene sonucunda ‘ağrı, şişlik ve şüpheli fissur’ tespit etti ve ‘sağ ayak bileğinde kırık tarif edildiği’ için Saldoğan’ı ortopediye sevk etti. Fakat dosyadan anlaşılan o ki Saldoğan, ortopedi servisine hiç gitmedi.
Buna rağmen Saldoğan, rapordan bir gün sonra, 4 Haziran’da, Eskişehir Emniyeti Güvenlik Şubesi’nde, şikayetçi sıfatıyla ifade verdi. Tutanaktan ismi çıkarılan ve sadece sicil numarasına yer verilen Saldoğan, ifadesinde, Korkmaz’ın dövüldüğü saatleri kastederek, göstericilere müdahale ettiği sırada sağ ayak bileğine taş gelip yaralandığını iddia etti. Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne gittiğini söyleyen Saldoğan, burada Dr. Gülcü tarafından ayağının alçıya alındığını ve bir günlük rapor verildiğini ileri sürdü. 4 Haziran’da da Ortopedi Servisi’ndeki muayenede de yedi günlük rapor verildiğini savundu. Saldoğan, ifadesinde, ‘Yaralanmama sebep olan şahıs veya şahıslardan şikayetçiyim’ dedi.
Bu ifade sonrası Saldoğan, 2 Haziran 2013’te gözaltına alınan 14 gösterici hakkında ‘görevi yaptırmamak için direnme’ iddiasıyla açılan soruşturma dosyasına dört polis ve beş sivil kişiyle birlikte ‘şikayetçi’ sıfatı ile eklendi. Bu soruşturmayı yürüten Savcı Ünal Doğan, dosyada Saldoğan’a ait ortopedi servisi raporu bulunmadığını fark etti. O tarihte, Ali İsmail Korkmaz Davası nedeniyle tutuklu yargılanan Saldoğan, 20 Kasım 2013’te Adli Tıp Eskişehir Şubesi’ne sevk edildi. Saldoğan’ın muayenesi sonrası 27 Kasım’da verilen raporda ‘sağ ayak haricen doğal, ayak hareketleri tam, nörolojik defisit yok’ denildi. Ayrıca ‘acil cerrahi gerektirir patoloji saptanamadığı ve arızasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olduğu’ saptandı. Son olarak, ‘hastanın travma anında çekilmiş olan x ray görüntülerine hastane kayıtlarından ulaşılamadığı’ kaydedildi.
Bu raporlardan sonra Saldoğan’ın şikayetine ilişkin soruşturma dosyası ayrılarak, faili meçhul işlemler kapsamına alındı.
Saldoğan’ı muayene eden Dr. Hasan Gülcü hakkında Ali İsmail Korkmaz’a yanlış tedavide bulunduğu iddiasıyla açılan soruşturma kapsamında kıvuşturmaya yer olmadığına hükmedilmişti.
Bu arada Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ali İsmail Korkmaz Davası’na 14 Temmuz’da devam ediliyor.