Gezi Parkı olayları sırasında Eskişehir'de dövülerek öldürülen Ali İsmail Kormaz'a ilişkin davanın temyiz duruşmasında 10 yıl 10 ay ceza alan sanık polisin avukatı, müvekkilinin Gezi eylemlerinde maruz kaldığı biber gazı nedeniyle haksız tahrik hükümlerinden yararlandırılmasını talep etti.
Milliyet'ten Türker Karapınar'ın haberine göre Eskişehir’de üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın ölümüne ilişkin davanın bir önceki gün Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nde yapılan temyiz duruşmasında, sanık polislerden Mevlüt Saldoğan’ın avukatı Mutlu Karayılan yaptığı savunmanın ayrıntıları ortaya çıktı. Korkmaz’ı kasten yaralayarak öldürdüğü iddiasıyla 10 yıl 10 aya mahkum edilen polis Saldoğan’ın avukatı Karayılan, gezi parkı eylemleri sırasında polislerin göstericileri dağıtmak için kullandığı biber gazından müvekkilinin de etkilendiği gerekçesiyle haksız tahrik indirimi uygulanmasını istedi. Karayılan’ın savunması özetle şöyle:
-Müvvekkilim polis memurudur. 72 saat boyunca kanunda yeri olmamasına rağmen amirlerin emri ile hareket etmiş ve çalışmıştır. Gezi Parkı eylemleri yasadışı eylemdir. Kanunla bu sabittir. Müvekkilim polis memuru olması hasabiyle aldığı vazife kendisine, kamuya, kamu düzenine yönelik eylemleri bastırmak ve bertaraf etmektir. Bununla alakalı kanuna aykırı emir almış olabilir. Kesinlikle gözaltı yapmayacaksınız, dağıtın şeklinde emirler vardır. Şimdiki sayın Cumhurbaşkanımız, o zaman sayın Başbakanımız bizzat ben bu konuda talimatı ben verdim demektedir. Özellikle yargılamanın selameti açısından değerlendirilecekse bahsettiğimiz kişiler de davaya dahil edilmelidir, dinlenmelidir. Bu görevin yasallığı, yasal olmaması tartışılmalıdır.
Size karşı saldırı var. Bu eylemlerde kullanılan, suça yönelik kesici delici aletler, patlayıcı maddeler, molotofkokteylleri, soda ve bira şişeleri, kesik onluk demir parçaları, demir bilyalar, hatta ve hatta basına da yansıdı 60 yaşındaki teyzelerin elinde sapanla, demir bilyayla polis avına çıktığı bir eylemden bahsediyorum. Ve burada polisin de kendisinin de maruz kaldığı biber gazı, ortamın gerilimi, bu olaylar aslında haksız tahrik hükümlerinin nerede başladığını ve nerede bittiğini değerlendirmeye yeterlidir. Bir insan 72 saat boyunca uykusuz kalır ise, böyle bir şiddete maruz kalır ise kendisinden beklenen hareketler de herhalde çok akıllıca olmasa gerek.