Gezi Parkı eylemlerinde Eskişehir’de dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz “Son görüntüleri izleyemedim, bir kısmına baktım açtım ama tamamlayamadım. Şimdi nasıl uyku girer gözümüze, nasıl dayanır yürek bu görüntüleri izlemeye. Annem görmesin, bilmesin. İnanmıyordu öldüğüne” dedi.
Radikal gazetesinin yayınladığı, Ali İsmail Korkmaz’ın dövüldüğü anın görüntülerini izleyen Gürkan Korkmaz, Radikal’den Serdar Korucu’ya konuştu.
Serdar Korucu’nun haberi şöyle:
Hatay’ın Ekinci ilçesinde yaşayan Korkmaz ailesinin evinin kapısı herkese açık. Gelenler aileyi rahatsız etmekten imtina etse de Korkmazlar misafirperverlikleriyle ziyaretçileri ağırlıyor, hatta yatıya kalmalarını istiyor. Her geleni Ali İsmail’in arkadaşı olarak görüyorlar. Yaşadıkları süreci paylaşmaktan çekinmiyorlar. Günler, haftalar geçse de ne onların içine düşen ateş azılıyor ne de aileyi ziyaret edenler. Korkmaz’ın öldürüldüğü anın görüntülerinin yayımlandığı önceki gün Korkmaz ailesinin evindeydik.
Ağabey Gürkan Korkmaz’ın evi ziyaret edenlerden tek bir ricası oluyor: Görüntülerle ilgili konuşulmaması. Korkmaz kapıdan girenlerin kulağına fısıldayarak “Anne ve babamın görüntülerden haberi yok. İzletmedim ve izlettirmeyeceğim de. Lütfen konuyu açmayın” diye uyarıyor.
Kız kardeşleri ve misafirlerinin acıları gözyaşlarına dönüşse de onları ayakta tutan tek şey oğullarının kendilerini ağlarken görmek istemeyeceğini bilmeleri. Anne Emel Korkmaz gözleri yaşaranları hep aynı şekilde uyarıyor, “Ali bizi ağlarken görmek istemezdi” diye. Baba Şahap Korkmaz ise Ali İsmail’in öldürülmesi üzerine kuzeninin her gece gördüğü rüyayı anlatıyor:
“Almanya’da Ali İsmail’den bir yaş küçük dayısının oğlu her gün rüyasında Ali’yi görüyor. Diyormuş ki ‘Git annemin elini öp, ben çok sıkılıyorum onlar ağlıyor diye.’ İnsanın tüyleri ürperiyor.”
Anne Emel Korkmaz bu acıyı kimsenin yaşamasını istemediğini söylüyor, kendilerine bunu yaşatanların bile:
“Evlatlarından bulsun diyemem onlara. Öyle bir şey söyleyemem asla.”
Anne Korkmaz, oğlunun karıncaya bile zarar vermediğini söylerken, babası ise bir yılanı bile öldürürken Ali İsmail’in kendisine engel olmaya çalıştığı anısını anlatıyor:
“Baba neden öldürüyorsun yılanı, serbest bırak gitsin dedi, yılanın bile öldürülmesine karşıydı ama ona kıydılar. 35 gün dayandı Ali’m. İlk 20-25 gün gözleri açıktı. Duyuyor, hissediyordu. Bir ameliyat geçirdi. Sonra Yanına gittiğimde kötü bir şey hissettim. Yanında doktor yoktu sadece bir hemşire vardı. Oğlumun iyi görünmediğini söyledim, ‘Bir sorun olursa doktoru çağırırız’ dediler. O hafta vefat etti.”
Baba Korkmaz, daha sonra sözü mahkemede “Biz devletin polisine yardım ettik” diye savunma yapan ‘sivil zanlılara’ getiriyor:
“37 günün sonunda, hayatını kaybettiğinde ayağı hâlâ mordu. Çelme takılan ayağının morluğu geçmemişti. Onu yapanın çocuğu yok mu?”
Görüntüleri anne ve babasına göstermeyen, kendisi avukat olan ağabey Gürkan Korkmaz ise geç saatlere kadar kardeşiyle ilgili sosyal medyada yazılanları takip ediyor, kendisi de Twitter’da yazıyor. Korkmaz şunları söylüyor:
“Şimdi nasıl uyku girer gözümüze, nasıl dayanır yürek bu görüntüleri izlemeye. Annem görmesin, bilmesin. İnanmıyordu öldüğüne. Son görüntüleri izleyemedim, bir kısmına baktım açtım ama tamamlayamadım. Okuduğum, duyduğum yönüyle söyleyebilirim ki bu insanlık dışı.”
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna’nın “Kendi arkadaşlarına bile zarar verip ‘polis yaptı’ süsüne büründürmeye çalışıyorlar” açıklamasına da atıfta bulunan Korkmaz, “Görüntüler gösteriyor ki arkadaşları yapmamış, işin içinde polis var, organize bir suç işlenmiş, bu eylemlerin içinde vatandaşların yönlendirilmesiyle darp edilmiş.”