Ali İsmail Korkmaz'ın Eskişehir'de Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülmesiyle ilgili davasının ilk duruşması 14 saat sürdü. Savcının tutuksuz tek sanığın tutuklanmasına yönelik talebi reddedildi.
Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, mahkeme heyeti tutuklu sanıkların, tutukluluk halinin devamına karar verirken, tutuksuz yargılanan polis memuru Y.A'nın tutuklanma talebini ise reddetti.
Dava 12 Mayıs'a ertelendi. 5 kez ara verilen duruşma yaklaşık 14 saat sürdü.
Güvenlik gerekçesiyle Kayseri'ye alınan davada, 3'ü polis 8 sanık hakim karşısına çıktı.
Ölüme neden olan tekmeyi atmakla suçlanan polis Mevlüt Saldoğan, kovaladıkları kişinin Ali İsmail Korkmaz olmadığını iddia etti. Kendisine küfreden şahsı uyardığını öne süren Saldoğan ,"Niçin küfrediyorsun git buradan diyerek ayağımla başını dürttüm" dedi.
Olaya karışan siviller de ifade verdi. Sanık Ebubekir Harlar, "Polis 'tutun' dediği için önüne geçtim. Öldüresiye döveceklerini bilmiyordum" dedi. İsmail Koyuncu ise, "Ben hiç müdahalede bulunmadım. O gece mağdur olanlara yardım ettim. Asıl mağdur ben oldum" diye ifade verdi.
Sanıkların ifadeleri sırasında fenalık geçiren Ali İsmail Korkmaz'ın babası Şahap Korkmaz, oğluna pusu kurulduğunu iddia ederek, ortada vahşice bir cinayetin bulunduğunu iddia etti.
Ali İsmail Korkmaz'ın olay günü birkaç darbe yedikten sonra kaçtığını, daha sonra yakalanarak ayak ve sopa darbeleriyle müdahale edildiğini savunan Korkmaz, şunları söyledi:
"Oğluma, ayakları ve sopalarıyla vurmuşlar. Vücudunun her yerinde morluklar vardı. Kafatasında iki kırık vardı, dişleri dökülmüş, gözleri ise mordu. Hastaneye gittiğimizde tanıyamadık. Bunu yapan insan değil vahşi bir yaratıktır. Ben yılanı öldürmek istediğimde, İsmail karşımda dururdu. Bir sivrisinek için annesi ile kuzeni ile tartışırdı o şekilde bir çocuktu Ali İsmail.
'Küfür etti' diyorlar, küfür etmiş olabilir ama o çocuğun kafasında iki kırık var, acılar içinde kıvranıyor, teşekkür mü etseydi. 19 yaşına kadar ben ona kötü söz söyleyip tokat bile atmadım. Onun da kimseye kötü sözü olmamıştır. Çocuklara her gün ders verir, huzurevini ziyaret ederdi. Kimsesizler yurduna kitap gönderirdi, yüreği iyilik dolu insandı. Sineğe, yılana kıyamayan bir insana vahşice saldırdılar."
Baba Korkmaz, daha sonra mahkeme heyetine seslenerek, "Ellerinizi vicdanınıza koyup adaleti uygulayın, adil bir yargılama yapmanızı rica ediyorum. Alnımız ak, başımız dik, oğlumuzla gurur duyuyoruz" dedi.
Anne Emel Kormaz ise, "8 aydır kan ağlarken yaptıkları bu savunmalar beni güldürdü" dedi.
Oğluna 19 yaşına kadar bir tokat bile atmadığını kaydeden Korkmaz, Ali İsmail Korkmaz'ın insanlara karşı saygılı olduğunu belirtti. Anne Korkmaz, oğlunun en ufak bir laneti bile diline almadığını belirterek, bu sırada sanık avukatlarına dönüp, "Savunma yapacaklarsa adam gibi savunma yapsınlar, yaptıkları savunma ile beni güldürdüler" dedi.
Oğlunun 68 gün boyunca hayata tutunmaya çalıştığını anlatan anne Korkmaz, elindeki fotoğrafı göstererek, "Engelli kardeşlerine kapak toplayan, köy okullarına kitap gönderen çocuktu. Ben oğlumu Eskişehir'e bu halde gönderdim, kefenle aldım. Oğlum eğitmen olup, iyi insanlar yetiştirecekti. O katilleri savunan avukatlar ellerini vicdanlarına koyup savunma yapsınlar."
Annenin konuşması salonda uzun süre alkışlandı.
Savcı, mahkemeden tutuksuz yargılanan polis memuru Y.A'nın tutuklanması yönünde talepte bulundu ancak mahkeme bu talebi reddetti. Diğer sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, davayı 12 Mayıs'a erteledi.
Sanıklar, cinayete yardımdan 15 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanıyor.