Ali Türkşen: Bu devrin gerçek efsane komutanı sensin Hulusi Akar!..

Ali Türkşen: Bu devrin gerçek efsane komutanı sensin Hulusi Akar!..

1996 yılında Kardak'a çıkıp Türk bayrağını diken Sualtı Taaruz Timi'nin başında yer alan ve Balyoz davası sonucu tutuklanıp 3.5 yıl Hasdal Cezaevi'nde kalan askerlerden birisi olan emekli albay Ali Türkşen, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a sitem dolu bir yazı kaleme aldı. Türkşen, yazısında “Madalyalı kahramanlar hayatlarını kaybettiği devirde, AKP’li ve MHP’li vekillerin avuçları patlayana kadar alkışladığı bu devrin gerçek efsane komutanı sensin Hulusi Akar…” ifadesini kullandı.

TIKLAYIN - Emekli albaydan Hulusi Akar'a: Bedduamızı aldınız, unutmayacağız, affetmeyeceğiz

Önceki gün TBMM’de bütçe görüşmeleri sırasında CHP Grup Başkanvekili Özür Özel ile Akar arasındaki tartışma tansiyonu yükseltmişti. Özgür Özel, Hulusi Akar'a hapisteki dava arkadaşlarını cezaevindeyken ziyaret etmediğini söylemişti. Cezaevindeki askerler bilirkişi raporuyla kumpasın ortaya çıkmasını beklerken, Hulusi Akar'ın icra subayı Ahmet Erdoğan'ı görevlendirdiğini, Erdoğan'ın "berbat bir uzman görüşü" yazdığını belirten Özel, o bilirkişinin bugün ‘FETÖ'den firari olduğunu söyledi. Hulusi Akar ise cevap olarak, 15 Temmuz'u hatırlatarak "Arkadaşlarını ziyaret etmeyen alçaktır. Hasdal'dan çıkmadım. Arkadaşlarımın hayatını kolaylaştırmak için her türlü riski aldım, Saat 20.30 civarında içeri o alçaklar girdiler ve kafamıza tabancayı dayadılar, 'başımıza geçeceksin' dediler ve ben bunu reddettim. İçinizde, yatağa yattığınız zaman düşünün, kafanızda tabanca varken 'hayır' diyebilecek kaç kişi var? Denemeden söylemeyin" ifadelerini kullanmıştı.

Ali Türkşen de odaTV’de konu hakkında bir yazı kaleme aldı. O yazı şöyle:

Yazdıklarınızı duygu yüklü ve biraz da aceleyle yazınca, anlatmak istediğinizi karşınızdakine tam anlatamıyorsunuz bazen. 25 Ekim 2017 tarihinde İYİ Parti ile başlayan resmi ünvanlı siyasi maceram, yaklaşık bir yıl sonra kendi isteğimle sonlandı, siyasi hayatım değil. Mevcut iktidarla derdim henüz çözülmediğine göre; yazarak, çizerek, konuşarak mücadeleye devam etmek, yani siyaset yapmak boynumun borcudur. Şimdilik tek başıma, sonrasını zaman gösterir. Elbette siyasetin resmi bir unvanla sürdürülmesi tercih sebebiyse de, yerinizi bulamadığınız bir resmiyet içinde köşe yastığı olmaktansa, tek başına siyaset yapmaya devam etmek hiçbir şey yapmamaktan iyidir.

Gelelim konumuza. AKP hükümetinin son Milli Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar televizyon ekranlarında izlediğimiz kadarıyla, kışlada alışkın olduğu düzenden farklı bir ortamda canla başla mücadele etmeye çalışıyor bugünlerde. Artık makam odasının kapısında el pençe divan bekleyen, istediğinde hakarete varan eleştirilerini sessizce dinleyecek birileri yok. Sesini kesemediğin vekiller ağzını dilini kuruturken, “Dinleyin, dinleyin” diye bağırırsın da kimseyi susturamazsın işte böyle Sayın Akar. Kora kor mücadelede sinirleriniz bozulduğunda, biraz su için, iyi gelir Sayın Akar.

ASLINDA HEP ORADAYDIN DA...

CHP Grup Başkanvekili Sayın Özgür Özel’in, Atatürk’ün kurduğu partide grup başkan vekili olmasını içine sindiremeyen Akar’ın, Atatürk’ün ordusunda Genelkurmay Başkanlığına kadar yükseldikten sonra, Atatürk’ün adını ağzına alamayan, tüm Cumhuriyet değerlerine adeta savaş açmış bir partide nasıl Milli Savunma Bakanı olmayı içine sindirdiğini sorgulamak da hakkımızdır diye düşünüyorum Sayın Akar.

Meclisteki bütçe görüşmelerinin Milli Savunma Bakanlığıyla ilgili kısmını başından sonuna dinledim. Not aldım. Bir daha dinledim. Yine not aldım. Yine dinledim.