Alışveriş merkezleri frene bastı

Alışveriş merkezleri frene bastı

2023'te Türkiye'deki AVM sayısının 470'e çıkması beklenirken, birkaç yıldır konkordato, perakendeci ile kira kavgası ve boş mağazalar ile gündemde olan AVM tarafında yatırımlar yavaşladı. Faaliyette olan 432 AVM geçen yıl 130 milyar TL'lik ciro elde etmişti. Bugüne kadar gerçekleşen yatırımların toplam tutarı ise 58 milyar doların üstünde.

Türkiye'deki ekonomik konjonktür ile belirsizlik ortamının özellikle yabancı yatırımcıda iştah kaçırdığı sık sık sektör temsilcileri ve bizzat Türkiye'deki yatırımcılar tarafından dile getiriliyor. Sözcü'den Sayime Başçı'nın haberine göre, sektörün yüzde 70'ini temsil eden Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği ise tüm bu şartlar altında geçen aylarda oybirliği ile hukukçu ve yatırımcı kimliğini bir arada taşıyan Prof. Dr. Hüseyin Altaş'ı yeni başkan olarak seçti.

"Henüz hayati bir sorun yok"

AVM yatırımlarının büyük kısmının dövizle gerçekleştiğini ve kredi borçlarının da döviz üzerinden yapıldığını dile getiren Altaş, TL'deki yüksek faizler ile kurlardaki düşüş nedeniyle henüz hayati bir sorunla karşılaşılmadığını belirtti. Altaş, dövizde yeni bir zıplama olması durumunda sıkıntı oluşacağını kaydederken, faiz oranlarının tekli rakamlara gelmesi durumunda sektörün yatırım yapabilecek noktaya geleceğini aktardı.

Dövizle üzerinden kiraların TL'ye çevrildiği dönemde sektörde büyük bir feryat figan koptuğunu anlatan Altaş, “Bir süre sonra perakende tarafında feryat figan kopacak. Çünkü geçen yılki döviz ile bu yılki rakamlara baktığınızda perakendeci TL'de daha fazla kira ödemek zorunda kalacak. Dolayısıyla bu bir zaman süreci ve zamanla tüm taşlar yerine oturuyor. Biraz sabredilse daha rahat geçiş süreçleri olacak. 1 yıldır zarardalar. Dövizde kalsalardı, kârdalardı” dedi.

"İflas sistemine dönülsün"

Ticari olarak bakıldığında yapılan yatırımların ideal olarak 12 yılda geri dönmesi gerektiğine dikkati çeken Altaş, şu anda Türkiye'de gayrimenkul yatırımlarının geri dönüşünün 20 yılda alındığını AVM'lerde ise bu sürenin 15 yıla çıktığını dile getirdi. Türkiye'de konkordatoların da kötü amaçlı kullanıldığını dile getiren Altaş, iflas masası ile işletmeyi yürütemeyen şirketlerin borçlarının tasfiyesine gidilmesi gerektiğini belirterek, konkordato sisteminin domino etkisi yarattığını dile getirdi.