Giyim ve gıdanın yan ısıra araba ve ev alımında bile aileler üzerinde belirleyici bir konum edinen çocuklar, Türkiye'de 12 milyar dolarlık bir pazar yarattı. Çocuklara özel marka ve mağazaların sayısı artıyor. Anne ve babaların çocukları için kullandığı "yemedim yedirdim, giymedim giydirdim" sözü, 12 milyar dolarlık dev bir sektör yarattı. Referans gazetesinin haberine göre; giyimden oyuncağa, sağlıktan gıdaya kadar pek çok alanda alışverişin yeni kahramanı artık çocuklar oldu. Öyle ki modacılar her mevsim birbirinden ilginç çocuk kıyafetlerini tasarlamak için koştururken, firmalar da çocukların sevdiği çizgi kahramanların lisansını almak için her yıl milyonlarca euro ödüyor. Araştırmalara göre de doğumundan itibaren tüketici konumunda olan çocuk, ailesinin her türlü satın alma kararında yüzde 82 etkili oluyor. Bir dediği iki edilmeyen çocuklar, son dönemde krizden bunalan firmaların da baş tacı. Çocukların etkileri sadece kendileriyle ilgili konularda değil, ailenin genel tüketiminde de etkili oluyor. Bu nedenle çocuklarla ilgisiz bir alanda bile çocuklara yönelik mesajlara öncelik veriliyor. 12 milyar dolarlık bir pazar Çocuk Markaları Derneği Genel Koordinatörü Oktay Özdemir, 2000'lerden sonra artık ekonominin ana belirleyicisinin çocuklar olmaya başladığını vurgulayarak, Türkiye'de çocuk ürünleri pazarının 12 milyar dolara ulaştığını söylüyor. Çocukların tercih etkisi yüzde 45 Araştırmalara göre, ailelerin harcamalarında çocukların tercihinin yüzde 45 oranında etkili olduğunu, birlikte alışverişe çıkıldığında ise bu oranın yüzde 82'leri bulduğunu anlatan Özdemir, "Çünkü çocuk bir şey talep ederken ailenin maddi durumuna bakmıyor. Bu nedenle pazar giderek büyüyor" diyor. Çocuklara özel mağaza Çocuklara yönelik pazarda en büyük payı yüzde 21 ile gıda alıyor. Daha sonra oyuncak ve hazırgiyim geliyor. Ayrıca, mobilyadan beyaz eşyaya, yayıncılıktan temizlik ürünleri sektörüne kadar çok geniş bir pazarda hem çocuklara hitap eden hem de çocuklar aracılığıyla aileleri hedefleyen ürünler öne çıkıyor. Son dönemde, aralarında Wenice Kids, Freezbee, Lume Kids, Armağan Oyuncak, Flamingo Kids gibi markaların yanı sıra Playland, Kadir Has Çocuk Dünyası, Atlantis AVM, Revak Danışmanlık, The Playbarn, Creton ve 4. Boyut gibi temsilcilerin de bulunduğu toplam 2 milyar dolar sermayeli 21 firma, çocuklara yönelik ürünlerin belli kalite ve standartlarda olmasını sağlamak amacıyla biraraya gelerek, Çocuk Markaları Derneği'ni oluşturdu. 30 Haziran'dan sonra Children Brand Academi (CBA) standartlarını yayınlayacaklarını belirten Oktay Özdemir, dernek üyelerinin Türkiye'de 2 milyon çocuğa ulaştığını söylüyor. Çocuklara doğru ürün sunan firmaların başarıyı yakaladığını vurgulayan Özdemir, "Sadece çocuklara yönelik hizmet veren mağazalara ilgi yoğun. Derneğin ilk projesi de bu yönde olacak. Oyun alanı, oyuncak, kitaplık, kafe, çocuk berberi, çocuk hazır giyimi ve ayakkabısı satan işletmeleri tek mağazada birleştirecek bir proje geliştirdik. İlk mağazamızı 1.5 ay sonra Kanyon Alışveriş Merkezi'nde açacağız" diyor. Projelerine Körfez ülkelerinden yatırımcıların sıcak baktığını belirten Özdemir, önümüzdeki dönemde Dubai ve Birleşik Arap Emirlikleri'nde de bu konseptte mağaza açmayı hedeflediklerini açıklıyor. Çizgi kahraman yarışı Çocuk tüketicileri hedefleyen firmalar, çizgi karakterlerin ve film kahramanlarının lisans hakları için de yarışıyor. Walt Disney, Mattel, Nickeodeon& MTV Licensing, King Features, Paws Inc. Comedy Central, Smiley Corparation ve Universal Studios gruplarının çizgi karakter ve film kahramanlarının lisans haklarını kiralamak için sıraya giren firmalar, ayakkabıdan elbiseye, takıdan gözlüğe, kırtasiyeden gıdaya, mobilyadan oyuncağa kadar pek çok ürünü, çocukların hayal dünyasına hitap edebilmesi için Barbie, Batman, Hot Wheels, Winx, Örümcek Adam, Pokemon gibi kahramanların figürleriyle süslüyor. Çizgi kahramanlarının resimlerini giysi veya ayakkabı üzerinde gören çocuklar da direkt bu ürünlere yöneliyor. Türkiye'de lisanslı çocuk ürünlerinin oyuncak hariç toplam satış hacmi 35 milyon euroya ulaşırken, sektörün dünyadaki hacminin ise 50 milyar dolar seviyelerinde olduğu belirtiliyor. Kızların gözdesi Barbie Kız çocuklarının vazgeçilmez tutkusu ve tercihi Barbie bebekleri, Türkiye'de de en yaygın çocuk markası olarak yerini koruyor. ABD'li Mattel'in sahibi olduğu ve dünyada en bilinir ilk 50 marka arasında yer alan Barbie, endüstriyel tasarım markası haline de geldi. Barbie'nin 50. yaşı, dünyanın en ünlü modelistlerinin iştirakleri ile yetişkinler için de bir tasarım programına dönüştürüldü. Lisans hakları, 2000'den beri Türkiye'de Gamma Medya Ajansı tarafından temsil edilen Barbie, 30'dan fazla lisanslı firma tarafından, 10'dan fazla kategoride ve binden fazla ürünle çocukların beğenisine sunuluyor. Barbie lisanslı ürünlerinin perakendede 12.1 milyon euro satış hacmi ile lider konumda bulunduğuna dikkat çeken Gamma Genel Müdürü Zeynep Ataman, Barbie'nin günlük yaşamın bir parçası haline geldiğini söylüyor. Türkiye çocuk lisanslı ürünleri pazar payının yüzde 47'sine sahip olan Gamma'nın portföyünde yer alan sevimli karakterler Sünger Bob, Dora, Garfield, Betty Boop ve Smiley gibi 40'tan fazla karakter de çocuk ve yetişkinler için kırtasiyeden ev tekstiline kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesinde perakendeciyle buluşuyor. Çocukların TV de izleyip sevdiği ya da oyuncağı ile oynadığı karakterlerle arasında sıkı bir bağ oluştuğunun altını çizen Ataman, "Bu, lisanslı ürünleri almaya yönelten bir sevgi, bazen tutkudur. Bazen de moda diye çocuk buna uymak ister. Örneğin kız çocuklarının Barbie sevgisi gibi. Nickelodeon karakterleri de TV'de yayınlandığı sürede fanatik sevenlerini oluşturdu. Temel Reis, Garfield ve Ağaçkakan Woody ve Smiley ise, Türkiye tanınırlığında ilk sırada yer alan ve hiçbir zaman ölmeyen klasik karakterler arasında yer alıyor" diye konuşuyor. Arabanın lastiğini bile çocuk seçiyor 14 yıl önce Çilek markasıyla çocuklara yönelik mobilya üretimine başlayan Çilek Mobilya, bugün 45 ülkedeki 2 milyon çocuğun odasını süslüyor. 14 yıl boyunca her yıl yüzde 25-30 arasında büyüme gösterdiklerini vurgulayan Çilek Mobilya Genel Müdürü Muzaffer Öztel, dünyada artık çocukların söz sahibi olduğunu belirterek, "Çocuklar artık babasının arabasının lastiğine kadar her alanda belirleyici oluyor. Biz de bu nedenle çocuk markası olmayı seçtik" diyor. Üretimlerinin yarısını 45 ülkeye ihraç ettiklerini anlatan Öztel, Türkiye'de 85, dünyada 90 mağazaları bulunduğunu, 2008'de perakende cirolarının 125 milyon dolara ulaştığını anlatıyor. Öztel. krize rağmen bu yıl yüzde 5 büyüme hedefi koyduklarını söylüyor. Çocuklar da marka giyer Çocuklara yönelik ürünleriyle başarıyı yakalayan bir diğer firma da Bücürük Tekstil. Pazarda bilinirliği yüksek 5 çocuk giyim markasından biri olan Bücürük Tekstil'in Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Ünal, dünyada çocuk hazırgiyimin büyüklüğünün 28 milyar dolar seviyelerinde olduğunu söylüyor. Türkiye'de ise bu rakamın 600 milyon dolar olduğunu kaydeden Ünal, krizde bu rakamın 350-400 milyon dolara gerilemesini beklediklerini kaydediyor. Ancak çocuk tüketicilerin de markaya önem verdiğine işaret eden Ünal, bu durumun sektörü büyütmeye devam edeceğinin altını çiziyor. Ünal, 2008 cirolarının 30 milyon TL, 2009 hedeflerinin ise 40 milyon TL olduğunu belirtiyor. Bücürük, halen Spiderman, Bref Kızları, Scooby Doo, Tom and Jerry, Barcod Kids'i ürünlerinde kullanıyor. Lisans almanın oldukça masraflı olduğunu vurgulayan Ünal, "Her ürünümüzün yüzde 13'ünü lisans bedeli oluşturuyor" diyor. ‘Kahvaltıyı bile çocuk belirliyor’ Çocukların tüketimin her aşamasında belirleyici konumda olduğunu kaydeden Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, "Bugün çocukları ele geçiren dünyayı ele geçirmiş sayılır. Soframızdaki kahvaltıya kadar ne yiyeceğimizi çocuklar belirliyor" diyor. Çin, çocuk sağlığını hiçe sayıyor Yetersiz denetimler nedeniyle piyasaya çocuk sağlığına zarar veren pek çok ürünün sürüldüğünü kaydeden Kaya, "Gıda ve oyuncak sektöründe ciddi boşluklar var. Özellikle Çin'den gelen ürünler geri dönüşüm plastiklerden yapıldığı için çocukların sağlığını bozuyor. Tekstilde boyalı kıyafetlerin çocuk sağlığına birçok olumsuz etkisi var. Yine Çin'den gelen melaminli süt tozu, çikolata ve kek gibi ürünlerde kullanıldığı için çocuklara ciddi zarar veriyor. Bu nedenle tüketimde ailelerin çok dikkatli olup doğru ürünleri seçmesi gerekiyor" diyor. Fikrini sorun her dediğini yapmayın Çocuk ürünleri pazarının çocuklar ve aileler açısından bir de psikolojik boyutu var. Psikolog Alanur Özalp'a göre, ebeveynler alışverişte çocuklarının isteklerini dikkate almakla birlikte her dediğini yapma yanlışına düşmemeli. Çocukların doyumsuz olmasına neden olacak bu tip davranışların hem aile bütçesi hem de çocuğun sosyal gelişimine zarar vereceğinin altını çizen Özalp, "Elbette her konuda olduğu gibi tüketim konusunda da aileler çocukların fikrini almalı ancak bu durum abartılmamalı. Karar verici olan çocuk olmamalı" diyor. Firmalara da seslenen Özalp, "Bazı firmalar tamamen çocuklara yönelik reklamlar yapıyor. Örneğin çocukların oynadığı araba reklamları var. Evler bile pazarlanırken çocuklar kullanılıyor. Oysa bu konularda çocuklar karar verici değil, fikri alınan olmalı. Senaryolar çekilirken doğru sonuca ulaşmak için psikologlarla işbirliği yapılmalı" diye konuşuyor.