Allah Avrupa'ya acil şifalar versin ANKARA (A.A)

-Allah Avrupa'ya acil şifalar versin ANKARA (A.A) - 08.12.2011 - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Bugün Avrupa ciddi bir sıkıntı içerisinde Allah onlara acil şifalar versin. Kimin hasta, kimin sağlıklı olduğu bugün ortaya çıktı'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın himayesinde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ev sahipliğinde Ankara Ticaret Odası (ATO) Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen Kamuda İnovasyon Konferansı'nda konuşan Çağlayan, salondakilere Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamını iletti. Erdoğan'a acil şifalar dileğinde bulunan Çağlayan, ''Sayın Başbakanımızın sağlığı son derece iyi... İnşallah önümüzdeki günlerde süratli bir şekilde tekrar onun Türkiye'nin takım kaptanlığında işlerimize yoğun bir şekilde devam edeceğiz. Kendilerini de özlediğimizi ifade etmek istiyorum'' dedi. Kendisinin hem kamu hem özel sektörde görev aldığını hatırlatan Çağlayan, konuşmasına bir fıkra ile devam etti. İnovasyonun önemine dikkat çeken Çağlayan, eskilerin yenilikçiye ''eski köye yeni adet getirme'' şeklinde değerlendirdiğini bu nedenle de Türkiye'nin bedel ödediğini ifade etti. Çağlayan, bugün ise artık çocukların ve gençlerin yaptıkları yenilikçi düşüncelerle, icatlarla ve gösterdikleri performansla dikkat çektiğini anlattı.  ''Bugün Türkiye 2007'den sonra gerçekten çok ciddi bir sıçrama kaydetmiştir'' diyen Çağlayan, bu ilerlemenin sosyal, siyasi, demokrasi  ve ekonomi olmak üzere hayatın her alanında görüldüğünü belirtti. Çağlayan, şunları kaydetti: ''Bugün 9 yıllık sürecin 4,5 yılını sanayici olarak yaşadım, 4,5 yıldır da bakanlık yapıyorum, gerçekten de Türkiye kendisinden beklenmeyen bir performans gösterdi. Bundan 9 yıl öncesine kadar dünyanın 27. büyük ekonomisi olan Türkiye, satın alma gücü paritesine göre bugün dünyanın 16. büyük ekonomisi oldu. 2002'de Türkiye toplam 36 milyar dolar ihracat yaparken bugün sadece 2 sektörümüz bundan daha fazla ihracat yapar hale geldi. Bugün 2011'de dünya ciddi bir ekonomik kriz yaşarken Avrupa'nın birçok ülkesinde bir çok ülke yoğun bakım çadırında yaşarken ciddi ekonomik sıkıntılarla karşı karşıyayken Türkiye, bir taraftan yılın ilk yarısında yüzde 10,2'lik ekonomik büyüme ile dünya ikincisi olurken diğer taraftan da yüzde 20'lik bir ihracat artışını gerçekleştiriyor. Bugün itibarı ile son 1 yılda Türkiye, Cumhuriyet tarihine altın harflerle yazılacak ihracat rakamını yakaladı. İhracatımız 133 milyar 970 milyon dolar oldu.'' Bu rakamların daha önce hayal bile edilemediğini söyleyen Çağlayan, bu rakamın gerçekleşmesinde öncelikli Sayın Başbakanımızın, Cumhurbaşkanımızın, tüm bakan arkadaşlarımızın, tüm bürokratlarımızın ve Türk özel sektörünün başarılarıyla gerçekleştiğini dile getirdi. Çağlayan, Türkiye'nin ihracatta bir rekor kırmanın sevinci içerisinde olduğunu aktararak, ''Bugün Avrupa'da tesbih tanesi gibi dizildi ülkeler, geçmişte bize hasta diyenler şu anda yatağa düştü. Bugün Avrupa ciddi bir sıkıntı içerisinde Allah onlara acil şifalar versin. Kimin hasta, kimin sağlıklı olduğu bugün ortaya çıktı. Türkiye, başarılı ekonomi yönetimi, birçok uluslararası kuruluşun da teyit ettiği gibi zamanında aldığı kararlar, bakanlar arasında koordinasyonuyla, bürokratlarıyla bu başarıyı elde etti'' diye konuştu. Kendisinin özel sektörde çalıştığı sırada çok sayıda bakan ve başbakan gördüğünü ifade eden Çağlayan, ''Şunu çok net ifade etmek istiyorum ki hayatımın her döneminde çok yoğun çalışmış biri olarak söylüyorum ben şu 4,5 yılda çalıştığım kadar hiçbir dönemde çalışmadım. Bunun tamamı ülkeme, milletime helali hoş olsun. Eğer kendi işimde bu kadar çalışsaydım bugün belki siyasete girdiğimde 1 fabrika değil, 10 fabrika bırakarak gelirdim. Bugün 24 saat çalışan bir Başbakanı var Türkiye'nin, bakanları var. Ve bakanlardan daha hızlı koşan bürokratlarımız var'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin kamu-özel sektör diyaloğu ile çalıştığını anlatan Çağlayan, 2023 hedeflerinin önemli bir basamağı olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin uzun vadeli bir projeksiyon ve hedef koyduğunu kaydetti. Çağlayan, bu ülkede 27 yıl sanayicilik yaptığını anımsatarak, yarının ne olacağını bilmeden adeta bıyığı kesilmiş kedi gibi hedefi olmayan bir şekilde kendi kendine koşuşturduklarını dile getirdi. Türkiye'de 9 yıl öncesine kadar orta vade, uzun vade gibi hedeflerin konuşulmadığını söyleyen Çağlayan, ''9 yıl öncesine kadar uzun vade dediğimizde aklımıza gelen maksimum 3 aydı, orta vade 1 aydı, kısa vade başladığımız gündü. Ama şimdi şükürler olsun Türkiye kendini 2023 hedefi koyuyor'' diye konuştu.