Almanya'da Başbakan Angela Merkel’in yönetiminde toplanan Bakanlar Kurulu, cihatçıların kriz bölgelerine gidişini engellemeyi amaçlayan yeni terörle mücadele yasa tasarısını kabul ederken muhalefet yasanın ‘sembolik’ olarak kalacağını öne sürdü.
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, yeni düzenlemelerin yasalaşması halinde Almanya'nın Avrupa'daki en sert terörle mücadele yasalarından birine sahip olacağını açıkladı.
İhsan Dörtkardeş’in DHA’da yer alan habere göre, Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı, cihat yanlılarının savaşmak üzere Ortadoğu ülkelerine gidişini engellemeyi, terör örgütlerine katılmak ve terör örgütlerinin mali kaynaklarını kurutabilmek amacıyla yapılan seyahatleri ve bu konudaki girişimlerinin cezalandırılmasını öngören yasa tasarısı bakanlar kurulu toplantısında kabul edildi. Tasarıya göre, adli kurumlar açısından bir kişinin terör örgütüne katılmak istediğini beyan etmesi bile izlenmesi amacıyla şüpheli kategorisinde değerlendirilmesi için yeterli sayılacak.
Alman televizyonları, cihat amacıyla seyahat edildiği şüphesi oluştuğunda da söz konusu kişinin havalimanında gözaltına alınabileceğini, pasaportlarına el konulabileceğini, yurt dışına çıkışının yasaklanabileceği kendisine geçici bir kimlik belgesi verilmesinin öngörüldüğünü bildirdi. Yasada, zanlıların 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılanmaları öngörülüyor. Terörizmin finansmanıyla ilgili düzenlemelerin de yer aldığı tasarıda, terör saldırıları için küçük miktarda da olsa yapılan mali yardımları ceza kapsamına aldığı, terör saldırısı hayata geçirilmemiş veya engellenmiş olmasının da hafifletici neden olarak görülmediği vurgulandı.
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas, yeni düzenlemelerin yasalaşması halinde Almanya'nın Avrupa'daki en sert terörle mücadele yasalarından birine sahip olacağını, yasanın Almanya'yı daha güvenli hale getireceğini savundu.
Sol Parti, hazırlanan yasanın ‘işlevsiz' olduğunu Almanya Anayasası’na uygun olmadığını öne sürdü. Yeşiller de benzer bir eleştiri yaptı. Yeşiller Meclis Grup Başkanı Katrin Göring Eckardt, kriz bölgelerine seyahat eden fakat suça iştirak etmemiş kişiler hakkında peşin hüküm verilmesinin doğru olmayacağını söyledi.