Ekonomik ve mali krize siyasi kriz de eklenince Yunanistan’ın hızla kaosa sürüklenme tehlikesi daha da arttı. Avrupa artık Yunanistan’ın istikrarlı bir siyasî ortamda bile kurtarılmasının mümkün olmadığını ve hatta para birliğinden ayrılmasının bile düşünülebileceğini konuşuyor. Borçlarının kısmen silinip faiz oranlarıyla vadelerinin yeniden düzenlenmesini sağlayan ortakları, Yunanistan’ı kurtarma operasyonunun ancak reform ve tasarruf programlarının harfiyen uygulanması şartıyla sürdürülebileceğini söylüyor. Kreditörlerden Uluslararası Para Fonu, Atina üzerindeki baskıyı artırmak için, bir sonraki seçimlere kadar Yunanistan ile resmî ilişkileri dondurduğunu duyurdu.
Anlaşmalara uyma şartını ısrarla savunan Avrupalı politikacıların başında Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble geliyor. Almanya’da her yıl AB’nin gelişmesinde etkisi olan şahsiyetlere verilen Charlemagne ödülüne bu yıl layık görülen Schäuble, Deutschlandfunk Radyosu’na verdiği mülakatta yardım anlaşmasının yeniden müzakere edilmesinin söz konusu olmadığını ve Yunanistan’ın tasarruf programını kararlılıkla sürdürebilecek, hareket kabiliyeti yüksek bir hükümete ihtiyacı olduğunu söyledi.
Schäuble, “On yılların ihmalleri sonucunda ekonomik ve mali bakımdan son derece zor duruma düşen Yunanistan’a yardım edilebilir. Ama Yunanistan’ın da yardımı kabul etmesi şarttır. Bakalım Yunanistan yardım programında belirtilen şartları kabul etmeye hazır mı? Buna egemen Yunan halkı karar verecektir. Erken genel seçimde, şartların kabul edilip edilmeyeceğine karar verecek olanlar seçilecektir. Yunanistan, Euro Bölgesi’nde kalmak istiyorsa, ki bunu hepimiz arzuluyoruz, o zaman birlikte çizdiğimiz yolu izleyecek, çoğunluğun desteklediği bir hükümete kavuşmalıdır" şeklinde konuştu.
17 Haziran erken seçimlerine kadar Yunanistan’ı yönetecek olan geçici teknokratlar hükümeti şekillenirken, Euro’yu kaybetmek korkusuyla bankalardaki hesaplarını boşaltmaya başlayan mudiler, ülkenin rekabet gücünü kaybetmesinde önemli rol oynayan ortak para biriminden ayrılmak istemiyor. Veznelere hücum yüzünden mevduatları eriyen ve nakit sıkıntısına düşen bankalara Avrupa Merkez Bankası da yardım edemiyor. Gelecek endişesiyle yurtdışına çıkarılan para aynı zamanda ülkedeki mali krizi de azdırıyor. AB’ndeki ortakları tarafından sıkı tasarruf tedbirleri dikte ettirilen Yunanistan’ın ekonomisi küçülüyor. Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Atina’ya kabul ettirilen kemer sıkma politikasının ülkenin yönetilemez duruma düşmesinden sorumlu olmadığını söyledi.
Schäuble, "Yunanistan geleceğini tayin etme egemenliğini kullanarak kısa süre önce yeni parlamentosunu seçti. Seçilenlerin koalisyon hükümeti kuramamalarından başkaları sorumlu tutulamaz. Sorumluluk, Yunan halkının hür iradesiyle parlamento üyeliklerini paylaştırdığı siyasi partilerdedir. Avrupa’nın bunda hatası aranmamalı. Şimdi yeniden sandık başına gidilecek. Egemen Yunan seçmeni hür iradesini yeniden ortaya koyacak" ifadelerini kullandı.
Geçenlerde hiçbir üyenin Euro Bölgesi'nde kalmaya zorlanamayacağını söyleyen Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, "Yoksa Avrupa Birliği böyle bir adıma mı hazırlanıyor?" şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı: "Hayır, biz sadece bu kararı ancak Yunanistan'ın verebileceğini söyledik. Yunanistan şimdi yeniden seçimlere hazırlanıyor. Bu ortamda, Yunan halkı şunu ya da bunu seçerse ne olur, şeklinde spekülasyon başlatmak doğru olmaz. Yunanistan durumun ciddiyetini biliyor ve bilmek zorunda. Bize sadece altı hafta arayla yapılacak ikinci erken genel seçimin sonunu beklemek düşer."
(Deutsche Welle Türkçe)