Alman muhalefet partileri Türkiye'ye silah satışını eleştirdi

Alman muhalefet partileri Türkiye'ye silah satışını eleştirdi

Almanya'nın silah ve teçhizat ihracatına ilişkin iki önergenin görüşüldüğü Alman meclisinde, Sol Parti ve FDP  Türkiye’ye silah satışını eleştirirken, aşırı sağcı AfD ise ambargo uygulanmasını talep etti.

Alman meclisinde bugün Almanya'nın silah ve teçhizat ihracaatına ilişkin olarak muhalefetteki Sol Parti ve Yeşiller partisinin sunduğu iki  ayrı önerge tartışıldı. Sol Parti, silah ve teçhizat ihracatının tamamen yasaklanmasını, Yeşiller ise silah ihracatı konusunda yeni denetim yasaları hazırlanmasını talep etti. Oturumda Türkiye'ye silah ve teçhizat ihracatı da gündeme geldi.

"Leopard 2'ler Kürtleri vururken; Türkiye'ye silah satışına seri halde onay verildi"

Almanya'nın silah ve teçhizat ihracatına son vermesini talep eden Alman Meclisi Sol Parti grup Başkan Vekili Sevim Dağdelen, Türkiye'ye silah satışını eleştirdi. Dağdelen, "Türkiye, İslamcı terör çetelerinin oluşturduğu Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Suriye'nin kuzeyine saldırırken, Alman yapımı Leopard 2 tanklarıyla Afrin'de Kürtler vurulurken, Alman hükümeti tarafından Türkiye'ye yeni silah satışına adeta seri halde onay verildi" dedi. Başbakan Angela Merkel'in Afrin'de yaşananları "kabul edilemez" olarak nitelendirdiğini hatırlatan Dağdelen buna rağmen Türkiye'nin Afrin'e operasyon başlattığı 20 Ocak'tan 27 Mart tarihine kadar Alman hükümetinin 4 milyon 400 bin euro tutarında silah ve teçhizat satışına onay vermesini eleştirdi.

AfD: Alman çıkarlarına yönelik ihanettir

Sağ populist Almanya için Alternatif (AfD) grubu adına konuşan Steffen Kotré de konuşmasında Türkiye'ye silah ve teçhizat satışının yanı sıra savunma sanayinde işbirliğini eleştirerek, silah ambargosu uygulanmasını talep etti.

Almanya'nın savunma sanayindeki yüksek teknolojisine dikkat çeken Kotré, bu teknolojinin ihracatına karşı olduklarını vurguladı. Alman savunma şirketi Rheinmetall'in Türkiye ile işbirliği ile Altay tanklarını üretme planlarına işaret eden Kotré, "Rheinmetall şimdi Türkiye'de tank üretmek ve bunun operatörlüğünü üstlenmek istiyor. Bu Alman teknolojisinin dışarıya satılmasıdır ve bu Alman çıkarlarına yönelik ihanettir. Alman hükümetinden buna izin vermemesini ve bunun engellenmesi için gereken önlemleri almasını talep ediyoruz" dedi.

Kotré, "Türkiye'nin "uluslararası hukuka aykırı bir şekilde Suriye'ye saldırdığını, otokrat bir cumhurbaşkanı tarafından yönetildiğini, insan hakları ile basın ve ifade özgürlüğüne ilişkin durumun kötüleştiğini ve bunun yanı sıra ülkenin giderek İslamlaştığını" vurgulayarak, "Türkiye'ye yönelik silah ambargosu uygulanmasını talep ettiklerinin" altını çizdi.

Silah ihracatına presipte karşı çıkmayan liberal çizgideki Hür Demokrat Parti (FDP) de Türkiye'ye silah ihracatını eleştirdi. FDP grubu adına konuşan Sandra Weeser, kriz bölgelerine silah satışına karşı olduklarını ve silah satışında güvenlik ve dış politikanın gözönünde bulundurulması gerektiğini vurguladı. Weeser bu çerçevede,  Türkiye'nin "Afrin'e yönelik operasyonu açık bir şekilde uluslararası hukuka aykırı olmasına rağmen"  Alman hükümetinin "uzun süre boyunca silah satışına onay vermesini" eleştirdi.

SPD, Türkiye'ye silah satışını savundu

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise Türkiye'ye silah satışını savundu. SPD grubu adına konuşan Florian Post, "Türkiye bir NATO müttefiki ve Türkiye'nin iç siyasete dair bazı gelişmeleri kaygıyla karşılasak da NATO müttefiki olarak kalacak" dedi. Post sözlerine şöyle devam etti: "Üstelik Türkiye'nin NATO ortağı olarak kalması bizim çıkarımıza, Türkiye'ye gelecekte Rusya tarafından (silah) satılması bizim çıkarımıza olamaz. Bunun NATO için nasıl sonuçları olur?"

Başbakan Angela Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Klaus-Peter Willsch ise genel olarak Almanya'nın silah ve teçhizat satışını savundu. Hristiyan Birlik (CDU/CSU) grubu adına söz alan Willsch, "yüksek teknolojiye sahip bir ülke olarak bu alanda araştırmalara devam etmemenin sorumsuzluk olacağını" belirtti. Almanya'nın ürettiği silah ve teçhizata yüksek talep olduğunu söyleyen Willsch, "esas bir ülkenin sınırlarını koruyacak hazırlığa sahip olmamasının sorun olacağını" kaydetti.

DW,JD/ÖA © Deutsche Welle Türkçe