Başkent Berlin’de görev yapan gazetecilerle bir araya gelen Federal Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Federal Alman Meclisi'nin Ermeni soykırım kararının ardından Türkiye ile Almanya arasında yaşanan gerilimle ilgili açıklamalarda bulundu.
Von der Leyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, iki ülke ilişkilerinin meclis kararından ciddi boyutta etkileneceği yönündeki sözlerinin hatırlatılarak yöneltilen “Şu ana kadar savunma ve askeri alanda herhangi bir alanda Türkiye işbirliğini durdurdu mu?” sorusunu şu sözlerle yanıtladı:
“Bizim hedefimiz 100 yıl önce Osmanlı İmparatorluğu’nun müttefiki olan Almanya’nın da rolünü aydınlatmaktı. Kendi geçmişiyle eleştirel ve şeffaf bir şekilde yüzleşmek, Almanya geleneğinin güçlü bir özelliğini oluşturmakta ve bu karar aynı zamanda bununla da ilgiliydi. Kendi hesabımızı vermemizle ilgili bir konu. Belirli konulardaki pozisyonlarda farklılık olsa da, mesela geçmişte olanları nasıl gördüğünüz ve aydınlattığınız ile ilgili farklı görüşleriniz olsa da, birçok farklı düzlemde, birçok farklı alanda çok güçlü ve çok boyutlu olan ilişkilerimizde geleceğe odaklı iyi bir işbirliğinin sürdürülebileceğinden eminim.”
Artan güven, somut işbirliği, gündelik sorunlar
Açıklamasında ‘soykırım’ kavramını kullanmaması dikkat çeken Von der Leyen, “Almanya’nın İncirlik’te askeri üs talebiyle ilgili olarak Türkiye ile yürüttüğü görüşmeler nasıl gidiyor?” sorusunu şu sözlerle yanıtladı:
“Birkaç hafta, birkaç aydır iyi görüşmeler yürütüyoruz, iyi bir işbirliği içerisindeyiz. Aralık başı itibariyle ilk Tornado keşif uçakları İncirlik’e ulaştı, ocak ayı başı itibarıyla düzenli olarak İncirlik’ten keşif uçuşları yapılıyor. Çok sayıda ziyaret, farklı düzeylerdeki çok sayıdaki görüşmelerle ilgili şunu söyleyebilirim: Artan bir güven, somut ve iyi bir işbirliğimiz var. Tabi ki aşılması gereken günlük konular oluyor bunlar somut ve genelde bürokratik konular oluyor, farklı düzeylerde bu konuları ele alarak üstesinden geliyoruz.”
"NATO’nun Ege misyonu bir başarı"
NATO'nun kaçak göçle mücadele kapsamında yürüttüğü Ege misyonunun başarılı olduğunu vurgulayan Alman Savunma Bakanı, “Bu bir başarıdır, çünkü çok hızlı bir şekilde, 48 saat gibi kısa bir sürede karar alındı ve hayata geçirilmeye başlandı. Bu NATO’nun gerekli olduğunda ne kadar hızlı hareket edebildiğini gösterdi ve bunun için çok minnettarım” diye konuştu.
NATO’nun Ege misyonu öncesinde, iki ittifak üyesi Yunanistan ve Türkiye arasında organize suç örgütlerinin, insan kaçakçılarının çok geniş bir faaliyet alanına sahip olduklarını söyleyen von der Leyen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekim, Kasım ve biraz daha az olmakla birlikte Aralık aylarında ortalama günde 5 bin kişi Türkiye’den, hayati tehlike arz eden yollardan, Yunanistan’a geçmeye çalıştı. Organize suç örgütleri o bölgede öyle bir alana sahipti ki biz NATO üyeleri olarak ‘iki ittifak üyesi ülke arasında bu böyle devam edemez artık’ dedik. NATO misyonunu devreye sokmaktaki hızımız ve beraberinde getirdiği başarı haklılığımızı da ortaya koyar nitelikte. Çünkü günümüzde sayılar çok geriledi. Katılımcı tüm taraflara teşekkür etmek istiyorum. Türkiye ve Yunanistan ile birlikte bu zorlu konuyu başarı bir işbirliği yürüttük.”
Alman Savunma Bakanı, Ege misyonu nedeniyle insan kaçakçılarının rotasını değiştireceği, güneyde bir akın yaşanacağı endişesinin de gerçekleşmemesinden ötürü memnuniyet duyduklarını ifade ederken, “Ancak bu misyon sürmeli çünkü bu olumlu gelişmeyi muhafaza edebilmeyi istiyoruz” görüşünü kaydetti.
Rusya ile diyaloga vurgu
Von der Leyen, Varşova'da 8-9 Temmuz tarihinde gerçekleştirilecek NATO Zirvesi öncesinde, NATO-Rusya Konseyi'nin yeniden toplanmasına yönelik girişimlerden ötürü memnuniyet duyduğunu söyledi. Von der Leyen, “NATO-Rusya Konseyi’nin yeniden toplanacak olmasını memnuniyetle karşılıyoruz çünkü diyalog içinde olunması her zaman iyidir” dedi.
Von der Leyen, Almanya'nın değişen tehditler, yeni öncelikler bağlamında gözden geçirdiği ve savunma ile güvenlik politikalarının ana hatlarını içeren Beyaz Kitap'ta Rusya’yı ‘rakip’ olarak tanımladığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, ilişkilerin meydan okumalarla ölçüldüğünü ifade etti.