Almanya'da Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) pazar günkü kongresinde bütün delegelerin oylarıyla parti genel başkanlığına seçilen Martin Schulz, Almanya Başbakanı Angela Merkel'i "Nazi uygulaması" kullanmakla suçlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recup Tayyip Erdoğan'a sert tepki gösterdi. Partinin başbakan adayı Schulz, Erdoğan'ın sözlerini "küstahlık" olarak niteledi.
Schulz, ARD televizyonuna yaptığı açıklamada "Dost bir ülkenin cumhurbaşkanının bu ülkenin başbakanını bu şekilde aşağılaması küstahlıktır” dedi. Schulz, "NATO üyesi ve AB üye adayı bir ülkenin devlet başkanının uluslararası diplomasi kurallarını çiğneyemeyeceğinin Erdoğan'a anlatılması gerektiğini, ancak onun bir devlet başkanına yakışmayan tutumunu sürdürdüğünü" sözlerine ekledi.
Türk hükümet üyelerinin Almanya'da referandum kampanyası düzenlemesine getirilen yasakları desteklediğini ifade eden Schulz, "Diplomatik dokunulmazlığını parti politikası yapmakta kullananlara Almanya'da yer yoktur” dedi.
Alman Federal Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen de dün akşam ARD'de katıldığı bir televizyon programında Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi durumunda AB ile üyelik müzakerelerinin sona ereceği uyarısında bulundu.
Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) milletvekili Röttgen, Türklerin referandum öncesi planlanan Anayasa reformunun şimdiki Cumhurbaşkanı'nın çıkarına olduğunu ve aynı zalanda Türkiye'nin AB ile ilişkilerinin de oylandığını bilmesi gerektiğini söyledi. Röttgen, Türkiye'yi liberal demokrasiden uzaklaştıracak olan değişikliklerin AB ile uyumlu olmadığını da ifade etti.Erdoğan'ın planlarını "meşru devlet darbesi" olarak nitelendiren Röttgen, Erdoğan'ın Nazi benzetmesine ilişkin olarak ise yorum yapmayarak "Biz bu seviyede değiliz" diye yanıt verdi.
Avrupa Parlamentosu'ndaki muhafazakar partilerin oluşturduğu Avrupa Halk Partisi Başkanı Manfred Weber da Erdoğan'ın Nazi benzetmesine sert tepki gösterdi. Weber, Erdoğan'a Almanya ve diğer Avrupa Birliği ülkeleriyle arasında çıkan anlaşmazlığı tırmandırmaması için uyarıda bulundu.
Weber, "Bir ülkenin onurunun diğerlerini aşağılamakla korunamayacağını" söyledi. Manfred Weber, Alman basınına yaptığı açıklamada Erdoğan'ın "her geçen gün biraz daha tuhaflaşan saldırgan çıkışlarıyla en çok kendi ülkesine zarar verdiğini, ancak Avrupa'nın provokasyonlara gelmeyeceğini" dile getirdi.
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Ska Keller de "tartışmaları göstermelik bulduğunu ve hayır oylarının yüzde 50'nin üzerinde olduğu Türkiye'deki muhalefetin desteklenmesi gerektiğini" belirtti. Keller, Erdoğan'a karşı en etkili cevabın gümrük birliğinin genişletilmemesi, Türkiye'ye silah satışının durdurulması ve ekonomik yardımlara son verilmesi olacağını sözlerine ekledi.
© Deutsche Welle Türkçe
DW/dpa/AFP/AG/HS