9 Ekim 1989 Alman, Avrupa özgürlük tarihi için çok önemli bir gün. 70 bin kişi, 9 Ekim 1989 pazartesi günü Leipzig'de Demokratik Almanya Cumhuriyeti'nin o dönemdeki devlet partisi Almanya Sosyalist Birlik Partisi'ne (SED) karşı protestolar düzenledi. Komünist iktidar sahiplerine karşı, “Biz halkız” sloganları atıldı. Alttakilerin, üsttekilere karşı, yani Politbüro ve Parti Merkez Komitesi'ndeki halkın ne istediğini bilmeyen, zengin bürokratlara karşı kitlesel bir ayaklanmaydı. Halkın en temel isteği özgürlüktü oysa. Hayatta özgürlük, toplumda özgürlük ama bunların yanı sıra seyahat özgürlüğü ve daha da önemlisi, ülke dışına çıkma özgürlüğü. Zira bazıları her gün daha da gür çıkan bir sesle DDR yönetimine karşı sokaklara dökülürken, on binlerce kişi de illegal yollardan ülkeyi terk ediyordu.
Mihenk taşı
9 Ekim, Alman 1989 özgürlük tarihinin mihenk taşıydı. 70 bin kişinin DDR rejimine ‘Hayır!' deme cesaretini gösterdiği gündü. Berlin Duvarı'nın yıkılmasına kadar uzanan dört haftalık barışçıl protesto sürecinin ilk günüydü. Almanların, komünizme, tek parti rejimine, diktatörlüğe, Moskova'nın üstünlük kurma gayesine karşı çıkan Orta, -Doğu Avrupa hakları ile dayanışma gösterdiği, hatta onlara öncülük ettiği bir gündü. Polonya'nın bağımsız Solidarnosc sendikası ile 80'li yıllarda başlattığı ve Polonyalı Papa 2. Paul'ün de ruhani olarak eşlik ettiği süreç, dört hafta içerisinde Doğu Almanya'da olduğu gibi, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Macaristan'da doruk noktansa ulaştı. Halk, varlığını ortaya koydu ve komünist diktatörler iç patlama yaşadı.
9 Ekim'den iki gün önce DDR, askeri törenlerle 40'ıncı kuruluş yıldönümünü kutlamıştı. Ancak, partinin ve devletin önde gelenleri değişim arzusunu, zamanın işaretlerini görmezden geldi. 9 Ekim'de Doğu Almanyalılar, tarih yazmaya başladı. Dört barışçıl hafta boyunca, her gün protestolara bir yenisi eklendi. Bu sürecin sonunda Almanya'nın ve Avrupa'nın bölünmüşlüğü sona erdi. 9 Ekim Alman özgürlük tarihinin başlangıcı ve 9 Kasım'a, Berlin Duvarı'nın yıkılmasına giden sürecin de mihenk taşı oldu. Doğu Almanyalıların, Leipziglilerin gurur duyabileceği bir gün o gün. Halkın, diktatörden korkmayı bıraktığı gün…