Alman varlığı sembolik mi?

Alman varlığı sembolik mi?

Alman Ordusu gelecek 12 ayda da Mali'de istikrarın sağlanması için bölgedeki varlığını sürdürecek. Federal Meclis aldığı kararla, Alman Ordusu'na bölgeye 150 kadar asker gönderme yetkisi verdi. Meclis aynı zamanda Lübnan açıklarındaki askeri birliklerin görev sürelerini de uzattı. Ancak Almanya yurtdışı misyonlarına personel yerine daha ziyade mali destek sunarak katılıyor.

Almanya, Birleşmiş Milletler'in barışı koruma misyonunlarındaki en büyük finansör ülke konumunda. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına göre, barışı koruma misyonlarına Almanya'dan aktarılan kaynak yüzde 7,1 oranında. Ancak personel konusunda diğer ülkelerin gerisinde bulunuyor. 220 Alman askeri BM'in beş barışı koruma misyonunda görevli. Bunlardan ikisi Batı Sahra'daki Minurso Misyonu'nda, 10'u Güney Sudan'da, 12'si Sudan'da, 86'sı Mali'de, 123'ü Lübnan açıklarındaki barışı koruma misyonlarında görevli. Oysa bu bölgelerdeki misyonlarda 10 bin civarında asker bulunduruluyor.

Alman askerlerinin bu misyonlardaki sayıları yüzde bir oranında bulunuyor. Bölgedeki ortamın gerginliği hesaba katıldığında aslında Almanların buradaki askeri mevcudiyetlerinin sembolik anlam taşıdığı sonucu çıkıyor. Bilim ve Siyaset Vakfı Güvenlik Uzmanı Christian Mölling de bu görüşü paylaşanlardan. Mölling, kriz bölgelerine yönelik askeri müdahalelerin bölge halkından tepki göreceği endişesiyle Alman hükümetinin askeri birliklerinin sayılarını artırmadığını söylüyor. Mesaj şu; Biz katılıyoruz ama çok fazla işin içine girmiyoruz.

Ama bu denli büyük sorunların bulunduğu bölgede Almanlar bu kadar az sayıdaki askeri gücüyle ne kadar etkili olabilirler?

Almanya Federal Meclisi'nin ordudan sorumlu üyesi Hellmut Königshaus'a göre Alman askerlerinin kriz bölgelerindeki etki ve görevleri hayli fazla. Königshaus, şu bilgileri veriyor: "Neden Almanya bu kadar önemli misyonlara nisbeten daha az askerle katılıyor diye soracak olursanız, dünyada başka misyonların da varolduğunu göreceksiniz. Mali'de Almanya bizzat askeri ve güvenlik güçlerinin eğitimlerinin verildiği EUTM'de etkili çalışmalar yapıyor. Yani konuyu bir bütün olarak görmek gerekir. Böyle bakıldığında sanırım Almanya'nın katkısı hayli fazla."

Königshaus, ordunun kapasitenin sınırlı olduğunu da vurguluyarak, iki Almanya'nın birleşmesinden sonra Alman askerlerinin sayılarının 600 binden 180 bine gerilediğini belirtiyor. Königshaus düşüşün özellikle 2011 yılında askerliğin zorunlulu olmaktan çıkmasıyla arttığına işaret etti.

Neden çekimser?

Almanya tıpkı diğer AB ülkeleri gibi NATO ve AB misyonlarında yer alıyor. BM misyonlarına karşı ise bir çekimserlik söz konusu. Dış misyonlarda görev yapan Alman askerlerinin toplam sayısı 4 bin 450 civarında bulunuyor. BM misyonlarına karşı sergilenen çekimser tavrın iki nedeni olduğunu kaydeden Mölling, "Bunun altında yatan sebep, Batı, bir bütün olarak Avrupalılar, Birleşmiş Milletler'in çizdiği çerçevenin içine girmek istemiyorlar. BM operasyonlarında kontrol mekanizmalarının önemli kısmını BM ana karargahına devretmek durumundalar. Oysa Avrupalılar askeri birliklerinin kontrollerini ellerinde bulundurmak istiyorlar. Ayrıca operasyonlarla birlikte, politik mesajlar da vermek istediklerinden bir BM operasyonunda bayraklarını etkili şekilde gösteremiyorlar. Ne kadar az ülke bir misyona katılırsa, bayraklarını da o denli fazla sallayabilirler" diye konuştu.

Bu durum akıllara, acaba Alman ordusu bu tür misyonlara hazır değil mi sorusunu da getirdi. Nitekim BM, Mali'de gelecekte Alman ordusuna ait nakliye uçakları Transall'leri kullanmayacağını açıkladı. Spiegel Online sitesi ise Alman askerlerinin de bulunduğu patriot uçaksavar birliklerinin Türkiye'den çıkarılacağını duyurdu. Gerekçe olarak da Alman ve Hollandalı askerlerin yetersizlikleri gösterildi.

Bu görüşlere Christian Mölling kesinlikle katılmıyor. Ancak Hrıstiyan Demokrat B,rlik Partisi CDU'nun asker kökenli milletvekili Roderich Kiesewetter ise önceki gün federal mecliste Alman ordusunun gereksinimleri olduğuna işaret ederek, Avrupa ülkelerini güvenlik anlayışlarını sorgulamaya davet etti.