Alman üniversiteleri, 2020 yılına kadar ülkeye 350 bin yabancı öğrenci kazandırmayı hedefliyor. Almanya ile bazı ülkeler arasında en iyi beyinleri kazanmak için ciddi bir rekabet yaşanıyor. Yurt dışından Almanya’ya üniversite eğitimi için gelen öğrenciler, genelde eğitimlerinden memnun. Ancak birçoğu eğitimlerinin sonunda daha iyi bir danışma hizmeti almayı talep ediyor. Ukraynalı bir öğrenci "Almanya’da yabancı öğrencilere, 'vasıflı bir işgücü olarak bu ülkeye hoş geldin' hissi verilse daha güzel olur" diye konuşuyor.
Zira Almanya’nın acilen kalifiye işgücüne, özellikle de fazla sayıda mühendis ve bilişim uzmanına ihtiyacı var. Yaşlılara bakım hizmetinde de büyük bir işgücü açığı mevcut. Bu açığın giderilmesi için Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD), ülkeye daha fazla yabancı öğrenci çekmeyi amaçlıyor. Hedef, 2020 yılına kadar Almanya’ya üniversite eğitimi için 350 bin genç beyin kazandırmak. Yani hâlihazırdaki sayıdan 100 bin daha fazla yabancı öğrenciyi Almanya’ya çekmek.
DAAD Başkanı Margret Wintermantel, şunları söylüyor:
"Yabancı öğrencilere aramıza hoş geldin demek istiyoruz. Üniversitelerimizde yabancı öğrencilere ihtiyacımız var. Farklı bakış açısına sahip insanların, farklı gruplar içerisinde birlikte çalışmasına ve birbirilerinin eksikliklerini tamamlayıp, birbirlerinden yeni şeyler öğrenmesine ihtiyacımız var."
Federal Dışişleri Bakanlığı tarafından finanse edilen Alman Akademik Değişim Servisi (DAAD), hem yurt dışında eğitim görmek isteyen Alman öğrencilere, hem de Almanya’da eğitim almak isteyen yabancı öğrencilere burs veriyor. 2012 yılında yaklaşık 45 bin yabancı öğrenci ile 30 bin Alman öğrenci, DAAD bursu aldı.
Wintermantel, daha fazla öğrenciye burs vermek için bütçelerini genişletme çabasında olduklarını belirtiyor. Alman Akademik Değişim Servisi’nin Başkanı, amaçlarının aynı zamanda daha fazla Alman öğrenciyi, hatta mümkünse tüm öğrencilerin yarısını, eğitimlerine devam etmeleri için yurt dışına göndermek olduğunu kaydediyor.
Margret Wintermantel, Almanya’yı yabancı öğrencilere daha cazip bir ülke haline getirmek için birçok değişikliğin yapılması gerektiğini söylüyor. Wintermantel, "Yabancı öğrenciler, üniversitelerimizdeki kalitenin değerini biliyor. Ama tabii ki İngilizce seminerleri artırmamız, bizdeki eğitim sistemi ve diplomaların, diğer ülkelerde tanınmasını, aynı şekilde orada alınan diplomaların da Almanya’da tanınmasını kolaylaştırmamız gerekiyor. Yani diplomaların tanınma sürecinde daha yapılması gereken çok iş bulunuyor" diye konuşuyor.
Bologna Süreci ile AB’deki üniversitelerde “bakalorya-master” sistemi uygulamaya konmuştu. Üniversite eğitimine ortak bir standart getirildiği için Avrupalı diplomalar, Alman üniversiteleri tarafından tanınıyor. Ancak AB dışından gelen öğrenciler için bu süreç, çok daha karmaşık. Türkiye, Pakistan ya da Afgan üniversitelerinden gelen öğrencilerin, Almanya’da master eğitimini tekrar etmesi gerekebiliyor.
Margret Wintermantel, Almanya'da yabancı öğrencilerin yeterince sıcak karşılanmamasını eleştiriyor. Alman Akademik Değişim Servisi’nin Başkanı, onlara daha iyi danışma ve yönlendirme hizmetleri verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
DAAD ayrıca, hâlihazırda Kazakistan ve Mısır’da olduğu gibi yabancı üniversiteler ile kurduğu işbirliğini de derinleştirmeyi hedefliyor. Yurt dışındaki üniversitelerde verilen Almanca derslerinin daha fazla teşvik edilmesi öngörülüyor. Zira uluslararası rekabet kızışıyor. Margret Wintermantel bunu şöyle açıklıyor: "Brezilya, Kore ve Hindistan gibi ülkeler, bilim ve yenileşim sistemlerini güçlendirmek için üniversitelere çok yatırım yapıyor. Tabii ki bu ülkeler arasında bir rekabet oluşuyor. Ve eğer biz de inovasyon gücümüzü korumayı istiyorsak, rekabet gücümüzü ve verimliliği artırmayı hedefliyorsak, o zaman bizim daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Kapımızın yabancı öğrencilere sürekli açık tutulması için de çaba göstermemiz lazım."
Almanya hâlihazırda Avustralya ve Fransa ile birlikte, ABD ve İngiltere’nin ardından dünyada yabancı öğrencilerin eğitim için tercih ettiği ilk 5 ülke arasında yer alıyor. Onlar için daha cazip hale gelmek çok önemli. Zira yabancı öğrenciler sadece Almanya’nın ihtiyacı olan açığı kapatacak potansiyel işgücünü oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda Alman üniversitelerine yeni fikir ve araştırma konuları getiriyorlar.
DW Türkçe