Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Türkiye ile varılan uzlaşmanın ardından İsveç ve Finlandiya'ya NATO üyeliği yolu açılmasını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. "Her iki ülke de İttifakımız'a çok uygun" diyen Scholz, Almanya'nın özellikle de Doğu Avrupalı partnerlerin güvenliği için üzerine düşen katkıyı sağlayacağını vurguladı.
Scholz, Türkiye'nin iki ülkenin üyeliğine yeşil ışık yakmasının ardından Almanya'nın Türkiye'ye uyguladığı silah ihracat kısıtlamalarını kaldırıp kaldırmayacağı şeklindeki soruya ise, "Ortada bir ambargo yok" yanıtını verdi. Almanya, Türkiye'nin Suriye'ye düzenlediği askeri operasyonların ardından 2019 yılında "Suriye'de kullanılabilecek türden" silahların ihracatına izin vermeyeceğini açıklamıştı.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da İsveç ve Finlandiya konusunda varılan uzlaşmadan memnuniyetini dile getirerek, iki ülkenin üyeliklerinin NATO'yu güçlendireceğini söyledi. NATO'da ayrılık yaratmanın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in hedeflerinden biri olduğunu belirten Baerbock, uzlaşmanın kendisini özellikle de bu açıdan rahatlattığını kaydetti.
Uzlaşma öncesinde "zorlu haftalar" yaşadıklarını belirten Almanya Dışişleri Bakanı, "Ankara'nın direnişi, ittifaklarda farklı çıkarların olduğunu açıkça ortaya koydu. Ancak asıl önemli konunun güvenlik, demokrasi ve özgürlük için direnmek olduğunu da gösterdi. NATO ortak savunmasının şimdi Finlandiya ve İsveç için de geçerli olması bu bağlamda daha da önem taşıyor" diye konuştu.
Finlandiya ve İsveç'in son derece güçlü liberal demokrasiler ve Avrupa Birliği (AB) üyeleri olduğunu belirten Baerbock "Geçmişte de İsveç ve Finlandiya ile yakın iş birliğine sahiptik. Kendi güçlü ordularına sahipler. Kendi ordularına büyük kaynaklar ayırdılar. Dolayısıyla üyelikleri, NATO'yu hem savunma kabiliyetleri hem de demokrasi ve uluslararası hukuk ittifakı olarak daha da güçlü hale getirecektir" şeklinde konuştu.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye ile varılan mutabakat sonrasında bugün başlayan Madrid'deki NATO liderler zirvesinin "tarihi" bir zirve olacağını söylemiş, Ukrayna savaşı nedeniyle İkinci Dünya savaşı sonrası yaşanan en büyük krizin yanı sıra tek başına İsveç ve Finlandiya'ya üyelik için davet çıkmasının "tarihi" bir olay olduğunu vurgulamıştı.