Almanya Cumhurbaşkanı Atina'da

Almanya Cumhurbaşkanı Atina'da

Almanya’nın Yunanistan ile dayanışma içinde olduğunu Cumhurbaşkanı Gauck "Yunanistan ile Almanlar ve Avrupalılar olarak dayanışma içindeyiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Gauck ziyaretinden önce malî krizin aşılmasında Yunanistan’ın reform rotasına bağlı kalması noktasında yetkilileri cesaretlendirmek istediğini belirtmişti.

Gauck bugün Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos ve muhalefetteki sol koalisyon Syriza’nın lideri Aleksis Tsipras ile bir araya gelecek.

Almanya Cumhurbaşkanı, cuma günü de Yanya’ya giderek öldürülen Yunan Yahudiler için düzenlenen anmaya katılacak.

Almanya ile Yunanistan'ın zor dostluğu

Almanlar ile Yunanlar her zaman çok iyi ilişkiler içinde olmuşlardı. İki ülke arasındaki dostluk ilişkileri Nazi işgalinden sonra da devam etmişti. Ancak Euro krizi iki ülkenin arasını bozmaya yetti.

Daha bundan 8 yıl öncesine kadar yapılan anketlerde Yunanlar Almanya’yı Avrupa’nın en sevilen ülkesi seçmişlerdi. Almanya geleneksel olarak Yunanistan’ın bir numaralı ticaret ortağıydı, ta ki ekonomik kriz döneminde bu rolü İtalyanlar üstlenene kadar…Bugüne kadar Yunanistan’a kredi sağlayan ülkelerin başında gelmesine rağmen Almanya artık Yunanların gözünde acımasız bir tasarruf denetimcisi ve konjonktürü frenleyen bir ülke olarak algılanıyor.

Bu çerçevede ekonomi yazarı Makis Andronopulos’un piyasaya yeni çıkan “Alman Sendromu” adlı kitabı da kimseye şaşırtıcı gelmiyor. Yazar kitabına ilişkin şunları söylüyor: “Son yıllarda Almanya’nın birleşmesinden, ekonomik gelişmesinden ve jeopolitik bir güç olarak yerini almasından sonra ülkenin uluslararası arenada tanınmaya ve reel gücünü yansıtmaya olan ihtiyacının belirtileri ortaya çıktı. Bunun sonucunda Almanya Avrupa’da kendine özgü özel bir rota izlemeye başladı. İstikrar paketi aslında bir sözleşme değil, devletlerarası bir anlaşma niteliğinde ki, bu da Avrupa ortak mülkiyeti anlayışından uzaklaşması anlamına geliyor.”

'240 milyar bankaların kurtarılmasına gitti'

Almanya, Yunanistan’a köklü tasarruf önlemlerine gitmesi karşılığında dört yıldan bu yana toplam 240 milyar Euro’luk mali yardım yaptı. Ancak ekonomi uzmanı Andronopoulos, bunun dayanışma ile bir ilgisi olmadığını belirtiyor ve Almanya’nın yaptığı yardımların Yunan devlet tahvillerini satın alan Alman bankalarına ödendiğini, yani bu 240 milyarlık yardımın Yunanistan’ın değil, bankaların kurtarılmasına yaradığı görüşünü savunuyor.

Ekonomi uzmanı Andronopoulos, ABD’den örnek alınarak, büyüme odaklı ekonomi politikalarının doğru olacağını da belirterek, Almanya’nın tasarruf politikalarında ısrar etmesini eleştiriyor.

'Yunanistan'ın da sorumlulukları var'

Ancak Yunanistan’da farklı düşünenler de var. 2012 genel seçimde yüzde 2,2 oranında oy toplayan liberal partili işadamı Thanos Tzimeros da bunlardan biri. Bu yılki Avrupa Parlamentosu seçimlerine de adaylığını koyan Tzimeros, Yunanistan'ın da sorumlulukları olduğunu anımsatıyor: “Yunanistan'ın sorunu tamamen Yunanlara özgü bir sorun! Bence Avrupalı ortaklarımızdan yeterince destek gördük. Böyle bir durumda başka kimse bize yardım etmezdi. Eğer ilk memorandum sırasında bize tavsiye edilen reformları uygulamaya geçirseydik, krizi çoktan atlatmış olurduk. Çürümüş siyasî sistemimiz, sırası geldiğinde eski alışkanlıklarına dönüş yapabilmek için sadece zaman kazanmaya çalıştı. “

Nazi işgali sonrasındaki tazminat talebi tartışmaları

Kriz dönemlerinde eski defterler de bir, bir açılıyor. Yunan Maliye Bakanlığı 2012 yılında bir çalışma grubu oluşturarak, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası'nın işgaline maruz kalan Yunanistan'ın tazminat taleplerini yeniden gözden geçirmekle görevlendirmişti. Ancak bu çalışmadan bugüne kadar somut sonuç alınamadı. Nazi işgali sırasında Yunanistan'da 300 bin kişi hayatını kaybetmişti. Ayrıca Nazi Almanyası’nın 1942 yılında Yunan Merkez Bankası'ndan zorla aldığı ve bugünkü değeri milyarlarla ölçülen borç geri ödenmedi. Almanya Yunanistan'a tazminat ödendiğini, diğer taleplerin de zaten zaman aşımına uğradığını söylüyor. Liberal Parti Milletvekili Thanos Tzimeros bu konuda da şu görüşleri savunuyor: “Evet, zorla alınan krediler geri ödenmedi, bu doğrudur! Yunanistan, zamanında tazminat talep etmeliydi. Artık geç kalındı. Çünkü o dönemlerden bu yana Yunanistan dış ülkelerden, kâh AB fonlarından, kâh dünyanın dört bir yanındaki başka para kaynaklarından yüklü miktarlarda yardım aldı. Bu konunun bu kadar zaman sonra yeniden pişirilip önümüze getirilmesi bizi hedefimize götürecek bir yöntem olamaz.”