Almanya’da birçok sektörde yaşanan kalifiye iş gücü eksikliğine karşı çareler aranıyor. Alman Zanaatkârlar Birliği Başkanı Hans Peter Wollseifer, sektörün çok büyük oranda kalifiye zanaatkâra ihtiyaç duyduğunu ancak bu ihtiyacın karşılanamadığını açıkladı. "Şu anda neredeyse her alanda kalifiye iş gücü açığımız var. İnşaat sektöründe, yol yapımında, yapı teknolojisinde, sıhhi tesisatta, kalorifer tesisatında ve gıda endüstrisinde" diyen Wollseifer, yaşanan eleman eksikliği sebebiyle köprülerin onarımı ve hızlı internet ağının genişletilmesi gibi hususlarda aksaklıklar yaşandığını dile getirdi. Wollseifer sözlerinin devamında, "Bizim doğrudan kalifiye eleman göçüne ihtiyacımız var, bu konuda herkes hemfikir" dedi.
Federal Çalışma Ajansı Başkanı Detlef Scheele de, önümüzdeki senelerde Almanya ekonomisini frenleyecek en büyük etkenin uygun eleman eksikliği olacağını ifade etti. Böyle bir durumda çalışan kişi sayısında bir artış yaşanmayacağını belirten Scheele, bu durumun tek avantajının, ekonominin kötü gittiği zamanlarda iş verenlerin işçi çıkarmaktan imtina edecek olması olduğunu dile getirdi.
2020 yılının Mart ayında yürürlüğe girecek olan Nitelikli İşçi Göçü Yasası’yla, Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmayan ülkelerden kalifiye elemanların Almanya’ya göç etmesinin önündeki bürokratik engeller azaltılacak. Konuyla ilgili olarak kısa bir süre önce bir araya gelen ekonomi birlikleri, federal hükümet ve sendikalar, söz konusu yasanın hızlı bir şekilde etkin olabilmesi için, hazırlanan niyet beyanını imzalamıştı. İlgili yasa ile vize süreçleri hızlandırılıp, nitelikli işçilerin Almanca öğrenmelerine yönelik olanaklar geliştirilecek. Yasa ile ayrıca, kalifiye işçilerin kendi ülkelerinde aldığı diplomaların Almanya’da da tanınması sağlanacak.
Zanaatkârlar Birliği Başkanı Wollseifer, yasanın yürülüğe girmesi ile "hemen 30 bin nitelikli iş gücünün Almanya’nın kapısında sıraya girmeyeceğini bildiklerini" belirterek, "Şayet üçüncü ülkelerden (AB harici ülkeler) her yıl birkaç bin nitelikli işçi getirebilirsek bu bir başarı olacaktır. Nihayetinde kaç kişi olacağı konusunda şu an ancak tahminde bulunabiliriz, 5 bin de olabilir, 50 bin de" ifadesini kullandı. Wollseifer ayrıca, nitelikli iş gücü göçü ile pek çok sektörde bir rahatlama yaşanacağını ancak şu an piyasada var olan zanaatkar açığının tamamen bu yolla giderilemeyeceğini vurguladı. "Almanya’daki potansiyeli de desteklememiz gerekiyor" diyen Wollseifer, bunun için uzun süre işsiz kalan kişilerin yeniden iş piyasasına entegre edilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Zanaatkârlar Birliği Başkanı Wollseifer öte yandan kadınların da teknik mesleklere olan ilgisinin artırılmasını savunarak, bunun için tam gün bakım hizmeti veren çocuk yuvalarının artırılmasını ve kadınların mesleklerine bu sayede daha çok yoğunlaşabilmelerinin sağlanmasını talep etti.
Almanya’nın diğer göç alan ülkeler ile rekabet halinde olduğunun altını çizen Hans Peter Wollseifer, Yabancılar Dairesi’nin ülkeyi göçe karşı savunma merkezi olarak değil, bir "Hoşgeldin Merkezi" olarak faaliyet göstermesini istedi. Mesleki anlamda iyi yetişmiş olan ve göç etmek isteyen insanların, hangi ülkelerin kendini sıcak bir şekilde karşılayacağını iyi araştırdığını ifade eden Wollseifer, "Bu konuda, Almanya’nın dışarıya karşı çekici bir görüntü verebilmesi için çaba sarfetmeliyiz" dedi. Zanaatkârlar Birliği Başkanı sözlerine şöyle devam etti: "Buraya gelecek olan kişiler sadece nitelikli işçiler değil, aynı zamanda onların aileleri. Bunu, 1960’larda misafir işçilerin geldiği dönemin aksine, başından itibaren aklımızda bulundurmalıyız."