Almanya’da Halle kentinde yaşanan ve iki kişinin ölümüyle sonuçlanan aşırı sağcı saldırının ardından koalisyon hükümeti aşırı sağ kaynaklı suçlara karşı dokuz maddelik bir önlemler paketi hazırladı. Nefret suçlarını önlemek amacıyla hazırlanan paketle, ağırı sağ ideoloji ile işlenen suçların önüne geçilmesi hedefleniyor. Söz konusu paket şu dokuz maddeden oluşuyor:
İnternet üzerinden işlenen hakaret suçlarının daha etkin bir şekilde soruşturulabilmesi için ceza kanununun ilgili maddelerinde gerekli eklemeler yapılacak. Özellikle suç işlemeye teşvik ya da suç işlemeye yönelik çağrılar özellikle mercek altına alınacak. Ayrıca sanal ortamda, anonim bir kimliğin ardına sığınılarak yapılan hakaretlerinde üzerine de daha kararlı gidilecek.
İnternet sitesi sahipleri, sayfalarında suç kapsamına giren faaliyetleri resmi kurumlara bildirmekle yükümlü hale getiriliyor. Özellikle ölüm tehdidi ya da halkı galeyana getirici ve suça teşvik edici yorumlarda bu yükümlülüğün ivedilikle yerine getirilmesi isteniyor. Konuyla ilgili şu an yürürlükte olan yasa, site sahiplerinin belli bir süre içinde suç teşkil eden içeriği silmesini öngörüyordu. Yeni düzenlemeyle internet sitesi sahipleri Federal Emniyet Dairesi (BKA) bünyesinde oluşturulacak merkezi bir birime bildirimde bulunacak.
Alman Ceza Yasası’nın 188. maddesi siyasi kimliği olan kişiler aleyhine iftira ve ithamlara karşı cezai müeyyideyi belirliyor. Mahkemeler bugüne dek, sadece federal ve eyalet çapındaki ünlü politikacıları bu yasa kapsamında görüyordu. Söz konusu yasada yapılacak değişiklikle, yerel bazda fahri ya da tam sorumlu yetkililer de 188. madde tarafından korumaya alınacak.
Silah edinmek isteyen kişiler hakkında, Alman iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı tarafından yapılacak inceleme ile, bu şahısların anayasaya aykırı oluşumlara üye olmalarının saptanması durumunda, prensip olarak silah sahibi olmaları engellenecek. Ayrıca bir silahın, üretiminden kimin elinde olduğuna ve ardından imhasına kadar tüm evreleri güvenlik güçlerinin denetiminde olacak.
Demokrasiden yana ve aşırılığa karşı sivil toplum faaliyetleri uzun vadeli ve kalıcı bir şekilde desteklenecek. Bu bağlamda, Aile Bakanı Franziska Giffey’in hayata geçirmeye çalıştığı Demokrasiyi Teşvik Yasası, şu an için hükümet tarafından düşünülmüyor. Ancak Giffey halihazırda yürürlükte olan ve demokrasiyi güçlendirici çalışmalara teşvik sağlayan "Demokrasiyi Yaşamak" adlı programın en az 2023 yılına dek devam edeceğini ve bunun için bütçeden yılda 115,5 milyon euro ayrıldığını bildirdi. Önleyici faaliyetler kapsamında ayrıca, nefret suçu mağdurlarına yönelik, bilgi ve danışma hizmetleri sunulacak. Bunun ötesinde radikalleşme belirtileri gösteren şahıslara yönelik erken teşhis ve danışma hizmetlerinin kapsamı da artırılacak.
Nüfus kayıtları ile ilgili yasada yapılacak değişiklikle, aşırı uçlardaki siyasi ideolojiye sahip kişiler tarafından tehdit edilenlere ait adres bilgilerinin erişilebilirliği zorlaştırılacak. Böylelikle şiddet görme tehlikesi altında olanların daha iyi korunması amaçlanıyor.
Acil durumlara müdahale eden ambulans personeli ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddet vakalarının artması üzerine bu kişiler Alman Ceza Yasası’nın 113. ve 115. maddeleri kapsamına alınacak. İlgili yasalar bugüne dek sadece kamu görevini yerine getiren resmi kurum çalışanları ile ordu mensuplarını kapsıyordu.
Alman iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın aşırı sağa karşı çalışmalarının yoğunluğu artırılacak. Buna ilave olarak, bu kurumun Federal ve Eyalet Polis Teşkilatları ile bilgi alışverişinin çapı da genişletilecek.
Güvenlik birimleri ve yargı sisteminde çalışanların donanımı, aşırı sağ kökenli siyasi suçlarla mücadelenin gerektirdiği seviyeye çıkarılacak.
Söz konusu önlemler paketi federal hükümet ile eyalet hükümetleri arasında yapılan görüş alışverişinin ardından hazırlandı.