Almanya Deniz Feneri’nde ikinci dalga

Kanal 7’nin Avrupa Müdürü Mehmet Gürhan’nın da aralarında bulunduğu üç kişinin mahkum edildiği Deniz Feneri e.V. olayında Frankfurt Savcılığı ikinci dava hazırlığında. Frankfurt Savcılığı sözcüsü Doris Möller Scheu "Türkiye’de ve Almanya’da bulunan şahıslar hakkında soruşturma başlatıldı" dedi. Almanya’da tarihin en büyük bağış skandalı olarak anılan Deniz Feneri e.V. davasında ikinci dalga başladı. 17 Eylül 2008 tarihinde sonuçlanan ilk davada Kanal 7 Televizyonu Avrupa Müdürü Mehmet Gürhan, Deniz Feneri Almanya Başkanı Mehmet Taşkan ve muhasebeci Firdevsi Ermiş toplam 10 yıl 5 Ay hapis cezası alırken, Frankfurt Savcılığının Deniz Feneri dosyasını kapatmadığı öğrenildi. Türkiye’de bulunanlar Frankfurt Savcılığı Sözcüsü Doris Möller Scheu, ’Deniz Feneri dosyasını ne zaman Türkiye’ye gönderilecek’ sorusuna "Türkiye’ye dosya göndermeyeceğiz. Türkiye bizden dosya ve delilleri talep etmedi. Böyle bir talepleri yok. Ayrıca süren bir soruşturma var. Hem Türkiye’de yaşayan, hem de Almanya’da yaşayan bazı şahıslar ile ilgili soruşturma sürüyor. Dosya kapanmadı. Bu nedenle dosyayı ve delilleri gönderemeyiz" dedi. Türkiye sonucu istedi ’Türkiye’nin dava ile ilgili talepleri ne oldu’ yönündeki bir soruya ise Möller Scheu, "Türkiye bizden mahkemenin sonucunu talep etti. Ayrıca sorular sordu. Biz de iki ülke arasındaki anlaşmalara dayanarak davanın sonucunu ve sorulan soruların cevaplarını göndereceğiz. Bunun için hazırlıklarımız sürüyor. Türkiye’ye konu ile ilgili cevabı tam olarak ne zaman vereceğimiz konusunda bir şey söyleyemem" dedi. 7.5 milyon euro buharlaştıKaraman ve Akman Almanya’da 1999 yılında kurulan ve 2007 yılına kadar da yaklaşık 41 milyon Euro para toplayan Deniz Feneri ile ilgili mahkumiyet kararını Frankfurt Mahkemesi 17 Eylül 2008 tarihinde vermişti. Geçtiğimiz gün açıklanan gerekçeli kararda mahkum edilen Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in dışında aralarında Kanal 7 Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, RTÜK Başkanı Zahid Akman, İsmail Karahan ve Mustafa Çelik ile birlikte 8 kişinin adı geçiyordu. DDK’nın gündeminde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Deniz Feneri ve diğer kamu yararına derneklerin denetlenmesi için Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) harekete geçirmişti. Kurmaylarına denetlemenin yapılması için gündemin uygun olmadığını bildiren Abdullah Gül, Deniz Feneri davasıyla ilgili tartışmaların durulmasını beklemek gerektiğini söyledi. Denetlemenin sağlıklı yürütülebilmesi için zamana ihtiyaç olduğunu dile getiren Gül, DDK’nın gerekli denetimi 2009 takvimine alması talimatı verdi. Kamu yararına kurulan derneklerle ilgili sistem denetimi yapacak DDK, konuyu aralık ayının ikinci haftasında yapacağı kurul toplantısında 2009 gündemine alacak. Kamu yararına derneklerle ilgili sistemin eksiklerini ve olumsuz yanlarını masaya yatıracak DDK, denetimin ardından bir durum ve öneri raporu hazırlayacak. Tespit ve önerilerin yeralacağı rapor daha sonra ilgili kuruluşlara gönderilecek. Ankara’daki savcı Almanya’dan ’para trafiği’ dökümünü istedi Almanya Deniz Feneri e.V Derneği’nin Türkiye bağlantılarını araştıran Ankara Cumhuriyet Savcısı Nadi Türkaslan, derneğin "para hareketleri"yle ilgili belgeleri de istedi. Kara para aklanıyor Adalet Bakanlığı yetkilileri, derneğin bağış olarak Türkiye’ye gönderdiği paraların, burada sahte faturalarla harcanmış gösterildikten sonra Almanya’da bulunan şirketlerine kaynak olarak aktarıldığına ilişkin bilgiler elde edildiğini söylediler. Yetkililer, "10 bin Euro sermayesi olan bir şirketin sermayesi kısa sürede nasıl 200 bin Euro’ya ulaşıyor? Para önce Türkiye’ye gönderiliyor. Burada kara para aklanıyor, ardından Almanya’daki şirketlere gönderiliyor" dediler. Kapsamlı bilgi istendi Deniz Feneri e.V ile bazı şirketlerin ilişkisinin para hareketlerinin incelenmesiyle ortaya çıkacağını kaydeden yetkililer, savcı Türkaslan’ın en çok bu konu üzerinde durduğunu söylediler. Almanya’dan sadece mahkeme kararı ve kararın gerekçesi değil Mehmet Gürhan, Mehmet Taşkan, Firdevsi Ermiş’in ifadeleri, Deniz Feneri Derneği’nin Türkiye’de ve Almanya’daki ilişkili kişi ve şirketler hakkında da bilgi istendi.