Almanya dış politikasında yeni dönem

Almanya dış politikasında yeni dönem

Almanya Dışişleri Bakanı Frank Walter Steinmeier ile Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in geçtiğimiz günlerde yaptıkları açıklama, Alman dış politikasında köklü bir değişikliğin başlangıcı olarak nitelendiriliyor. Kosova ve Afganistan’a asker göndererek uluslararası arenadaki pasif duruşundan sıyrılan Almanya şimdi de kriz bölgelerine silah gönderiyor. Muhalefetteki Sol Parti Irak'a silah gönderilmesine karşı olduğunu açıkladı. Yeşiller Partisi'nin Meclis Grubu Başkanı Katrin Göring-Eckardt da silahların İslam Devleti gibi aşırılık yanlısı grupların eline geçebileceği uyarısında bulundu. Partinin dış politika uzmanlarından Milletvekili Omid Nouripour ise Kuzey Irak’a silah yerine Alman askerlerinin gönderilmesi gerektiğini dile getirdi.Asker göndermek için meclisin onayı şartGönderilecek olan silahların türü ve miktarı henüz kararlaştırılmış değil ancak koalisyon iktidarının büyük ortağı olan Hrıstiyan Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) Dış Politika Sözcüsü Philipp Mißfelder, Kürtlere eski silahlar gönderilmemesini, bunun bir yarar sağlamayacağını ifade etti. Almanya’nın bir başka ülkeye silah yardımı yapması için bunun parlamentoda onaylanması gerekmiyor. Hükümetin kararı yeterli, ancak buna rağmen konunun ciddiyeti dolayısı ile bazı siyasiler parlamentodan da onay alınmasını talep ediyorlar. Birlik Partileri'nin Federal Parlamento Grup Yöneticisi Michael Grosse-Brömer de, yalnızca asker gönderilmesi durumunda parlamentodan onay gerektiğini belirtti. Silah ihracatının parlamento onayına tabi olmadığını ifade eden Grosse-Brömer, yine de konunun önemi büyük olduğu için kamuoyunun bilgilendirilmesi ve parlamentoda farklı görüşlerin dinlenmesi gerektiğini dile getirdi.Dış politikada karakter değişimiYapılacak olan silah yardımı bir başka soruyu beraberinde getiriyor. Şayet Almanya’nın, vereceği silahlarla ilgili Kürtleri eğitimden geçirmesi gerekir ise bu nerede ve nasıl yapılacak? Bunun Kuzey Irak’ta yapılması, bölgeye Alman askerlerinin gideceği anlamına gelir ki, bu da parlamentonun onayını gerektirir. Grosse-Brömer, silahlı Alman askerlerinin bir bölgeye ilk kez gönderilmesinden önce parlamentodan onay alınması gerektiğini, ancak gidecek elemanların bu kategoriye mi girdiklerini yoksa kriz bölgesinin tam içinde olmayacakları için farklı mı değerlendirilmeleri gerektiğinin iyi tartışılmasını talep etti. Başbakan Angela Merkel’in Genel Başkanı olduğu Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisi Milletvekili Patrick Sensburg da Almanya’nın silah göndermekle yetinmemesi gerektiğini savunan isimlerden biri. Sensburg, Almanya’nın gönderdiği yardımların dağıtımı ve sivil halkın İslam Devleti örgütünden korunması için Alman askerlerinin bölgeye sevk edilmesi gerektiğini savunuyor. Bunun gerçekleşmesi zor görünse de, konunun tartışılması bile uzmanlar tarafından Alman dış politikasinda tarihi bir karakter değişimi olarak nitelendiriliyor.