T24 diplomasi analisti Barçın Yinanç ve Dış Politika Editörü Metin Kaan Kurtuluş, Almanya’da üçlü koalisyon hükümetinin göreve başlamasını ve yeni dönemin Türkiye ve göçmenler için neler getireceğini Dış Politika ile İçli Dışlı'da yorumladı.
Almanya’nın 16 yıllık Angela Merkel yönetiminden sonra bir erkek tarafından yönetileceğini söyleyen Barçin Yinanç, “Başbakan Olaf Scholz’un başkanlık yapacağı kabine 8 kadın, 8 erkekten oluşuyor. Bu Alman tarihinde bir ilk. İlk kez kadınlar dışişleri ve içişleri bakanı olarak görev yapacaklar. Öte yandan Savunma bakanı da bir kadın. Diğer bir deyişle güvenlikle ilgili politikalara yön verecekler” dedi.
Almanya’da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasında kurulan koalisyon kabinesi, Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier’den atama belgelerini aldıktan sonra Federal Meclis'te yemin etmesiyle göreve başladı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz oldu. Yeni dönemde kabinedeki kadın ve erkek bakan sayılarının eşit olması üçlü koalisyonun en dikkat çeken özelliği oldu.
Alman kabinesindeki kadın ve erkek bakan sayısının eşit olmasını Alman tarihinde bir ilk olarak yorumlayan Yinanç, diğer bir ilkin de Türkiye kökenli bir siyasetçinin kabineye girmesi olduğunu ifade ederek şunları söyledi:“Almanya açısından bir başka ilk ise Türkiye kökenli bir siyasetçinin ilk kez kabinede görev alacak olması. Cem Özdemir Tarım Bakanı olarak göreve başladı. Bununla birlikte Almanya’daki göçmen toplum kabinede nüfusları oranında temsil edilmediklerini düşünüyorlar.”Kurtuluş ve Yinanç göçmen hakları için uğraş veren Sosyal Demokratlarla, Yeşillerin iktidarda olmasının genel olarak sevinçle karşılandığına dikkat çekti.
Kurtuluş, Yeşillerin direksiyonda olduğu bir dış politikada insan hakları ve demokrasinin ön planda tutulmasının Ankara’yla ilişkilerde sorun yaratabileceğine dikkat çekerken, Yinanç ise “Dış politikanın belirlenmesi ne ölçüde dışişleri bakanlığına gelen Yeşillerin genç ve devlette tecrübesiz lideri Annalena Baerbock’a bırakılacak belli değil. Almanya başbakanlığında da bir dış politika ekibi olacak; başbakan da dış politikaya kendi damgasını vurmak isteyebilir” diye konuştu.
Türkiye’nin Scholz’u daha az tanıdığını, Scholz’un ise bir önceki hükümette başbakan yardımcısı olarak görev aldığı için Türkiye’yle ilgili konuları bildiğini vurgulayan Yinanç şöyle devam etti:
“Kendisi fazlaca yüz ifadesi kullanmadığı ve mesafeli tavırları nedeniyle ‘Şolzomat’ olarak biliniyor. Bu haliyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ne ölçüde sıcak bir ilişki geliştirir şüpheli.”
Öte yandan Sosyal Demokratlar ve Yeşillerin Türkiye’nin AB üyeliğine verdiği genel desteğe dikkat çeken Kurtuluş ve Yinanç, Türkiye’de reform sürecine dönen bir yönetimin Almanya’yla ilişkilerinin olumlu etkileneceğini söylediler.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Körfez ziyaretleri sırasında Suudi Arabistan’a da uğrayarak Veliaht Prens Muhammed Bin Selman ile görüşmesi tartışma yarattı. Farklı istihbarat raporlarına göre gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi emri bizzat Selman tarafından verilmişti.
Macron bu vesileyle İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda işlenen Kaşıkçı cinayetinden sonra Selman ile Riyad’da görüşen ilk Batı devleti lideri oldu. Kurtuluş, son yıllarda Suudi Arabistan’da konser veren sanatçılara tepki gösterilmesiyle ilgili olarak, ABD gibi Batı ülkeleri Riyad’la teması sürdürürken sanatçılara böyle bir misyon yüklenmesini mantıklı bulmadığını söyledi.
T24 Dış Politika Editörü, aynı zamanda ABD ve Avustralyan’nın insan hakları ihlalleri nedeniyle Çin’deki Pekin Kış Olimpiyatları’na resmi yetkili göndermeme kararı aldığını hatırlattı.
Programda ayrıca Türkiye’nin ABD’den sonra Çin’e de davet edilmemesini, Biden ve Putin görüşmesinin önemli notlar, Galatasaray-Fenerbahçe dostluk maçı, NASA'ya Türk asıllı astronot adayı seçilen Deniz Brunham konuşuldu.