Almanya mülteciler için kesenin ağzını açıyor

Almanya mülteciler için kesenin ağzını açıyor

Almanya'da eyalet hükümetleri ve yerel idarelerin ilticacı başına yılda 12 bin 500 euro ödenek ayırdığı hesaba katılırsa, mülteciler için harcanan para içinde bulunduğumuz yıl 10 milyar euroya ulaşacak. Rakam büyük gibi görünse de 310 milyarlık devlet bütçesinin yanında devede kulak kaldığı söylenebilir. Sonuçta bütçenin sadece yüzde 3,31'i ilticacı ve mülteciler için harcanmış olacak. Ama ülkeyi yönetenlerin bu konuda tutumlu davranmaya niyetli olmadıkları görülüyor. Yani kesenin ağzı daha da açılacak.

Almanya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Andrea Nahles, mülteci ve ilticacıların temel gereksinimlerinin yanında özellikle dil öğrenmeleri ve mesleki alanda geliştirilmeleri konusuna önem veriyor. Mültecilere söz konusu hizmetlerin verilebilmesi için de gelecek yılın bütçesinden 3,3 milyar euroya kadar ek ödenek ayrılması gerekecek. 2019 yılına kadar söz konusu rakamın 7 milyar euroyu bulacağı tahmin ediliyor.

Ek kaynak konusunda Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble ile görüş alışverişinde bulunduğunu ve bakanın bu talep karşısında çok da şaşırmadığını ifade eden Nahles, koalisyonda mülteciler konusunda genelde bir uzlaşının hakim olduğunu sözlerine ekledi. Bakan Nahles önümüzdeki süreçte ek bütçeyle ilgili ayrıntıların belirleneceğini kaydetti.

İşsiz mülteciler artacak

Uzmanlar 2016 yılında Sosyal Güvenlik Yasası'na göre sayıları 240 bin ile 460 bin arasında değişen işsiz mültecilerin sosyal yardım hakkı kazanacaklarını belirtiyorlar. Aynı uzmanlara göre gelecek yıl 175 bin ile 335 bin arasında mülteci iş bularak, çalışmaya başlayacak. Böylece sosyal yardım almadan yaşamlarını sürdürme olanağı elde edecekler.

Nahles, 2019 yılında bir milyon civarında kişiye sosyal yardımda bulunulacağından yola çıkıyor. Elbette bu tahmin, mültecilerin ilerleyen zamanda aile fertlerini de yanlarına almaları ve Federal İş Ajansı'nın bu kişilere iş bulmalarıyla ilintili. Şu anda yılda 800 bin sığınmacının geleceği, bunların yüzde 35 ile 45 kadarının da mülteci statüsü elde edeceğinden yola çıkılıyor.

Federal İstihdam Dairesi de gelecek yıl mültecilerin iş bulabilmek için kendilerine yoğun olarak başvuruda bulunmasını bekliyor. Temmuzda bu sayı 161 bin olarak gerçekleşmişti. Nahles, gelecek iş gücünün Almanya'da eksikliği hissedilen uzman eleman açığı için de çözüm olabileceğini vurguluyor. Nahles bu konudaki kararlığını, "Mülteci olarak gelen insanlar kısa sürede komşularımız ve iş arkadaşlarımız olmalılar" sözüyle ifade etti.

Bakan, bu bağlamda gelecek olan mültecilerin Alman ekonomisi için külfet değil, kazanç olacağının da altını çiziyor.

Yabancıların katkısı milyarları buluyor

Nitekim Bertelsmann Vakfı adına Avrupa Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan bir araştırmadan çıkan sonuca göre Almanya'da yaşayan yabancılar sosyal sigortalara milyarlarca Euro prim yatırıyorlar. Somut bir örnek vermek gerekirse, 2012 yılında Alman pasaportu taşımayan 6,6 milyon kişi sosyal sigortaların 22 milyar euro fazla elde etmesini sağladı.

Steffen Angenendt 50 yıldan uzun bir süredir Alman hükümeti ve iş dünyasına danışmanlık yapan Avrupa Ekonomi ve Politika Araştırmaları Merkezi'nde uzman olarak çalışıyor. Mültecilerin ekonomiye katkıları konusunda çekinceleri olduğunu kaydeden uzman sözlerini şöyle sürdürdü:

"Eğer bu sorunu mültecilere bağlarsak saçma olur. Eğer öyle olursa, yanıtlar ne şekilde gelir sizce? Biz mesela şöyle diyebilir miyiz? Eğer mülteci bize örneğin yılda iki bin euro net gelir getirirse onu kabul ederiz, yoksa etmeyiz. Tüm bu tartışmaları kuşkuyla karşılıyorum. Bana göre mültecilerin maliyetini hesaplamak da oldukça zor. Onların çalışma piyasasına veya diğer ekonomik organlara katkıları için de durum aynı. Kısa süre önce bazı ekonomistlerle konuyu tartıştık, her biri göçmenlerle ilgili farklı rakamları telaffuz etti. Mülteciler için ise durum daha zor."

Angenendt, mültecilerin bir an önce çalışma hayatına kazandırılmaları gerektiğine de işaret ederek, "Elbette mültecileri mümkün olduğunca hızlı bir şekilde istihdam piyasasına kazandırmalıyız. Ancak, bu insanları iş gücü oldukları için değil, korunmaya muhtaç durumda bulundukları için kabul ettiğimizi unutmamalıyız. Bu gerçek gözden uzak tutulmamalı" diye konuştu.