Türkiye'ye 2017 ocak ayından itibaren 25 milyon euro silah satışı yapan Almanya'nın, iki ülke arasında yaşanan gerilimlerin ardından silah satışını durdurdu. Konu ile açıklama yapan Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye'ye silah satışını durdurduklarını söyledi. Başbakan Angela Merkel silah satışının durdurulmasıyla ilgili olarak "Türkiye ile birlikte İslami terör örgütü IŞİD ile ortak mücadele veriyoruz, silah satışını tamamen yasaklamaya karşıyım" dedi.
Türkiye'nin Almanya'dan satın aldığı bazı hafif makineli silahlarını kullanan Bordo Bereliler, Kara Kuvvetleri piyadeleri, Hava Kuvvetleri Muharebe Arama Kurtarma Timleri ile polis ve jandarma özel harekât güçlerini etkileyecek. Karar ayrıca Leopard tanklarının yedek parça ve savunma sistemleri temininde de sorun yaratabilir.
Hürriyet'ten Ali Varlı'nın haberine göre, Almanya, Türkiye’nin silah satın alma taleplerini durdurdu. Alman Handelsblatt gazetesine konuşan Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Türkiye’ye silah satışının bekletildiğini açıkladı. Gabriel, “Türkiye’nin bizden talep ettiği silahların, ki gerçekten çok büyük miktarda talep var, satışını beklemeye aldık” dedi. Öte yandan Alman hükümetinin 2017 yılının ocak ayından bu yana Türkiye’ye 25 milyon Euro değerinde silah satışını onayladığı ortaya çıktı. Yeşiller milletvekili Özcan Mutlu’nun konuyla ilgili soru önergesini cevaplandıran hükümet, yapılan silah satışıyla ilgili bilgi verdi.
Almanya’da Kölner Stadt Anzeige adlı gazeteye de ayrıca bir açıklama yapan Alman Dışişleri Bakanı, Ankara ile diplomatik ilişkilerin kesilmesinin Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşlarına yardım edilmesi konusunda bir yarar sağlamayacağını tekrarladı. Türkiye’ye yönelik resmi seyahat uyarısı yapıp yapmayacaklarına ilişkin soruya ise Alman Bakan, “Mevcut durum nedeniyle Türkiye’ye bugünlerde seyahat edeceklerin Dışişleri Bakanlığı duyurularını dikkatli okumalarını tavsiye ederim” dedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de NDR yayın kuruluşuna Türkiye’ye silah satışının durdurulmasıyla ilgili açıklamalarda bulunurken, “Türkiye’ye silah satışının tamamen yasaklanmasına karşıyım” dedi. Merkel, silah satışıyla ilgili Türkiye’den gelen her talebi tek tek birbirinden ayrı değerlendirmek gerektiğini söylerken, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu hatırlattı. Merkel, daha farklı kısıtlayıcı tedbirlerin alınabileceğini de belirtti ve “Türkiye ile birlikte İslami terör örgütü IŞİD ile ortak mücadele veriyoruz” dedi. Başbakan Merkel, Almanya’nın güvenlik konularında Türkiye’ye güvendiğinin de altını çizdi. Seyahat uyarısıyla ilgili de konuşan Merkel, Türkiye’ye yönelik daha sert seyahat uyarısına gerek olmadığının altını çizerken, “Elbette daha ileri adımlar atma hakkımızı saklı tutuyoruz” dedi. Almanya ile Türkiye ilişkilerinin daha fazla zarar görmemesini umut ettiğini belirten Merkel, “Büyük sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle de tutuklularla ilgili. Bize göre gerekçesiz tutuluyorlar” dedi.
Almanya ile Türkiye arasındaki siyasi kriz 2 Haziran 2016’da Federal Meclis’in, 1915 olaylarını ‘Ermeni soykırımı’ olarak kabul edip açıklamasıyla başlamıştı. Gerginlik darbe girişiminin ardından Almanya'nın FETÖ'cüleri iade etmemesi ve Türkiye'de bazı gazeteci tutuklamalarıyla tırmanmıştı.
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in, “Türkiye’ye tüm silah ihracatını askıya aldıklarını” açıklamasından sonra gözler bu ülkeden alınan silahlara çevrildi. Türkiye’nin Almanya’dan tank, savaş uçağı, füze gibi büyük boyutlu silah alımı bulunmuyor. İç ve dış güvenlikte görev yapan özel birliklerin kullandığı hafif makineli silahların bir kesimi yerli üretimden sağlansa da, önemli bir kesimi Almanya’dan temin ediliyor.
Gabriel’in açıklamasından sonra hem Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) hem de emniyet güçlerinin ihtiyaç duyduğu silahlarda çok büyük boyutlarda olmasa da sıkıntı yaşanabileceği belirtiliyor. Kara Kuvvetleri’nde piyade, Hava Kuvvetleri Muharebe Arama Kurtarma Timleri (MAK) ile doğrudan Genelkurmay Başkanlığı’na bağlı Özel Kuvvetler (Bordo Bereliler) Alman silah üreticisi Heckler-Koch’un ürettiği saldırı amaçlı hafif makineli silah HK’ların değişik türlerini kullanıyor. Yine Heckler-Koch yapımı UMP’ler (Universal Maschinen-Pistole) ile MP7A1’ler de polis ve jandarma özel harekâtın tercih ettiği silahlar listesinde bulunuyor. Silahlarla birlikte mühimmatın önemli bir bölümünün de Almanya’dan alındığı belirtiliyor.
Türkiye’nin Suriye’de Fırat Kalkanı Harekâtı’nda kullandığı ve IŞİD’ın saldırıları sonrası yara alan ana muharebe tanklarından Leopard’lar için istenen yedek parçalar ile tank savunma sistemlerinin de Almanya’nın bu son kararından sonra temin edilmesinde sıkıntı yaşanabileceği öne sürülüyor.
Almanya’nın Türkiye’nin silah talebini askıya alması yeni bir olay değil. Geçen mart ayında da muhalefetteki Sol Parti (Die Linke) Milletvekili Jan van Aken’in soru önergesine Federal Ekonomi Bakanlığı’nın verdiği yanıtla, Alman hükümetinin Kasım 2016’dan bu yana 11 kez Türkiye’ye silah sevkiyatına onay vermediği ortaya çıkmıştı. Almanya’nın, “Türk hükümetinin bu silahları ülke içerisinde baskı unsuru olarak kullanmasından endişe ettiği ve Türkiye’deki insan haklarının gerilemesi gerekçesiyle sevkiyata izin vermediği” açıklanmıştı.