Almanya tartışıyor; Köln'deki yılbaşı kutlamalarında tacizcilere müsamaha mı gösterildi?

Almanya tartışıyor; Köln'deki yılbaşı kutlamalarında tacizcilere müsamaha mı gösterildi?

Die Welt gazetesi Köln'ün yanı sıra Hamburg ve Stuttgart'ta da yılbaşı gecesi yaşanan taciz vakalarını şöyle yorumluyor:

"Neden Köln kent yönetimi, polis ya da politikacıların olayın bilincine varmaları, Köln'de yılbaşı gecesi yaşananlar bu boyuta ulaşıncaya kadar sürdü? Çünkü Köln'de kadınların kitlesel biçimde cinsel tacize maruz kalmaları ve eşyalarının çalınmasıyla, yeni bir durum ortaya çıktı. Köln bir uyarı olabilir. Dikkatlilik kılığına bürünen korkaklık, sadece demokrasinin düşmanlarını sevindirir. Sadece güvenlik özgürlüğün teminatı olabilir. Kamuya açık yerlerde polis kontrollerinin yapılması gibi hukuk devletinin suçların cezai kovuşturulması uygulamasına, daha fazla önem verilmek zorundadır. Toplum olarak adil, liberal ve hoşgörülü olunması ve böylesine tedirgin zamanlarda da böyle kalınabilmesi için."

Westfälische Nachrichten Almanya genelinde geniş yankı uyandıran Köln'deki taciz vakalarıyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"İç güvenlik ne durumda? Şayet Köln Katedrali'nin gölgesinde ve başka yerlerde bir yığın yağmacı erkek yeni yıl coşkusunu kadınlara yönelik kötü saldırılar için fırsat bilip kullanabiliyorsa, hiç de iyi değil. Yaklaşık 100 suç duyurusu yapıldı ancak şimdiye dek hiçbir zanlı hakkında soruşturma başlatılmış değil. Bu durum Köln'deki sorumlulular açısından zayıf bir karne. Çok uzun süre göz mü yumuldu? Birçok suça uzun süre müsamaha mı gösterildi? Başlangıçta bilgi bile verilmeyen Köln'de yılbaşı gecesinde yaşananların öncesi de var. Tacizciler ve hırsızlar korkmalarını gerektirecek bir durum olmadığı ve polislerle alay edebildikleri için böylesine saygısız ve başı boş davranıyor."

Nürnberger Nachrichten konuyla ilgili yorumunda, tacizcilerin göçmen kökenli olmaları nedeniyle politikacıların yaptığı uyarılar açısından ele alıyor. Yorum şöyle:

"Yabancı düşmanlığı konusunda duyarlı olanlar, alışıldık dost-düşman şeması birdenbire karmaşık hale geldiğinde yüz çevirmemelidir. Geçen yaz birçok gözlemci sığınmacı barınaklarında kadınların erkek göçmenler tarafından cinsel şiddete maruz kaldığına işaret etmişti. Uyarılar dikkate alınmadı, hatta kadın hakları savunucuları bile sessizliğe bürünmüştü. Göçmenlerin genel olarak dostane olduğu yönündeki resmin zarar görmemesi için."

Konuyla ilgili aktaracağımız son yorum, Halle'de yayımlanan Mitteldeutsche Zeitung'dan:

"Aylardır yaşanan şu: İşlenen suçlar sığınmacı konusuyla birleştiriliyor, korkular, iltica başvurusunda bulunanların kadınlara tecavüz ettiği, zaten suçlu oldukları iddia edilerek, korkular körükleniyor. Bu konu şimdiye dek bu denli kamuoyunun gündemine gelmedi belki de nedeni birçoklarının olası tepkiden korkmasıydı. Ancak bu sadece yanlış değil, aynı zamanda tehlikeli de. Bu durumun siyasi nedenlerden dolayı önemsizmiş gibi gösterilmesi yanlış, çünkü taciz kurbanlarıyla alay edilmiş oluyor. Bu tehlikeli çünkü böylesine taciz haberlerini önemsizmiş gibi göstermekle ırkçıların harekete geçmesi engellenmiyor, tam tersine bu sadece tamamen şeffaf olunmasıyla mümkün. Çünkü en önemli konu şu: Bir hukuk devletinde suçluların kökeninin hiçbir önemi yoktur. Suçlu Afrika, Arap ülkeleri ya da Köln'ün Deutz semtinden olsun farketmez, cezalandırılması gerekir.