Almanya’da yapılan bir deneyde, Meryem takma adını kullanıp başörtülü fotoğrafla gönderdiği iş başvurularının hiçbirine yanıt alamadı. Başörtüsünü çıkarıp Sandra adını kullanan kadının kabul edilme oranı en yükseğe çıktı.
Karar'ın haberine göre, Almanya, özellikle geçen yıldan beri İslam karşıtı aşırı sağ hareketlerin yükselişine şahit oluyor. Bunun son örneği, ırkçı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin haftasonu yapılan Berlin eyalet seçimlerinde yüzde 14 oy almasıyla görüldü. Ülkedeki Çalışma Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan bir sosyal deney, İslam karşıtlığının ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne serdi.
Deneyde, aynı kişi üç farklı kimlikle sekreterlik gibi ofis işlerinde eleman arayan firmalara iş başvuruları gönderdi. Meryem Öztürk ve Sandra Braun adlarını kullanan kişi ‘Meryem’ olarak gönderdiği iş başvurularının bir kısmında başörtülü, bir kısmında ise başı açıktı. Yollanan başvurularda eğitim durumu, iş tecrübesi ve kişisel bilgiler bire bir aynı tutuldu. Toplamda bin 500’e yakın iş başvurusu yollandı.
Başörtülü Meryem, gönderdiği başvuruların yalnızca yüzde 4’üne yanıt alabildi. Başörtüsüz Meryem’de bu oran yüzde 13.5’e çıkarken, Sandra ise başvurularının yüzde 19’una yanıt aldı.
Çalışma Araştırmaları Enstitüsü’nün raporunda, ortaya çıkan ayrımcılığın nedeni olarak başörtüsünün radikalizm ve terörle ilişkilendirilmesi gösterildi. Ayrıca başörtüsünün, Alman toplumuna uyumsuzluk ve kadına yönelik bir baskı unsuru olarak algılandığı kaydedildi.
Almanya’da haftasonu yapılan Berlin eyalet seçimlerinde, aşırı sağ Almanya için Alternatif (AfD) partisinin aldığı yüzde 14’lük oyun yankıları sürüyor. Avrupa medyasında yapılan yorumlarda, Almanya’da çok kültürlülüğün en yaygın, aşırı sağın en zayıf olduğu bölge konumundaki Berlin’deki seçim sonuçları, aşırı sağın siyasetin merkezine yerleştiği şeklinde yorumlanıyor.
Politico dergisinde, Berlin seçimlerinde birinci olan Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) yüzde 21 oy aldığına dikkat çekiliyor ve “Merkez partileriyle aşırı sağ ve aşırı sol arasında şartlar eşitlendi” yorumu yapılıyor. Merkel’in lideri olduğu Hristiyan Birlik (CDU), yüzde 17’yle Berlin’de tarihinin en düşük oyunu almıştı. Daha önce SPD ve CDU’nun Berlin’de yüzde 40 civarında oy aldığı belirtiliyor.
Almanya’da Federal Başsavcılık’ın aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütü soruşturmasında delil karattığı öne sürüldü. Welt gazetesinin haberinde, başsavcılığın Kasım 2014’te , NSU davasının kilit isimlerinden Jan Werner ile ilgili olan ve henüz incelenmeyen bazı belgelerin imha edilmesini sağladığı belirtildi. Werner NSU üyelerine yardım etmiş, daha sonra davada tanık olmuştu. Federal Meclis’te kurulan NSU Araştırma Komisyonu’nun iki ay önce Werner’in eşyaları arasında bulunan not defterlerini ilgili daireden istediği aktarılan habere göre, komisyondaki Federal Başsavcılık temsilcilerinin yaptığı araştırma sonucu, iki federal savcının 2014’ün kasım ayında Werner’e ait bütün eşyaların imha edilmesi talimatını verdiği ortaya çıktı.