Almanya'da Esad hakkında suç duyurusu

Almanya'da Esad hakkında suç duyurusu

Almanya'da altı avukat, "savaş suçu ve insanlığa karşı suç' işlediği gerekçesiyle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hakkında suç duyurusunda bulundu. Almanya Federal Cumhuriyeti Başsavcılığına tebliğ edilen 37 sayfalık dava dilekçesinde Esad, Suriye ordusunun Halep'in asiler tarafından işgal edilen bölgelerindeki ev, hastane ve insani yardım merkezlerini kasıtlı olarak bombalamakla suçlanıyor.

Dilekçede Suriye hava kuvvetlerinin meskun bölgelere "hedef gözetmeksizin hava saldırıları" düzenleyerek varil bombası ve kimyevi bomba attığına, siviller çembere alınıp kaçmalarının önlendiğine de dikkat çekiliyor. Suç duyurusunda bulunan avukatlardan Mehmet Daimagüler Berlin'de yaptığı açıklamada, Halep'te soykırıma tanık olunduğunu ve "bir vatandaş ve avukat olarak bunu önlemek için hiçbir şey yapılmamasını kabul edemeyeceğini" söyledi.

Sivillere uygulanan terör

Altı avukat tarafından başsavcılığa iletilen dava dilekçesinde 26 nisan ile 11 Kasım 2016 tarihleri arasında Halepli sivillere en az 41 kez ‘insafsız ve nispetsiz' saldırı düzenlendiği ve bu suçların Birleşmiş Milletler ile diğer yardım kuruluşlarının raporlarıyla sabit olduğu da belirtiliyor. Suriye Arap Kızılayı yardım konvoyunun 19 Eylül'de uğradığı saldırı sırasında Halep'te mahsur kalan sivillere gönderilen yardım malzemesi tahrip edilmiş ve bir kamyon şoförü öldürülmüştü.

Alman adaletinin yetkisi var mı?

Peki Suriye'de savaş suçları iddialarını araştırmak Alman Federal Başsavcılığı'nın görev kapsamına girebilir mi? Davacılar bu gibi suçların Alman yasalarına göre kovuşturulmasını öngören 2002 tarihli Alman Milletler Ceza Yasası'na atıfta bulunuyorlar. Ancak yasa suçun takibatında milli, yani Suriyeli ve uluslararası mahkemelere öncelik tanıyor.

Alman hukukçuları bu aşamada ne Suriye ve ne de Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin konuya el atabileceğini savunuyor. Ancak Suriye, Uluslararası Ceza Mahkemesi anlaşmasını imzalamadığı için konuya Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin girişimde bulunması gerekiyor. Davanın Lahey'e havale edilmesine ise BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyelerinden Rusya ve Çin izin vermiyor. Davacılar bu nedenle Almanya başsavcılığının yetkili olduğunu ve ‘işlenen ağır suçların hukukken işlenmesi gerektiğini' savunuyor. Mehmet Daimagüler, savcılığın "dilekçeyi ciddi bir şekilde inceleyeceğini umduğunu ancak konunun ilk planda hukuki değil, siyasi olduğunu" söyledi.

Almanya ile ilgisi

Davacı avukatlardan Jens Dieckmann, Almanya'nın uluslararası ceza yargısı yetkisini destekleyen bir ülke olduğunu hatırlatarak yüz binlerce Suriyelinin bu ülkede işlenen suçlar yüzünden Almanya'ya sığındığını ve resmi makamlar tarafından mültecilerden ülkelerinde işlenen suçlar hakkında bilgi toplandığını söyledi. Dieckmann davanın mahkemeye intikal etmesi durumunda çok sayıda Suriyelinin tanık ya da müdahil davacı olarak dinlenebileceğini, böylece kendilerine yaşadıklarıyla yüzleşebilecekleri bir platform sunulabileceğini sözlerine ekledi.

Delil toplamak

Davacı avukatlar davaya Almanya'da bakılmasının ilerisi için hukuki bir yatırım olacağı ve Suriye ordusunun işlediği suçların ortaya çıkarılıp kanıtların sağlamlaştırılabileceği görüşündeler. Savcılığın ihtiyaç halinde elindeki bulguları Uluslararası Ceza Mahkemesine sunabileceği ya da Beşar Esad hakkında uluslararası tutuklama emri çıkartılmasına önayak olabileceği de dile getirilen görüşler arasında.

Suriye Devlet Başkanı Esad hakkında Alman başsavcılığına suç duyurusunda bulunan avukatlar, Suriye'deki savaşa katılan diğer tarafların işledikleri suçları görmezlikten gelmediklerini ancak suçların karşılıklı mahsup edilemeyeceğini ve ayrı bir davada görülmeleri gerektiğini ifade ettiler. Mehmet Daimagüler Beşar Esad hakkında Almanya'da soruşturma açılmasına "Şam yönetiminin kayıtsız kalamayacağını ve soruşturmanın yapacağı etkinin küçümsenemeyeceğini" söyledi.

© Deutsche Welle Türkçe

Nina Werkhäuser