-ALMANYA'DA GÖÇMEN KÖKENLİ ÖĞRETMENLER AĞI HAMBURG (A.A) - 21.09.2010 - Hamburg'da göçmen kökenli öğretmenler ve öğretmen adayları arasında koordinasyon sağlamak ve öğretmenlik mesleğini göçmenler arasında daha cazip hale getirmek amacıyla Hamburg Öğretmen Yetiştirme Enstitüsü'ne bağlı olarak "Göçmen Kökenli Öğretmenler Netz Ağı" kuruldu. "Göçmen Kökenli Öğretmenler Netz Ağı", Kurt-Tucholsky Schule öğretmenlerinden eğitimci Hülya Ösün ile Margaretha-Rothe Gymnasium Okulu öğretmenlerinden eğitimci Faried Ragab tarafından koordine edilecek. Hamburg'da 15 yıldan beri eğitimcilik yapan ve bir dönem Hamburg Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dil Bilimleri Bölümünde de öğretim üyesi olan Ösün, göçmen kökenli öğretmenlerin okul politikasında daha aktif olmaları ve çok kültürlü bir eğitim tarzının yaygınlaştırılması amacıyla söz konusu ağı oluşturduklarını belirtti. Almanya'da interdisipliner bir eğitim sistemine acilen ihtiyaç bulunduğunu ifade eden Ösün, "Artık kitaplardaki isimler Hans, Max yerine Ali, Hasan, Kenan da olmalı. Göçmen çocuklarına çok küçük yaşta bu toplumun bir parçası olduğu hissi verilmeli. Eğitim kadar öğretmenler de çok kültürlü olmalı. Hedef daha fazla göçmen kökenli eğitimci yetiştirmek. Gerekirse stajyer öğretmenlerimize geliştirici ve takviye edici dersler sunabilmek" dedi. Almanya'da göçmen kökenli öğretmenlerin sayısının yüzde 2 civarında olduğunu ve bu oranın çok düşük olduğuna dikkati çeken Ösün, "Yeni yeni stajyer öğretmenlerimiz artıyor. Bizim kurduğumuz bu ağ, Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde çoktan kuruldu. Genellikle aileler çocuklarının ya doktor ya avukat olmasını istiyor. Göçmen ailelerde öğretmenlik mesleği o kadar çok rağbet görmüyor maalesef. Oysa dünyanın en saygın mesleklerinden biri öğretmenlik. İşte biz de bu ağ olarak, bu yönde çalışmalarımıza ağırlık vermek istiyoruz" dedi. -"TÜRKÇE DERSİ OKULLARDA KURUMSALLAŞTIRILMALI"- Uzun yıllar dil üzerine çalışmalar yaptığını ve okullarda Türkçe dersinin verilmesi konusunda çok mücadeleler verdiğini belirten Ösün, iki dilli yetişen çocukların okulda daha başarılı olduklarını vurguladı. Ösün, "Çocuğun anadili ne ise Almancanın yanı sıra anadil de okutulmalı. Bu konuda Türkçe dersinin okullarda kurumsallaştırılması gerekiyor. Anadilini iyi konuşan diğer dilleri de daha iyi konuşmakta. Burada doğanların maalesef ne Türkçeleri ne de Almancaları çok iyi. Evde ailelerin konuştuğu Türkçe yeterli değil" dedi. Ösün ayrıca, Almanya'da ayrı bir Türk okulu ya da liselerin açılmasını dil bilimci olarak uygun görmediğini ve bunun çocuklarda ayrımcılık hissine yol açabileceğini savunarak, "Özel okulları hiç benimsemem. Devlet okullarında bütün öğrencilerin birbiriyle kaynaşmalarını eğitim açısından daha yararlı buluyorum. Türkiye'de Alman okulları olabilir. Ancak burada ne gerek var?. Tenefüslerde anadil konuşulması da sakıncalı değil. Önemli olan iki dilli bir eğitim yapısını yaygınlaştırmak" şeklinde konuştu. Ösün, özellikle göçmen kökenli genç öğretmen adaylarına seslenerek, Göçmen Kökenli Öğretmen Netz Ağı ile ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin, 040- 42 88 42-884 numarasını arayabileceklerini bildirdi.