Almanya'da polis şiddeti

Almanya'da polis şiddeti

Almanya'nın büyük kentlerinden Stuttgart'taki eski merkez garının yıkılıp yeraltına alınması için hazırlanan milyarlarca euroluk proje başından beri tartışılmaktaydı. İnşaat makinelerinin yıkım için inşaat sahasına gelmesiyle birlikte Stuttgartlılar da protesto gösterileri başlattılar. Bunların en büyüğü Saray Bahçesi olarak adlandırılan büyük meydanda yapıldı. Bütün bu anlattıklarımız dört yıl önce olmuş, polisin göstericilere biber gazı, basınçlı su ve copla müdahale etmesi nedeniyle onlarca gösterici yaralanmıştı. Polis şiddetine maruz kalanların birçoğu polisten davacı oldu. Bu davalardan ilki Stuttgart'ta başladı.

69 yaşındaki Dietrich Wagner zırhlı TOMA'dan fışkırtılan yüksek basınçlı suyun yüzüne isabet etmesi üzerine görme hissini hemen hemen kaybetmişti. Avukatı Frank Ulrich Mann dört yıl önceki olaylar sırasında polisin sergilediği acımasızlığın Wagner'in dünya görüşünü değiştirdiğini “Dünyaya başka gözle bakar oldu. Devlete artık güvenmiyor. Çocuklara nasıl biber gazı sıkıldığını, basınçlı su sıkılırken nasıl başa nişan alındığını ve TOMA'lardaki polislerin aralarında nasıl şakalaştıklarını gördü” sözleriyle dile getirdi.

Mann müvekkilinin Kara Perşembe olarak adlandırılan Stuttgart'taki olayların kefaretinin ödenmesi ve sorumlulardan hesap sorulması için yargıya başvurduğunu söylüyor.

Çoğu soruşturma kapatılıyor

Eyalet polis sendikası haklarında dava açılan iki polis memurunu sonuna kadar destekleyeceklerini belirtirken Federal Polis Sendikası Başkanı Rainer Wendt de, Almanya'da polis şiddeti diye bir şeyin söz konusu olmadığını ve emniyet görevlileri hakkında yapılan şikâyetlerin uzun süredir yılda üç bini geçmediğini söyledi. Wendt, polis memurlarının görev ve sorumlulukları artarken personel sıkıntısının giderilemediğini sözlerine ekledi.

Sivillere aşırı müdahalede bulunan polis memurları hakkında açılan davalar normal ceza davalarından farklılık gösteriyor.

Berlin Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Tobias Singelnstein polisler hakkında başlatılan soruşturmaların çoğu kez dava aşamasına gelmeden kapatıldığını belirtti.

“Polislikte bir memurun meslektaşı aleyhinde ifade vermesi nadiren rastlanan bir durumdur” diyen kukukçu Singelnstein polislerin birbirlerini koruduklarını ve çoğu zaman zanlı polislerin aklanmasını sağlayacak tarzda ifade verdiklerini vurguladıktan sonra konunun mutlaka kamuoyunun gündemine taşınmasının gerekliliğine işaret etti.

Sorunun sümen altı edilemeyeceğini belirten Alman hukukçu “Aynı zamanda emniyet de sorunlu olduğunu idrak edip bu sorunun üzerine gitmelidir. Emniyet teşkilatının meslek anlayışını, hatalarını kabul edip, işlediği hataların ceza davası konusu olmasını sağlayacak şekilde değiştirmesi gerekir” şeklinde konuştu.

Stuttgart olayları nedeniyle iki polis hakkında açılan görev sorumluluğunu ihmal davasının aralık ayında karara bağlanması bekleniyor.