Almanya'da radikallikle mücadelede yeni strateji

Almanya'da radikallikle mücadelede yeni strateji

Nefret ve şiddet Almanya'da ürkütücü boyutlarda artış gösterdi. Failler arasında aşırı sağcılar olduğu kadar, aşırı solcu ve İslamcılar da bulunuyor. Güncel bir kamuoyu araştırmasına göre, Almanya'da vatandaşların yüzde 68'i siyasi aşırılıktan korkuyor, bu oran geçen yıldan bu yana yüzde 19 dolayında artış gösterdi.

Aşırı solcular polislere saldırıp, otomobilleri ateşe verirken, aşırı sağcıların şiddeti ise mülteci ve yabancılara yöneliyor. İnternette her gün tehdit, taciz, hakaret içeren radikal paylaşımlar yapılıyor. Radikallikle mücadele eden kişilerin isimlerinin, adreslerinin, iş yerlerinin ifşa edildiği listeler dolaşıyor. Buna karşı koyan gazeteci ve politikacılar tehdit ediliyor veya saldırıya uğruyor.

Caydırıcı önlemler için daha fazla kaynak

Peki siyasiler bu olanlara seyirci mi kaldı? Almanya Aile Bakanı Manuela Schwesig ve İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, bu eleştirinin haksız olduğunu düşünse de kimi hatalar yapıldığını kabul ediyor. Bakanlar özeleştiri yaparak, "Her alanda yeterince güçlü bir varlık göstermedik" açıklaması yaptı.

Ancak şimdi bu durumu değiştirmek üzere harekete geçiliyor. Federal, eyalet ve yerel birimler gelecekte radikal şiddetin engellenmesi için ortak hareket edecek. Siyasi eğitim, pedagojik çalışma ile sivil toplum kuruluşları ve inisiyatiflerin güçlendirilmesini amaçlayan işbirliği 'Aşırılığın önlenmesi ve demokrasinin teşviki stratejisi' adını taşıyor. Almanya'da Federal Aile Bakanlığı, mevcut programların desteklenmesi için 50 milyon euroluk bir kaynak ayırdı. 2017'de bu miktarın iki katına çıkması bekleniyor. İçişleri Bakanlığı ise bu yıl 10 milyon euroluk bir bütçe ayırdı, bu bütçenin gelecek yıl artırılması planlanıyor.

Araştırmalar, gençlerin yaklaşmak istedikleri radikal örgütleri rastlantı sonucu belirlediğini gösteriyor. Ancak gençlerin radikal örgütlere dahil olma ihtimalini kuvvetlendiren bir takım kalıplar da var; örneğin zayıf bir benlik duygusu, başarı tecrübesinin eksikliği, modern dünyada yönünü bulamama bu ihtimali artıran faktörler arasında sayılıyor.

Bu nedenle, mali kaynağın siyasi eğitimi odak noktasına almayan dernek ve kuruluşlara aktarılması planlanıyor. Örneğin itfaiye göz önünde bulundurulan teşkilatlardan biri. Bu tür teşkilatların, 'radikallerin derneklerde örgütlenmesini engellemek için' demokrasi eğitmenlerini istihdam etmeleri planlanıyor. Ancak İçişleri Bakanı De Maiziere, demokrasi teşvikinin belli bir radikallik türünü hedef almaktan ziyade, radikalliğin her türüne karşı güçlü olmak olduğunu belirtti.

Suç takibi artacak

Öte yandan federal hükümet, internette de daha faal olmayı hedefliyor. Aile Bakanı Schwesig, "Her yerde gençlerle, aileleriyle öğretmenleriyle konuşulmalı, bu örgütlerden ayrılmak isteyenlere yardım edilmeli ve internette de nefret söylemleri ve tahrik ile mücadele edilmeli" dedi. Bakan, bu yasama dönemi içinde yasa tasarısını sunmak istiyor. Ayrıca, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı ulusal eylem planının hayata geçirilmesi de uygulamaya konulması planlanan önlemler arasında.

İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, caydırıcı önlemlerin yanı sıra hukuki kovuşturmanın da radikallikle mücadelede önemli bir araç olduğu görüşünde. Almanya'da 14 eyalette, polisin nefret söylemi ve tahrik şüphesiyle 60 dolayında kişinin evine operasyon düzenlemesinin de bir tesadüf olmadığına dikkat çekiliyor.

Ceza hukuku internette de geçerli

Evine operasyon düzenlenen yaklaşık 60 sanıktan 36'sının aylar boyunca Nazi rejimi ve nasyonal sosyalizmi öven, Yahudi ve yabancı düşmanı içeriklerin paylaşıldığı bir Facebook grubuna üye olduğu belirtiliyor. Polisin, baskın sırasında bilgisayarlara, akıllı telefonlara ve çeşitli dosyalara el koyduğu ifade ediliyor. İçişleri Bakanı De Maiziere, "Bizim açık toplumumuzda ve demokrasimizde insanlara nefretle yaklaşmak, onlara hakaret edip, korkutmak için hiçbir neden yok" dedi. Bakan, hukuksuz alanlar olmadığını belirterek, ceza hukukunun internette de geçerli olduğunu söyledi.