Almanya'da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin hükümeti, Başbakan Binali Yıldırım'ın ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da Almanya'da bir referandum mitingi düzenlemesinden endişe ediyor. Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht, Yıldırım'ın Oberhausen'da miting düzenlemesine izin verilmesini sert sözlerle eleştirdi. Wagenknecht, federal hükümetin Almanya'da bu tür mitinglere izin vererek "İslamcı bir diktatörlüğe kampanya yapma imkanı sunduğunu” savundu.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Rainer Schmeltzer, Kölner Stadt-Aneiger gazetesine yaptığı açıklamada "ülkede yaşayan Türkiye kökenlilerin sayısının yüksek olması nedeniyle Erdoğan'ın da Almanya'da miting düzenlemeyi planladığını hesaba kattıklarını" ifade etti.
"Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde bölünmeyi körükleyecek bu tür etkinliklerin toplumumuza uzanması istenmiyor" diyen Uyum Bakanı Schmeltzer, bu durumu büyük endişeyle takip ettiklerini, ancak yasal olarak ellerinin bağlı olduğunu vurguladı. Schmeltzer, bu konuda federal hükümetin diplomatik yollardan harekete geçmesini istedi.
Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Uyum Bakanı Schmeltzer, Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım'ın Cumartesi günü Oberhausen'da katıldığı mitinge benzer etkinlikler nedeniyle eyalet yönetiminin "şiddetli karın ağrısı” çektiğini, ancak bununla birlikte "düşünce ve toplanma özgürlüğüne bağlı kalınması" gerektiğine dikkat çekti.
Schmeltzer, Yıldırım'ın mitingininin de bu gerekçe ile yasaklayamadıklarını kaydetti.
Başbakan Binali Yıldırım'ın Cumartesi günü düzenlediği mitinge yönelik Alman siyasilerden gelen tepkiler devam ediyor. Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Sahra Wagenknecht, Binali Yıldırım'ın Oberhausen'da miting düzenlemesine izin verilmesini sert sözlerle eleştirdi.
Wagenknecht, "Mitingin, Almanya Başbakanı Merkel'in Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'a boyun eğdiği jestlerin bir devamı olduğunu” belirtti. Die Welt gazetesine demeç veren Wagenknecht, "Merkel bunu engelleyebilirdi ve engellemeliydi de” şeklinde konuştu.
Wagenknecht, federal hükümetin Almanya'da bu tür mitinglere izin vererek "İslamcı bir diktatörlüğe kampanya yapma imkanı sunduğunu” savundu. Wagenknecht, Almanya'nın bunun yerine Türkiye'de tutuklanan muhalifler, gazeteciler ve Die Welt gazetesinin gözaltına alınan muhabiri Deniz Yücel'in serbest kalması için çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de Saarbrücker Zeitung'a yaptığı açıklamada Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Hristiyan Birlik Partilerine (CDU/CSU) kendi sıralarındaki Erdoğan taraftarlarına karşı önlemler alması çağrısında bulundu.
Özdemir, "Yeşiller Partisi için net şekilde şunu söyleyebilirim: Partimize üye olanlar aynı zamanda başka bir ülkede işkence ve baskıları onaylayamaz” şeklinde konuştu. Özdemir, CDU ve SPD'nin bu konuda net bir duruş sergileyemediğini belirterek "Korku ve ihbar etme üzerine kurulu bir Erdoğan paralel toplumu oluşmasını omuz silkerek kabul edemeyiz” dedi.
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Oberhausen'daki miting sonrası katıldığı Münih'te hafta sonu düzenlenen Güvenlik Konferansı'nda basın mensuplarına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Mart ya da Nisan ayında Avrupa'daki Türk seçmenlerine seslenmek istediğini söylemişti. Yıldırım, Avrupa'da hangi kentle başlanacağının ise henüz kesin olmadığını ancak hazırlıkların başlatıldığını dile getirmişti.